Başlığı “ilk okuyunca” TSK’yı kastettiğimi düşünenler olabilir! Böyle bir iddia da bile getirilebilir ama ispat etmek “benim haddimi aşacağı” gibi, ben burada “şehir olan” Ordu’yu “kullanıyorum”!

Sevgili dostlarım, Cumartesi günü Samsun’a oradan da Ordu’ya hızlı bir gezi gerçekleştirdim. Hızlı ama gördüklerim açısından sıkı bir yolculuktu. Ordu Atatürkçü Düşünce Derneği ve Ordu Belediyesi’nin katkılarıyla güzel bir “finans analiz” konferansı gerçekleştirdik. Dediğim gibi “sıkı” ve “ilginç” bir yolculuktu! Uçuştan başlayarak aktarayım...

Uçakta yanımda oturan oturan amcayla sohbet ederken sordu; “Nereye gidiyorsun?”

“Ordu’ya” dedim. Güldü “Ne işin var orada evlat, onlar gomünisttir” diyerek kahkahayı bastı... Neden öyle dediğini daha sonra anladım. Karadeniz sahilinde “Ordu, belediyesi DSP’nin elinde olan” ve Başbakan Erdoğan’ın “Mutlaka istiyorum” dediği üzerinde yoğunlaşılan bir “merkez”.

Ordu’da “partiden çok” Belediye Başkanı Seyit Torun’un ismi “seçimi kazanmış”. Bu benim değil, Ordulu dostlarımın tespiti. Haksız da sayılmazlar; Seyit Torun 1968 doğumlu, iktisatçı, halkın sevgilisi olmuş, tabiri yerindeyse “pırıl pırıl” bir genç insan.

Halktan bu kadar övgü alınca onun da kapısını çaldım. Ordu’nun sorunlarını ve Adalet Bakanı’nın “Bizden olmayana para yok” sözünü doğrulayan verileri tartıştık. Belki destek yok ama samimiyetle söylüyorum; Ordu, gördüğüm en güzel ve temiz şehirlerden biri.

Ordu’da aslında haber olabilecek çok önemli bir detay daha var. 11 Mart’ta Başbakan Erdoğan planlar değişmez ise Ordu’ya gelecek ve “bayan adayı” A. Bahar Çebi için oy isteyecek. İsteyecek ama bu bayan adayın kim olduğu ve geçmişte neler yaşandığı çok önemli... Tarih 24 Mart 2004. Başbakan Erdoğan yine Ordu’da. Belediye Başkanı ANAP’lı Fikret Türkyılmaz. Sıkı durun şimdi AKP adayı olan bayan Çebi de “Başkan Yardımcısı”. Onlar da konuşmayı belediye binasından takip ediyorlar. İşte “bomba detay da” burada gizli... O konuşmada bakın Erdoğan ne diyor; “...Merak etmeyin! Beceriksiz, basiretsiz belediye yönetiminden de hesap soracağız! Sizlere hizmet edecek bir belediye haline getireceğiz. Ordu hak ettiği hizmetleri sayemizde alacak. Gönderdiğimiz paralar hizmete değil başka yerlere gidiyor...”

Sevgili dostlar, 2004 yılında Başbakanımızın “beceriksiz, basiretsiz” diyerek nitelendirdiği hatta “paraları başka yere götüren” iddiasında bulunduğu “başkan ve yardımcısı” ekibinden “biri”, yani A. Bahar Çebi şimdi AKP adayı!

Şimdi Sayın Başbakanımıza sormazlar mı; bu ağır sıfatlarla “itham ettiğiniz” o kişi, şimdi nasıl oluyor da sizin adayınız oluyor? Şimdi “o kişiye” hangi değerlerle, hangi amaç altında oy isteyebileceksiniz?

Sevgili dostlar, lafı fazla uzatmayacağım! Türkiye’de siyaset “bu” olduğu sürece, işimiz çok zor...

Ordu’ya “bana gösterdikleri” yakınlık için teşekkür ederek bitirmek ve özellikle Samsun-Ordu arasında “karayolundan ama kıyıdaki yoldan” seyahat etmemiş olanlara bir not düşerek bitirmek istiyorum; orayı görmediyseniz aslında Karadeniz’in tamamını görmediyseniz, “inanın siz hiç yaşamamışsınız” ! İskoçya’yı “öve öve bitiremeyenlere de bir tavsiyem var”: İkisini de gören biri olarak diyorum ki; İskoçya’nın “Karadeniz’in doğası” yanında “adı bile geçmez”! Ama bizde bir söz vardır; bizde bu “başkasının olan hayranlığı” oldukça, bizim olanın değerini asla anlayamayız!


kaynak