Akif Beki (De ki...) istifa (mı) etti(?)

Genel & Güncel Konular

Akif Beki (De ki...) istifa (mı) etti(?)

İletigönderen Türk-Kan » Çrş Oca 07, 2009 1:25

Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki istifa etti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanı ve Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki görevinden ayrıldı.


Erdoğan’a en yakın isimlerden biri olan ve uzun zamandır bu görevi yürüten Beki’nin görevinden ayrılmasına ilişkin herhangi bir açıklama yapılmazken, Beki, konuyla ilgili olarak gün içinde açıklama yapacağını söyledi.

Beki'nin görevinden ayrıldığını açıklanması sonrası grup toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, "Sayın Arif Beki görevinden kendi isteğiyle ayrılmıştır" dedi.

"GAZETECİLİĞE DÖNMEK İSTİYORUM"

Sabah gazetesi veya Kanal 7'ye gideceği konuşulan Beki, "gazeteciliğe dönmek istiyorum" diyerek, kulis haberlerine paralel bir açıklama yaptı.

Beki, yaptığı açıklamada, daha önce gazetecilik yaptığını, tekrar esas mesleğine dönme gününün geldiğini düşündüğünü söyledi.

Başbakan Erdoğan'ın da bununla ilgili açıklama yaptığını belirten Akif Beki, ''Karşılıklı anlayışla, büyük bir onurla 3.5 yıldır yaptığım görevimden ayrılıyorum. Görevden ayrılmamın, kendim için de yaptığım görev için de bir tazelenme imkanı sağlayacağına inanıyorum'' dedi.

Beki, bir soru üzerine, tekrar gazeteciliğe dönmek istediğini ifade etti.

Beki'nin görevinden ayrılmasıyla internet siteleri ve kulislerde "Sabah gazetesinin başına geçmek için ayrıldığı" şeklinde dedikodular çıkarken, bazı kaynaklar bu söylentilerin doğru olmadığını iddia etti. Başbakan Erdoğan'ın "bizim Çalık" dediği Çalık Grubu'nun Sabah Gazetesi'ni almasından sonra, geçtiğimiz günlerde Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan görevinden istifa etmişti.

KANAL 7 YÜKSEK İHTİMAL

Ancak Akif Beki’nin yakın bir çalışma arkadaşı GAZETEPORT’a Akif Beki’nin Sabah Gazetesi’ne geçmesinin söz konusu olmadığını, Beki’nin Kanal 7’ye geçeceğini savundu:

“Hiç olur mu Akif Beki’nin Sabah’a gelmesi. Akıl işi mi bu? Ortalıkta bu kadar, ‘Sabah Başbakan’ın gazetesi’ söylentisi varken böyle bir şey olabilir mi? Akif Beki’nin Sabah’a gelmesi kesinlikle söz konusu değil. Kanal 7’ye gider.”




Resim
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Türk-Kan » Çrş Oca 07, 2009 1:40

Guam (CIA Merkezi) gezgini Akif Beki'nin kovulma gerekçesi...

İşim gereği 70’e yakın ülke gördüm.

Bazılarına bir kaç kaç kez gittim.

Ama itiraf edeyim Guam’a gitmeyi hiç aklıma getirmedim.

Öyle çünkü, Guam’ın nerede olduğunu dün haritadan öğrendim. Büyük Okyanusun ucunda bir yermiş!

Şimdi durup dururken bu Guam muhabbeti nereden mi çıktı?

Verso Başkanı Erhan Göksel’den.

Göksel birkaç ay önce Flash TV ekranından soruyor:

- “Akif Beki’nin Guam’da ne işi vardı, cevap versin!”

Dün Erhan Göksel’i arayıp TV ekranından yaptığı çağrıya yalanlamanın gelip gelmediğini sordum.

Göksel:
- “Hayır gelmedi çünkü Akif Beki Guam’a gitti. Pasaportunda mühür var. Bana özel olarak, turist olarak gittim dedi.”

