Anketlerin havalarda uçuştuğu ve her partinin kendini dev aynasında gördüğü şu günlerde herşey 22 Temmuz'a endekslenmiş görünüyor.Kimin en çok oyu alarak iktidar olacağı ise 23 Temmuz sabahı belli olacak.
Şimdi bambaşka bir hesap var ortada.Bu hesap öyle bir hesap ki içinden çıkmak çok basit değil öyle.Çıkabilene de helal olsun.
Ne hesap bu?
Mitinglere bakarak söylüyorum. CHPye 15 milyondan az oy çıkarsa kabul etmem. Bu, yüzde 30 yapar.
DPye bakıyorum. Yüzde 15 puanla yola çıktığına göre, sinerjiyle beraber 20 puandan aşağı çıkarsa onu da kabul etmem.
Ne etti?
Yüzde 50.
GP diyor ki en az 15 puan.
MHP... En az 15 puan.
Ne etti?
Şimdiden 80 puan.
Daha durun.
BBP var. Onu hiç yabana atmayın. SP var. SHP var. İP var. ÖDP var. Öbürleri var. En mühimi, DTPnin bağımsızları var. Hiç etmese, 15 puan da bunlar eder.
Toplarsak 95 puan.
Ne kaldı geriye?
5 puan.
Eh, o da AKPnin işte.
*
Bana sorarsanız AKPye 5 puan bile çok.
Vatanı satmaya kadar giden suçlamalar, hergün heryerde hakarete uğramalar, kitle halinde istifaya çağrılmalar, anayasal kurumlar dahil bütün kurumlardan dışlanmalar, halkın sevgilisi olmuş bir Cumhurbaşkanı tarafından sürekli aşağılanmalar... bunlara bir de iktidardaki yıpranma payını ekleyin. Mantığa göre, böyle bir parti, yüzde 2 bile oy alamaz, değil mi?
Sokağa çıkamaz.
Varoşlara giremez.
Halkın arasında yürüyemez.
E peki, anketlerde nasıl oluyor da yüzde 30 gözüküyor hâlâ? Bazen 35, bazen 40 çıkıyor... En kötü ihtimalle nasıl oluyor da 28 çıkıyor?
*
Bu hesabı anlamıyorum.
Toplam 10 milyon kişinin meydanlara aktığı Cumhuriyet Mitingleri, CHP ve DSP dokusu taşıdığına göre, 15 milyonluk bir oy deposu cepte keklik demektir.
Ve hiç de sürpriz değildir.
Büyük avans bu. Aritmetik ortada.
Tamam da, AKP nasıl yüzde 30 civarı hâlâ?
Eğer meclise yine 2 parti girecekse o başka... Ama 4 parti, 5 parti girecekse, bu hesabı biri anlatsın bana.
Yazı : Rauf Tamer
Kaynak: Posta Gazetesi