DTP AKP’nin Mayın Eşeği mi?

Önce mayın eşeği neye denir onu izah edelim. Mayın eşeği “kaçakçıların sınırda mayınlı bölgeye sürdüğü eşeğe" denir. Geçtiği yolda mayın patlamaz da yaşarsa, eşeğin izlerine basılıp sınır geçilir; mayına basar da patlatırsa rota değişir.

DTP’liler gemiyi azıya almış durumdalar. TBMM çatısı altında “çözüm federasyonda” diye kitapçık dağıtabilecek cüreti de gösterdiler.

Peki, bunca olay AKP iktidarı boyunca geliştirilip büyütülmüyor mu?

Abdullah Gül’ün Dışişleri bakanı olduğu dönemde ABD ile gizli bir anlaşma yaptığı deşifre edilmedi mi? O anlaşmada “federasyondan” söz edilmiyor muydu? PKK ile mücadele ABD ile koordineli olarak yürütülmeyecek miydi? Kuzey Irak’ta inisiyatif ABD’ye bırakılacak denmiyor muydu? PKK siyasallaştırılmayacak mıydı? Kırmızı çizgilerimiz bu hükümet döneminde bembeyaz olmadı mı? Sayın Başbakan mecbur kalıp sınır ötesi izni vermek zorunda kalmıştı. Sonra ne oldu? Ben bir ABD’ye gideyim bakalım deyip Beyaz Saray’a arka kapıdan girmemiş miydi?

Bütün bu yazdıklarımı ve daha yazılacak birçok bilgi art arda geldiğinde AKP’nin nereye yürüdüğü ortaya çıkıyor. PKK başkentte “Türk Polisi” korumasında Ankara’da toplantılar yaptı. DTP’nin Ankara’da ki kongresi için Fatih Altaylı “Ankara’nın Göbeğinde Kandil Dağı mı Var” diye bir yazı yazdı. Yazıdan bir bölüm:

"Dört bir yanda Öcalan posterleri, PKK'nın askeri ve siyasi
kanatlarının afişleri vardı.20 bin kişi 'Öcalan'a özgürlük' diye bağırdı.
Ve daha vahimi, çok daha vahimi DTP Kongresi boyunca çalınan,
salondakilerin halay çektiği, bir dakika bile susmayan bir "Türküydü"
İşte bu türkü kanımı dondurdu.Türkünün adı "Oramar türküsü"
Öyle herhangi bir türkü değil. Yeni bir türkü. Türküyü yazan kim biliyor musunuz?
Dağlıca Baskını'nı düzenleyen teröristler. DTP Kongresi boyunca çalınan bu türkü bir Dağlıca baskını güzellemesi.”

Bütün bu rezillikler ile ilgili hiçbir işlem yapılmadı. Hükümetin gıkı çıkmadı. Kınayan olmadı. Aktütün için orduya iftiralar ile yüklenenler, “madem Kandil Ankara’ya taşındı… O zaman bebelerimiz neden ölüme gidiyor” diye hükümete soramadı.

Bölünmüş Türkiye haritaları ilk defa bu hükümet zamanında İtalya’dan gelen Türk Hava Yolları’na ait bir uçakta dağıtıldı. Sonra ne oldu? Pardon(!) dediler. Bahane hazır, harita googl’dan alınmış, fark edilmemiş efendim(!)… Pekiii, neden bu tür kazalar hep AKP zamanında yapıldı? Alıştırma mı yapılıyordu acaba?

DTP AKP’nin velinimeti midir? PKK’nın siyasallaştırılma projesi DTP üzerinden mi yürütülüyor? AKP ‘den hiç kimse “DTP=PKK” vekilleri hakkında dokunulmazlıkları kaldırılsın diye neden fezleke vermiyor? Neden AKP’nin bütün “demokratikleştirme” projeleri PKK’ya dokunulmazlık sağlıyor?

AKP’nin bilmediğimiz projeleri var da bu projeye DTP kalkan mı yapılıyor? DTP’yi ortadan kaldırın, yani paravanı kaldırın, arka yüzden AKP çıkmıyor mu? Türkiye’de olmaz denen her şey oluyor.

Bir şey söylemek ve yapmak istersiniz fakat o şeyin sonuçlarından ürkersiniz. O zaman o şeyi dillendirecek birini bulursunuz. O şey söylenmeye başlar ve artık yasaklılığı ortadan kalkar, normalleşir. Böylece işinizi kolaylaştırmış olursunuz.

Evet, AKP sınırın ötesini hedef edinmiş görünüyor. Ve o sınırın ötesine gidebilmek için bir mayın eşeğine ihtiyacı var. Eşeği salacaksın, o eşek yoldaki mayınları patlatacak, patlamaz ise zaten mayın da yoktur. Yani yol açıktır…

Bu durumda DTP AKP’nin mayın eşeği midir?

Evet sevgili okur, bu sorunun cevabını eminim sizler verirsiniz…

Yazımıza noktayı Mehmet Akif’in bir sözü ile koyalım:

“Milletler topla, tüfekle, zırhlıyla, ordularla, tayyarelerle yıkılmaz. Herkes kendi çıkarlarına, kendi başının derdine düştüğü zaman yıkılır.”

Kaynak