Peki Guam’ın özelliği ne midir?

Onu da Erhan Göksel’in ağzından sunalım:
- “CIA’nın Dünyadaki en önemli eğitim ve harekat merkezinin bulunduğu yerdir.”

Bu ilginç ve belki de raslantısal seyahatı not edip diğer bazı bilgileri sunalım:

Dün Başbakan tarafından kovulan Akif Beki, 1999’da Kanal 7 adına Washington’da da görev yaptı.

Bir başka özelliği yazdığı acayip kitap:
Kitabın adı: Erdoğan’ın Harfleri.
İçeriği: Tayyip Erdoğan’ın Hazreti Musa’yla olan benzerlikleri.


Akif Beki, muhafazakâr ve İslamcı imajı ile bilinmesine rağmen bir kokteylde kola ile viski içtiğinin tanığıyım.

Beki, tamı tamına 3.5 yıl Başbakan’ın yanında görev yaptı.

Bu süre içinde, Turktime’ın patronu Talat Atila’nın yazdığı gibi tek adam olmaya çalıştı.

Önce Ömer Çelik’i, ardından Ahmet Tezcan ve hatta Mücahit Aslan’ı Başbakan’dan uzaklaştırdı.

Dahası, baskıcı medya kriterlerini hayata geçirerek Başbakan’ı totaliter bir görüntüye soktu.

Derken bazı iş takiplerinde adı dillendi.

İspatlanmadığı için doğru olarak kabul edemeyeceğimiz bu iddiaların ayrıntısına girmiyoruz.

Gelelim neden gönderildiğine:

Washington günlerindeki ilişkileri ve esrarengiz Guam gezisinin payı var mı bilmiyorum ama bildiğim, yeniden Başbakan’a yakınlaşan Ömer Çelik’in bu işte pay sahibi olduğu ve Beki ile ilgili pek çok iddiayı Tayyip Bey’e aktardığıdır.

Peki bu görevden alınma olayı Akif Beki’nin çöp kutusuna atılması anlamına gelir mi sorusuna gelince:
Hayır, mümkün değildir.

Malum en büyük rüşvet korku salmaktır.

Korkulan kişiye de dokunulamaz.

Başbakan’ın yanında üç buçuk sene görev yapan ve pek çok mahreme şahitlik eden biri çok şey bilen ve bildikleriyle haliyle korkulan adamdır.

Dolayısı ile böyleleri görevden alınırken aslında yukarıya şutlanırlar.

Hiç kuşkunuz olmasın Akif Beki için da aynı şey geçerli olacaktır.

Peki şutlanılacak yer Sabah Gazetesinin Genel Yayın Müdürlüğü olabilir mi?

Seçimin arefesinde bulunulduğu için ihtimaldır lakin böyle bir şey Sabah’a imaj olarak büyük bir yara verir.

Öyle çünkü Başbakan’ın basın danışmanının çıkardığı bir gazeteyi bundan böyle hiç kimse tarafsız görmez.

Sabah sürprzi olmazsa Akif’in adresi Kanal 7 olacaktır.

Elbette bu süreçte değil ama gün gelecek, “Erdoğan’ın Harfleri” ni yazan Akif’den yaşadıklarını anlatan anı kitabına da şahit olacağız.



Sabahattin ÖNKİBAR, 7 Ocak 2009
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Panzehir » Çrş Oca 07, 2009 1:41

Yahu herşeye de bir kulp aranmaz ama konu "Akif De ki" olunca dayanmak elde değil. :)

Acaba bu yürütülen operasyon Erdoğan'ın basın desteğini artırmak için midir? Aslında eğer bahsedilen kanallar için durum öyleyse zaten yeteri kadar destek alıyor. Başka bir kanal da olabilir belki eğer haber doğruysa. Ki zaten böyle bir durum varsa; yerel seçimlerden sonra Akif De ki'nin geri dönmesi gerekir. En azından başka bir kurumda başka bir şekilde. :roll:

Tabi bu teori yanlış da olabilir. Teori sonuçta, çürütmek onlara kalmış.

