Alay mı Ediyorsun?

Alay mı Ediyorsun?

İletigönderen Feza Tiryaki » Pzr Mar 31, 2013 12:29

Alay mı Ediyorsun?

Resim

Bu soruyu gazetesinin iç sayfalarında bir gazetemiz, Alman basınına sormuş. Kendi durumuna bakmadan ele akıl öğretiyor şapşalım...

Türk’ü anayasadan kaldırtmayı, kanlı terör örgütünün, gelecekte “kukla devlet” kurabilmek için dayattığı bu isteğini ciddi ciddi tartıştıran iktidara, iktidarın başına tek sözünüz yok, tek bir karşı duruşunuz yok, terör örgütünün kutsanmasına, üstü kanlı çaputunu alanın, alanlara dökülmesine, katilbaşının resminin ellerde taşınmasına sesiniz soluğunuz çıkmıyor; bir Alman Nazi çetesinin yargılanma işine ise acayip bir merak sarıyorsunuz. Türk gazetelerine konan yasağa, engellemeye tepkiniz şaşırtıcı boyutlarda. Nasıl yazmışsın başlığına: “Alay mı ediyorsun?”

Asıl alay eden sizsiniz!

Türk ulusuyla alay ediyorsunuz!

Otuz yıldır katilbaşının silahlı terör örgütünce pusuya düşürülüp vurulan askerimiz, korucumuz, polisimiz, insanımız için bir gün olsun ayağa kalktınız mı? Avrupalı meslektaşlarınıza bu işi anlattınız mı? Terörün boyutlarını, Avrupa Birliğinin otuz kırk yıldır Türkiye üzerinde oynadığı rolü, yayılmacı devletlerinin suçunu, bu işteki parmağını meslektaşlarınıza gösterdiniz mi?

Çoğu kez topluca kan döken bu canilerin birinin olsun yargılanmasına ön ayak oldunuz mu ülkemizde?
Onları gözümüz önünde mahkemeye çıkarttırıp, bu canilerin ne olduğunu, yaptıklarını, nasıl cezalandırılması gerektiğini ulusa, dünyaya gösterdiniz mi? Mayınların aldığı canları, örgütün döşediği mayınların sakat bıraktığı insanları, mayınların parçaladığı çocuk bedenlerini, organlarını kaybetmiş, kolu bacağı kopmuş güvenlik güçleri görevlilerini bir gün olsun dert ettiniz mi kendinize?

Sivil giyimli iki genç askerin sabah işe giderken evinin önünde terör örgütünce ensesinden vurulmasında, çok değil bir buçuk yıl öncesi, dağda değil, kent merkezinde olan bu vahşette dünyayı ayağa kaldırdınız mıydı? Vuran tutulup yargılanana kadar her gün yayın yapacağız dediniz mi bir kez olsun, yoksa pul kadarcık bir yerine gazetenizin haber diye mi yazdınızdı bunu? Bunun gibi yüzlerce cinayeti, binlerce hain pusuyu, binlerce insanlık dışı saldırıyı, on binlerce terör kurbanını, terörist kurşunuyla, bombasıyla can vereni yazdınız mıydı, ülkesini seven bir gazeteci gibi verdiniz miydi şehit haberlerini tek bir gün olsun? Yoksa, aman şehit haberlerini vermeyelim, iktidarı kızdırmayalım mı dedinizdi, bir anımsayın bakalım?

“Yeni Nazi” adlı ırkçı bir örgütün, tıpkı pkk terör örgütü gibi, gelişigüzel rastgele seçerek öldürdüğü, ama bizdeki gibi elli dört bin kişiyi değil, sekizi Türk, topu topu on kişiyi öldüren bir örgütün yargılanmasında mı hatırladınız insan canının kutsallığını, öldürülen bir kişi bile olsa terör çetesinden hesap sorulması gerektiğini? Öldürülenlerin yaşam hakkını savunmak, katile hesabını sormak ancak mı geldi aklınıza? Alman yakaladığı örgüt suçlusunu (seri katili) ve devletlerine sızan işbirlikçilerini yargılamaya başlayınca, nedendir bilinmez ulusumuzun adı da, inkârcı, bölücü, Türk düşmanı, tarihten kuyruk acılı, dıştan beslemeli, yandaş basının dilinde bile birdenbire yeniden Türk oluverdi.

