Akbank'ta İşçi Kıyımı

Genel & Güncel Konular

Akbank'ta İşçi Kıyımı

İletigönderen Pınar » Pzt Kas 17, 2008 16:44

Dünyayı vuran finansal krizin ilk yansımasının Akbank'ta olduğu, bankanın Cuma günü 1.000'in üzerinde çalışanıyla yollarını ayırdı. Gazeteport'un ulaştığı Akbank yöneticileri haberi yalanlamadı.

Tüm dünyayı sarsan finansal krizin Türkiye'deki bankacılık sektöründe de etkilerini göstermeye başlıyor.

Hem holdingler hem de KOBİ'lerde işten çıkarmalar başlarken, "en sağlam sektör" olarak görülen bankalarda da hareketlilik başladı. İlk işaret beklenmedik bir şekilde, yıllardır kar rekorları kıran Akbank'tan geldi.

Edinilen bilgiye göre Akbank Cuma günü itibariyle yaklaşık 1.000 çalışanını kapının önüne koydu.

Gazeteport'un konuyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğu Akbank Genel Müdür Yardımcısı Hayri Çulhacı,"Konuyla ilgili olarak size bilgi veremem. İşten çıkarmaları doğru ya da değil diye bir şey söyleyemem" dedi. Yine Gazeteport'un ulaştığı Akbank İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Esra Bozkurt da, konuyla ilgili olarak açıklama yapmak istemediklerini söyledi.

EMEKLİLİĞİ YAKIN OLANLAR

Resmi olarak doğrulanmamış olmasına rağmen Gazeteport'a ulaşan bilgilere ve yorumlara göre Akbank'ın öncelikle emekliliğine kısa süre kalmış olan çalışanlarıyla yollarını ayırdığı, ayrıca yeni işe girmiş olan bazı çalışanlarıyla da yola devam etmeyeceğini açıkladığı ifade edildi.

Akbank'ın yollarını ayırdığı çalışanlarının bir kısmının işe alınmak üzere eğitimlerini sürdürmekte olan MT'ler olduğu da vurgulanıyor.

Akbank'ın işten çıkardığı çalışanların bir bölümünün genel müdürlük personelinden, önemli bir kısmının ise şubelerden olduğu bildiriliyor.

Sayının 1.500'e kadar çıktığına dair iddialar da sıcaklığını korurken, yeni işten atılmaların da olabileceği kaydediliyor.

Ayrıca, Akbank'ın kariyer sitelerinde bundan önce verdiği ilanların da pasife dönüştürüldüğü görülüyor.

Bankanın şu an için yeni işe alımları da tamamen durdurduğu belirtiliyor. Akbank, 2000 krizinde dahi eleman çıkarma yoluna gitmeyi tercih etmemişti.
Bankanın dokuz aylık bilançosunda da karlılık oldukça yüksek durumdaydı.

İşten çıkarma haberiyle ilgili olarak detayları Gazeteport Akbank yöneticilerinden gelen açıklamalarla birlikte sizlerle paylaşmayı sürdürecek.

Kaynak




Akbank'ın ortağı 50,000 kişiyi işten çıkarıyor

ABD'nin CBNC televizyonu tarafından verilen haberde, ABD'nin dünya çapında en yaygın bankası olan ve ekonomilerdeki yavaşlama-global kredi kriziyle mücadele eden Citigroup'un 50,000 kişinin işine son vermeyi planladığı belirtildi.

ABD'nin ikinci büyük bankası Citigroup'un daha önce 23,000 kişinin işine son verdiği açıklamıştı. Bu iki işten çıkarmanın ardından Citigroup'un dünya çapında 300,000 çalışanı olacak.

İşe son vermeler, CEO Vikram Pandit'in bankanın kârlılığını artırmak ve düşmeye devam eden hisse fiyatını desteklemek için aldığı en son kararı oluşturuyor. Pandit'in bugün şirkette çalışanlarla yapacağı toplantıda planı açıklayacağı ifade edildi. Travelers Group ve Citicorp'un birleşip Citigroup'u oluşturduğu 1998 yılından beri ilk defa geçen hafta bankanın hisseleri 10 dolar seviyesinin altına indi.

Bu arada, İngiliz Sunday Telegraph gazetesi JPMorgan Chase bankasının gelecek yıl dünya çapında 3 binden fazla kişiyi işten çıkaracağını yazdı.

Kaynak




Hükümete işsizlik için açık çağrı

Akbank'taki işten çıkarma hükümeti uyandıran bir çığlık olmalı...

Dünyada kriz şekil değiştiriyor.

Finans krizi yavaşlıyor, işsizlik krizi başlıyor...

Herkes piyasalardaki krize o kadar odaklandı ki, Türkiye'de kimse yangının etkisinin ne olacağını düşünecek fırsatı bulamadı.

