
Dergi, "Bu ülkede, basını boğazlamak gibi Üçüncü Napolyona özgü yöntemlere rastlıyoruz" diye yazdı. Derginin tarihçi yazarı Jacques Julliard köşe yazısında, siyasi baskı uygulayan hükümete rağmen, Türkiyede yaşanan kültürel atılıma, Hürriyetin artan tirajını örnek gösterdi.
Haftalık tirajı 542 bin olan Fransız Le Nouvel Observateur Dergisi, bu haftaki sayısında, Türkiyeye yaptığı kısa seyahati aktaran tarihçi ve yazar Jacques Julliardın izlenimlerine yer verdi.
Julliard, Geçmiş ve gelecek arasındaki Türkiye başlıklı köşesinde, "Türkiyenin önde gelen medya grubu Doğan Yayın Holding 395 milyon Euro vergi cezasına çarptırıldı. Bu ülkede, basını boğazlamak gibi Üçüncü Napolyona özgü yöntemlere rastlıyoruz" diye yazdı. "Modern, Müslüman ama laik bir Türkiyeye evet, İslamcı bir Türkiyeye ise hayır" diyen Julliardın yazısı özetle şöyle:
Çin benzeri otorite
Kısa bir süre önce gittiğim Türkiyede bir olgu var ki, her şeyin üzerinde. Brükseldeki AB budalalarına rağmen Türkiyede sessizce yapılan niyet değişiklikleri ve belli bir gizliliğe karşın artan İslamcılık ile ekonomik modernleşme arasında hızlı bir yarış var. Çindeki rejim benzeri otoriter bir hükümetin yönetiminde ve onun siyasi baskısı altında, ekonomik liberalizmin en saf haliyle karşı karşıyayız.
Hürriyetin tirajı artıyor
Artan milli gelir ve şehirleşme İstanbulu dünyanın hızlı büyüyen kenti haline getirdi. Müzeler çoğalıyor, müzik dünyasında büyük gelişme yaşanıyor ve mucize sayılabilecek şekilde Hürriyet gibi büyük gazetelerin düzenli olarak tirajını yükseltmesi kültürel patlamanın da bu hızdan geri kalmadığını gösteriyor.
Basını baskı altında tutuyorlar
Türkiyede rejimin sertleşerek özellikle basını baskı altında tutma ve takibat açtırma girişimleri olmasa, bu gelişmeler Türkiye adına sevindirici gelişmeler olarak kaydedilebilirdi.
Stalinin de meclisi vardı
Parlamento, seçimler ve siyasi partiler, Stalin yönetimindeki Sovyetler Birliğinde de vardı. Ancak demokrasinin olmazsa olmaz kriteri basın özgürlüğüdür. 29 Martta yapılacak yerel seçimler arifesinde gazeteciler keyfi olarak gözaltına alınırken, Türkiyenin önde gelen medya grubu Doğan Yayın Holding 395 milyon Euro vergi cezasına çarptırıldı. Basını boğazlamak gibi 3üncü Napolyona özgü yöntemlere rastlıyoruz.
Yarının Türkiyesi ne?
Müslüman olmayan vatandaşlara tacizler artmaktadır. Örneğin eskiden okullarda belli bir yere sahip olan dinler artık dışlanmaktadır. Yarının Türkiyesi ne olacak? İslamcı güçlü bir Cumhuriyet mi? Yoksa batı modeline yaklaşan modern bir ülke mi? Türkiyenin gelecek yıllardaki siyasi gelişimi karar niteliğinde olacaktır.
İslamcı Türkiyeye hayır
Kemalist, yahut post-Kemalist, yani Müslüman ama aynı zamanda laik bir Türkiyeye Evet. Ancak İslamcı bir Türkiyeye Hayır diyoruz.
Sözde Ermeni Soykırımı Kanununu eleştirmişti
Fransız tarihçi-yazar Jacques Juillard, sözde Ermeni soykırımını tanıyan kanunun Fransa parlamentosuna sunulmasını eleştirmiş ve "Tarihi tarihçilere bırakın" diyen özgürlük bildirisinin mimarlarından olmuştu. Juillard, hálá Fransanın en büyük haber kanalı LCIın yorumculuğunu da yapıyor.
Cumhuriyet devralmış imparatorluk kurmuştu
Fransa İmparatoru Napolyon Bonarparteın yeğeni olan Louis Napoleon, 1848 yılında, Fransanın ilk Cumhuriyet idaresinin başına geçti. Birinci Cumhuriyetin ilk devlet başkanı olan Louis Napoleon, oyların yüzde 75ini alarak devlet başkanı seçilmişti. Ancak görev süresinin 3üncü yılında, siyasi ve ekonomik reformlarını gerçekleştirmeye zamanı kalmadığı bahanesiyle Anayasayı değiştirip bir dönem daha seçilmenin yolunu açmaya çalıştı. Kendisini engelleyen parlamentodaki muhalefeti sindiren Louis-Napoleon, 1851de bir darbe düzenleyip 3üncü Napolyon adıyla İmparatorluk ilan etti. Ardından tartışmalı bir referandumla halkın da desteğini aldı. 1870e kadar tahtta kalan 3üncü Napolyon, özellikle 1860lara dek, muhalefeti yok etmek için basına sıkı bir sansür uyguladı. Önceleri 3üncü Napolyonu destekleyen Victor Hugo gibi aydınlar, onun diktatörleşmesinin ardından gönüllü sürgüne gittiler.