Hepsi, bütün yandaşlar, emir kulları, eskilerin ceket astarını ters yüz etmeleri gibi, geriye hızlı bir dönüş yaptılar. Tornistan ettiler. İktidarın ikinci üçüncü adamlarından tutun, bunların yandaş basın sözcülerine kadar…

Dünya, Türk’e Türk deyince, vatandaşına Türk diyemeyen siyasetçilerin, yandaş basın yayının dili de Türk’e döndü.


Bir iki saatlik değişik gazetelerin bilgiağı yayınına şöyle bir göz gezdirdim, sonuç:

Alman Hükümet Sözcüsü, iki satırlık konuşmasında bir kaç kez “Türk kamuoyu, Türk medyası” demiş.

Alman Devlet Bakanı, “Türk ve Yunan medyası” diye bir açıklama yapmış.

Avrupa Türk Demokratları Birliği Başkanı, en büyük “Türk gazetesi”, Hürriyet demiş.

Siz de, Hürriyet Avrupa olarak haber başlıkları atmışsınız:

“Mahkemede Türkler yok.

Sadece Türk basını yok.”


En büyük Alman gazetelerinden biri başlığında yazmış:

Sekiz “Türk” öldürüldü ama “Türk basını” kapı önünde bırakılıyor.

SPD Genel Başkanı, “Türk medyası, Türk basını” diyerek bu konuda konuşmuş.

Yeşiller Eşbaşkanı, “Türk medyası” diye söze girmiş.

Hıristiyan Demokrat Birlik Başkanı, “Türk basını”, kurbanların “Türk olması…” diye anlatmış.

Sol Parti; “Türk basını”, arabuluculuk yapan siyasetçi kadın (Barbara John); “Türk basını”, "Türkler", Almanya Türk Toplumu Başkanı; “Türk medyası”, Göç Dairesi Başkanı; “Türk basın kuruluşu…” demiş.

Alman Gazeteciler Birliği Başkanı, “Türk basını” salona alınmalı diye söz söylemiş.

Eloğlunun hepsi, “Türk’e “ “Türk” demiş.

Kimsenin aklına “Türkiyeli “ demek gibi bir cinlik gelmemiş!

Bizim o çok akıllıların etnik kökene indirmeye kalktıkları, ayakları altında çiğnedikleri Türk millîyeti, dolayısıyla Türk Milleti kavramı Avrupalı’nın ağzında yüzlerce binlerce yıldır olduğu gibi doğal olarak, Türk diye isimlendirilmiş.

Bunlar olunca, dersini alan ama hiç bozuntuya vermeyen iktidar yandaşı basın, iktidar sözcüleri birdenbire hidayete ermişler, Türk’e Türk der olmuşlar.

Bekir Bozdağ, açıklamasında kaç kez, “Türk basını, Türk medyası, Türk heyeti” sözlerini kullanmış.

Bülent Arınç, davaya “Türk gazetecilerin” alınmaması kabul edilemez, demiş.

Galatasaray maçı için, bu sözleri ararken gördüm, İspanya basını “Madrit’i on bin Türk korkusu sardı” diye yazmış. Fatih Çekirge, başyazısında bir kez de olsa, Türk basını yazmış. “Bu mesele yalnızca Türk basınının mahkemeye alınmama meselesi değildir… Bir insan hakları meselesidir.” demiş.

Elin terör çetesine herkes aslan kesildi. Milliyetçi nutuklar havada uçuşuyor.