Gün gelir devran döner
Adımıza türküler söylenir bu şehirde!..
...
Kullanıcı küçük betizi
Panzehir
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
 
İletiler: 3483
Kayıt: Pzr Şub 18, 2007 20:02

İletigönderen dervishizir » Çrş Oca 07, 2009 1:59

Vay Guamlı başım Guamlı başım adamın danışmanı bile özel eğitimliyse Baş şeyin eğitiminin nerde olduğunu Cia bilir :) Bunlara sırf bizim başımızdalar diye bizi onlar gibi sanıp ondannn habire kelle muamelesi görüyoruzzz. Vay guamlı başım vay guamlı başım. Yazar resmen Suç duyurusu yapmış nerde savcılar nerde birimler :kikirik: yani bilmeyen varsa makaleden alıntı yapabilirler raporlara :P
Kullanıcı küçük betizi
dervishizir
Üye
Üye
 
İletiler: 144
Kayıt: Sal Ağu 19, 2008 1:40

Akif Beki ile geçen dört berbat yıl

İletigönderen kgursu » Prş Oca 08, 2009 2:51

Akif Beki ile geçen dört berbat yıl

rcakir@gazetevatan.com


“24 yıllık gazetecilik hayatımda her hükümetin medya kuruluşları ve medya çalışanları arasında bir ölçüde ayrımcılık yaptığına tanık oldum ama zirveye Erdoğan-Beki ikilisinin birlikte vardıklarını düşünüyorum”

Akif Beki’yi Kanal 7’de çalıştığı zamanlardan tanırım. Muhafazakâr kesimin medya alanında ilk sivrilen isimlerinden biriydi. İyi gazeteciydi. Yönettiği birkaç program ve haber bültenine konuk olarak katılmış ve hiçbirinde pişman olmamıştım. 2002 seçimlerinden kısa bir süre sonra, Erdoğan’ın henüz siyasi yasaklıyken çıktığı Çin gezisinde, Radikal’den Murat Yetkin ile birlikte birbirimizi daha yakından tanıma imkanı bulduk.

2005 başında, Vatan Gazetesi Washington muhabiriyken Akif’in Başbakalık Sözcülüğü görevine atandığını duyduğumda gerçekten çok sevindim. Çünkü bir diğer meslektaşımız Ahmet Tezcan bir şekilde Başbakan ile medya ilişkilerini sorunsuz bir şekilde yürütemiyordu. Bir süre Kanal 7 Washington temsilciliği yapmış olduğu için bize de Batı standartlarını pekala taşıyabilirdi. Bu nedenle 11 Eylül sonrası ABD Başkanı Bush’un sözcülüğünü yapmış olan Ari Fleischer’in kaleme aldığı kitabı, Başbakan Erdoğan ile Washington’a ilk resmi gezisini yapan Akif’e hediye ettim. İşi çok ama çok zordu zira Batı’da liderler olabildiğince az konuştukları için sözcüler çok öne çıkıyordu. Erdoğan tam tersine konuşmayı sevdiği için Akif’in esas görevi onu daha az konuşturmaya çalışmak veya irticalen konuşurken yaptığı hataları telafi etmek olacaktı.

4 yılın bilançosu

4 yılın bilançosunu şöyle çıkartabiliriz:

1) Bir ara sözlü açıklamalar yapan Beki, Başbakan’ı az konuşturmayı başarmanın mümkün olmadığını anlayınca bunlardan vazgeçti;

2) Enerjisinin büyük bölümünü Başbakan’ın hatalarını düzeltmeye ayırdı. Bunu yaparken hep patronunu kollayıp sürekli olarak gazetecileri sorumlu gösterdi. Çetrefil cümlelerle bezediği yazılı açıklamalarında gazetecilik ve ahlak dersleri vermeye kalktı. Bu açıklamalarda hakaretamiz tabirlerle sık sık karşılaştık.