İlk sinyali TÜSİAD verdi geçen ay "Tedirginiz" diyerek.

Ve Başbakan bunu kriz tellallığı olarak algıladı.

Ama değildi.

"Bankalarımız sağlam" dediğiniz zaman bakış açınız eksik kalıyor.

Eksik kaldığı Akbank'ın 1.000 çalışanını işten çıkarmasından belli oluyor.

Akbank'a kızabilir, kriz fırsatçılığıyla suçlayabilirsiniz...

Haksız da olmazsınız.

Ama çözüm bulmak için resmin bütününe bakmak gerekiyor.

Bu sabah bir aracı kurumun genel müdürü yılbaşından bu yana yüzde 20 küçüldüklerini söyledi.

Ve çok önemli bir noktanın altını çizdi:

"Biz krizin başladığını öngörüp küçülmeyi daha yılbaşında yaptık. İşten çıkarmak elbette kötü, ama bizim maliyet azalttığımız dönemde henüz her şey kötü değildi. Dolayısıyla çıkanlar daha kolay iş buldu. Bu ortamda kriz diyerek işten adam çıkarmak, neredeyse bir yıl boyunca adamı işsizliğe mahkum etmek demek."

HİÇBİRİ BU KADAR MORAL BOZMADI

Türkiye'nin hemen tüm büyük holdingleri işten çıkarmalara hazırlanıyor.

Otomotivden, beyaz eşyadan, holdinglerden ciddi şekilde işten çıkarma süreci başladı.

Ama hiçbiri Akbank'taki işten çıkarma kadar moral bozucu olmadı.

Çünkü kriz nedeniyle zor durumda olan değil, dokuz aylık bilançosunda tam 1.5 milyar YTL kar açıklayan bir banka 1.000 çalışanıyla yollarını ayırıyor.

Akbank'ın geçen yılki dokuz aylık karıyla bu yılki arasında yüzde 5 düşüş var. 12 aylık enflasyonu da eklerseniz yaklaşık yüzde 15'lik kar düşüşüne işaret ediyor.

Geleceğe yönelik beklentilerde de bozulma var, karlar 2009'da da düşecek. Akbank'ın maliyet düşürme çabasının altında kuvvetle muhtemel bu hesap yatıyor.

Akbank bu ortamda farklı bir çözüm bulabilir miydi?

Bulmalıydı.

Çünkü işten çıkarılan 1.000 kişinin yarattığı etki zincirleme olarak büyüyecek.

"Akbank bile işten çıkarıyor, ben daha mı zenginim" diyen birçok işletme adam çıkarmaya başlayacak.

Ancak, bu kadar karlı bir bankanın 1.000 kişinin işine son vermesinin bir çığlık olarak algılanması gerektiğini düşünüyoruz.

Hükümetin suni gündemden uyanmasını, ideolojik çekişmeleri bir kenara bırakmasını, ekonominin gereklerini yerine getirmesini sağlayacak bir çığlık.

AKP Hükümeti'nin ekonomide bugüne kadar başarılı olmasının en önemli nedeni geç de olsa hatasını anlayıp doğru adımları atmasıydı.

Vergi indirimlerinden yapılması gereken zamların yapılmasına kadar birçok kez test edildi bu.

Şimdi işsizliği önleme konusunda adım atması gereken de hükümet.

Çünkü çalışanına verdiği paranın yüzde 40'tan fazlasını da devlete ödeyen işverenin işçi çıkarmaktan başka çaresi kalmıyor.

1.000 YTL alan işçinin işverene maliyeti neredeyse 1.400 YTL'ye geliyor.

Bu kadar ağır maliyetin üzerindeki primin 5 puan inmesi yetmiyor.

İŞSİZLİK FONU İLE BİR ÖNERİ

Peki ne yapmak lazım?

İşsizlik Sigortası Fonu diye tam 35 milyar YTL (35 katrilyon) paranın bulunduğu bir fonumuz var.

Bu fonun toplanma nedeni işsiz kalanlara işsizlik maaşı verebilmek.

Ancak bu fondaki paranın neden sadece işsiz kalınca kullanılabileceğini anlamakta güçlük çekiyoruz.

Şu an için bu fondan ancak işsiz kalanlar asgari ücret civarında bir kaynak kullanabiliyor.

İşsizlik fonunun amacının sadece işsiz kalanlara kaynak sağlamak değil, işsizliği önlemek de olması gerekiyor.

Hükümete açık bir önerim var.

İşsizlik sigortası fonundan belirli büyüklükte bir kaynak ayıralım.

Ve işverenlere diyelim ki, "Devlet olarak önümüzdeki 1 yıl boyunca işverenlerin ödediği sigorta primlerinin belli oranını ben karşılıyorum. Beş puan indirdim yetmedi, bunu 5 puan daha indiriyorum."