3) Medya çalışanlarıyla eşit ve yapıcı ilişkiler geliştirmeye çalışmak yerine, hükümet imkanlarını kullanarak medya üzerinde tahakküm kurma arzusuna kapıldı. Muhabiri haber müdürüne; haber müdürünü temsilciye; temsilciyi genel yayın yönetmenine; genel yayın yönetmenini de patrona şikayet etmeyi alışkanlık haline getirdi. Her şey bir yana, bu mesleğin temelini oluşturan muhabirlere reva gördüğü muamelenin utanç verici olduğuna tanıklık edebilirim.

4) Başbakan’ın en yakın çevresinde olmanın avantajını uluorta kullarak AKP içinde de kendine geniş bir iktidar alanı açmaya çalıştı. Parti ve hükümet içi iktidar çekişmelerinde aktif olarak yer aldı. Çoğu kez kazandı ancak Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde olduğu gibi bazı durumlarda bariz yenilgilere uğradığı da oldu.

Her gazeteci Başbakan’la görüşmek ister ve her Başbakan her gazeteciyle görüşmek istemez. Sözcünün asli görevi bu karmaşık durumu olabildiğince bir dengeye oturtmaktır. Akif daha işin başında bu zorlu misyona talip olmadı ve örneğin Başbakan’ın uçağına binme imkanını gazetecilere karşı kimi zaman havuç, kimi zaman sopa olarak kullandı. Hoşuna giden yazılar kaleme alan köşe yazarını uçağa alıp ödüllendirdi; hoşuna gitmeyenleri de almayarak cezalandırdı. 24 yıllık gazetecilik hayatımda her hükümetin medya kuruluşları ve medya çalışanları arasında bir ölçüde ayrımcılık yaptığına tanık oldum ama zirveye Erdoğan-Beki ikilisinin birlikte vardıklarını düşünüyorum. Tabii burada demokratik ülkelerde bir benzerine raslanmayan son akreditasyon iptaline özel bir yer açmak lazım. Türk basın tarihine armağan ettiği bu inanılmaz uygulamanın Akif’in görevini bırakmak zorunda kalmasını tetiklemiş olduğu muhakkak. Anladığım kadarıyla Erdoğan yerel seçim sürecinde medyayla kavga etmek, hırçın bir ilişki kurmak istemiyor ve sırf bu yüzden bile Beki ile yola devam etmeme kararı vermiş olması isabetli bulunabilir.

Gazeteciliğe dönecek

Dün TBMM kulislerinde Akif Beki’nin istifasına üzülen tek bir gazeteciyle bile karşılaşmadım. Hatta ayak üstü sohbet ettiğim AKP’li bazı milletvekillerinin de memnun olduğunu gördüm. Tek başına bu ilk tepkiler bile Beki’nin başarılı bir dört yıl geçirmediğini gösteriyor.

Şahsen Akif’in bu işlere hiç bulaşmamış olmasını yeğlerdim. Hem kendisi, hem Erdoğan, hem Türk demokrasisi (medya-iktidar ilişkileri) açısından berbat bir dört yıl yaşandı. Akif şimdi gazeteciliğe dönmek istediğini söylüyor. Fena bir fikir olmayabilir ama hatırlaması için epey bir zamana ihtiyacı olacağını aklından çıkarmamalı.


[img]http://haber.gazetevatan.com/images/vatanLogo_yeni.jpg[/img]
Kullanıcı küçük betizi
kgursu
Üye
Üye
 
İletiler: 495
Kayıt: Çrş May 21, 2008 4:47

İletigönderen kgursu » Prş Oca 08, 2009 2:55

Akif’in çekilişinin perde arkası

ahmethakan@hurriyet.com.tr


AKİF Beki’nin yaptığı iş, "havalı" bir işti...

Ama o kadar...

"Hava"yı çıkarırsak, geriye çok yorucu, çok yıpratıcı bir mesai kalır... Gecesi gündüzü olmayan, bitmek tükenmek bilmez, çekilmez bir mesai...

Eğer siyasi ikbal beklentiniz yoksa böylesi bir mesaiye sırf "havalı bir iş" diye ancak üç buçuk yıl dayanabilirsiniz...

Akif de bu kadar dayanabildi... Bırakmasının en önemli nedeni budur...

Başka nedenler de var tabii...

Mesela Başbakan Erdoğan’ın medya konusunda, Akif’e fazla hareket alanı bırakmadan, kafasına göre takılmakta ısrar etmesi de sanırım etkili olmuştur bırakışta...

Neyse... Akif şimdi mesleğe dönecek...

Ama hayır! Sabah’ın başına geçmesi söz konusu değil...

Bir süre bizim eski mekanda, yani Kanal 7’de takılacak...

Belki daha sonra başka mecralarda kendisine bir gelecek inşa edecek... Belki Sabah’ta yazarlık, belki Ethem Sancak Grubu’nda yöneticilik, belki de her ikisini birden yapacak...

Ne diyelim?

Sanırım en münasibi "Aramıza hoş geldin Akif" demek...


Resim
Kullanıcı küçük betizi
kgursu
Üye
Üye
 
İletiler: 495
Kayıt: Çrş May 21, 2008 4:47

Erdoğan'ın eski danışmanı, sağ gösterdi sol vurdu ( mu? )

İletigönderen Panzehir » Cmt Şub 07, 2009 13:09

Erdoğan'ın apartman komşusu, eski danışmanı Akif Beki, kendisine öyle bir adres seçti ki herkesi şaşırttı! ( -mı ? :) )

Başbakan Erdoğan'ın danışmanı ve Başbakanlık Basın Sözcüsü Akif Beki sürpriz istifa kararının ardından yeni adresi konusunda da sürpriz yaptı. Beki, Doğan Grubu gazetelerinden Radikal'la el sıkıştı.

Erdoğan'ın Keçiören'deki komşusu eski danışmanı Doğan Grubu'na transfer oldu. Başbakan Erdoğan'ın danışmanı ve Başbakanlık Basın Sözcüsü Akif Beki istifa kararının ardından Radikal gazetesiyle el sıkıştı. Haftanın beş günü köşe yazılarıyla okuyucusuyla buluşacak olan Beki için ilk tanıtım yazısı yarın Radikal'de yayınlacak.

Beki Radikal'deki köşe yazılarının yanısıra Kanal 7'de bir TV programı yapacak ve Kanal 24'te de danışmanlık görevi yürütelecek.

MUHABİR YASAKLAMIŞTI

Erdoğan'ın parlayan yıldızı olarak Başbakanlık'ta 4 yıl üst düzey bürokratlık yapan Beki, son olarak bazı muhabirler için aldığı ilginç yasakla gündeme gelmişti. Beki, aralarında Doğan Grubu'na ait medya kuruluşlarında görev yapan muhabirlerin Başbakanlık'a girişlerini yasaklamış, akreditasyonlarını kaldırmıştı. Bu ilginç yasak başta gazeteci örgütleri olmak üzere uluslararası bazı medya örgütlerinde de şaşkınlıkla karşılanmıştı. Beki'nin yeni dönemde Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü, TRT ya da özel medya kuruluşlarından birinde görev alabileceği iddia edilmişti.

- Kaynak -

Gün gelir devran döner
Adımıza türküler söylenir bu şehirde!..
...
Kullanıcı küçük betizi
Panzehir
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
 
İletiler: 3483
Kayıt: Pzr Şub 18, 2007 20:02


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 3 konuk

x