5 puanlık indirimin Hazine'ye yükü 5 milyar YTL olmuştu.

Böylece fatura 10 milyar YTL'ye çıkar.

Ama işverenin prim yükünün 10 puanını Hazine karşılamış olur.

Veya farklı bir hesap yapar, ona göre bir parite belirlersiniz.

Elimizde 2006 rakamları var. Buna göre 7.8 milyon aktif sigortalı bulunuyor.

Aylık yaklaşık 2 milyar YTL prim ödemesi var.

Yüzde 7.5'lik sağlık sigortası primini, yüzde 1 ile 6 arasında değişen iş kazası primini ve yüzde 2 işsizlik sigortası primini dışarda bırakın.

Kabaca aylık 1.5 milyar YTL'lik bir işveren prim gelirinden oluyorsunuz.

Ama karşılığında işten çıkarmaları engelliyor, çalışanların harcamaları üzerinden KDV geliri elde ediyor, kurumlar vergisinden de bu sayede tahsilatınızı sürdürme imkanına sahip oluyorsunuz (ne kadar karşıladığını iyi hesaplamak şartıyla).

Normalleşme başlayınca, bu geçici önlem kaldırılır.

Elbette maliyet hesabını iyi yapmak lazım.

Fondan aktarılan kaynak, SGK'nın bilançosuna yazılacak, nakdi yükü ise Hazine üstlenecek.

Hazine nakit dengesi bir miktar açık verecek ve tek sorun bunun finansmanının nasıl sağlandığı olacak.

IMF anlaşması gibi anlaşmalar, bu nedenle önem taşıyor.

DOĞRU ZAMAN BUGÜN

İşsizlik Sigortası Fonu içinde garanti ücret fonu adlı bir fon var ve hükümet bu rakamı ödeme aczine düşmüş işverenin işçilerine üç ay sonunda ödemek için kullanmayı planlıyor.

Oysa amaç ödeme aczine düşen şirketin işçisini kurtarmak kadar şirketi ödeme aczine düşürmemek de olmalı.

Bu nedenle hızlı hareket etmek gerekiyor.

Eğer bir önlem alınacaksa, doğru zaman bugün.

İşsizlik başladıktan sonra önlem almak çok geç olacak.

Çünkü sürekli kapanan şirket sayısının arttığı, çeklerin geri döndüğü, senetlerin ödenemediği soğumuş bir ekonomiyi ısıtmak daha uzun zaman alıyor.

Ekonomiyi soğutmadan, işsizliği artırmadan atılacak bir adım krizin değilse de işsizlik tehdidinin Türkiye'yi teğet geçmesini sağlayabilir.

Çünkü halihazırda tarım dışı işsizler ordusuna son bir yılda 202 bin kişi eklemiş, işsizliği de yüzde 9,2'den yüzde 9,8'e çıkarmış durumdayız.

Kaynak
Halk tarafından devlete "Sen bana hizmet etmek için varsın, bunun ötesinde senin bir anlamın yok" dendiğinde herşey yoluna girecektir...

(Osman Pamukoğlu)
Kullanıcı küçük betizi
Pınar
Üye
Üye
 
İletiler: 1380
Kayıt: Çrş Haz 06, 2007 7:47

İletigönderen Pınar » Cmt Kas 22, 2008 9:07

Akbank'tan resmi açıklama

Akbank, eleman çıkarma ile ilgili söylentilere yaptığı resmi açıklama ile yanıt verdi.

Akbank'tan İMKB'ye gönderilen açıklamaya göre bankanın eleman sayısı son 1.5 ayda 613 kişi azaldı.

Akbank, Sermaye Piyasası Kurumu'nun ek açıklama alebi üzerine az önce borsaya bir açıklama gönderdi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"18.11.2008 tarihi itibariyle personel sayımız 15 bin 176'dır. 30 Eylül 2008 tarihine göre personel sayısındaki azalış 613 kişidir. Personel sayısındaki değişim, olağan bütçe ve faaliyet planlama süreçleri içerisinde performans değerlendirmesi ve emelilik nedeniyle oluşan bir azalma olup, bankamızın ileriye dönük hedeflerinde bir değişim yoktur"

Akbank geçtiğimiz günlerde yaptığı diğer bir açıklamada da genel müdür yardımıcısı düzeyindeki üç yöneticinin görevden ayrıldığını duyurmuştu.

Kaynak
Halk tarafından devlete "Sen bana hizmet etmek için varsın, bunun ötesinde senin bir anlamın yok" dendiğinde herşey yoluna girecektir...

(Osman Pamukoğlu)
Kullanıcı küçük betizi
Pınar
Üye
Üye
 
İletiler: 1380
Kayıt: Çrş Haz 06, 2007 7:47


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x