Bu arada bir şey daha dikkatimi çekiyor. Almanya’da kurulan bu işle ilgilenen bütün derneklerin adları Türk sivil toplum örgütleri, Türk dernekleri diye geçiyor, dernek adında Türk yazıyor : Bavyera Türk dernekleri, Avrupa Türk Demokratlar Birliği, Bavyera Türk Toplumu. Aralarında bir dernek adı daha gözüme çarpıyor: Türkiye Gençlik Birliği. Almanya’da kurulan derneklerin hepsinin adı Türk. Türkiye değil, Türk adını kullanıyorlar. Genel anlayış böyle.

Avrupa’da aslan kesilen basın yayın, Türk televizyonlarında terörist sevici olup çıkıyor. CNN Türk, dün gece hepsi bir akıl, dört mü üç mü kişiyi ne, bir yerde toplamış, terörü okşatıyor, devlete küfrettiriyordu. Hepsi aynı konuştuğu için, al birini vur ötekine dediğimiz için kaç kişi olduklarını bile ayıramadık, anlayın.

Adı Cevdet Aşkın’mış, diyor ki: “Genç pkk’lılar çok rahatsız.” Sanırsınız genç subaylar diyor, bir ordudan söz ediyor. Kanlı terör örgütünün sözcülüğünü üstlenmişler. Sonra devam ediyorlar: “Öcalan’ın dediği Türk kamuoyuna yönelikti, Kürt kamuoyuna bir şey yoktu.”

Her sözleri bölücülük, her sözlerinden teröre destek geliyor. Kürt kamuoyuymuş. Adam kafasında Türkiye’yi çoktan bölmüş, Türk’ü bir ırka döndürmüş.

Bir diğeri, Murat Paker, “Taraflar”, diyor, devam ediyor. Taraflar dediği, Türkiye Cumhuriyeti devleti ile devletine başkaldırıp silah çekmiş, yollarına mayın döşemiş, bunları askerimiz , polisimiz geçerken patlatmış, otobüslerle izne giden sivil giyimli askerini bile tek tek kurşunlamış, kan dökmüş bir silahlı örgüt. Sözünün devamı şöyle: “Taraflar bir ortak zeminde, çerçeve anlaşmasına varmış olmaları gerekir. Yoksa kervan yolda düzülür dedilerse halimiz haraptır.” Sözünün burasında tehditini savuruyor:

“Her an araba devrilebilir. Çok kan dökülür.”

Bundan sonra denilenler tüyler ürpertici:

“Bu tür anlaşmalara halkın hazırlanması gerekir. 90 yıl yalanla beslenmiş bir toplum on günde ikna edilemez.”

Gazeteci kılıklı adamların, sözde bilim adamlarının, sözde aydınların gözleri dönmüş, bölücülüğün boklu kuyusunda debeleniyorlar.
İlk konuşan adam yine hızını alamamış diyor ki:

“Çok az Türk, Kürtçe(!) biliyor. 25 milyon Kürt yaşıyor (atma serbest, nasılsa bunları frenliyen yok ) ama kimse merak etmemiş.” Kadın sunucu, mal bulmuş Mağribî gibi, “ama “gud morning” diyoruz,” diye söze atlıyor.

Bunlar bizim basın yayınımızda konuşmanın, düşüncenin geldiği nokta.

Bir dil eğer kültür diliyse, eski kültür eserlerini incelemek, bilim için, ilim için öğrenilir. Bir küçük yerel ağzı neden toplum öğrenmek istesin? Açılan Kürtçe(?) kurslara neden ilgi göstermemişti bölge halkı hiç düşünmediniz mi?

Cumhuriyete 90 yıllık yalan dönemi diyor. Kendi cumhuriyetine, devletine böyle kini, böyle nefreti dünyada çağdaş ülkelerin hiç birinde bulamazsınız. Kendi bacağına kurşun sıkmaya bu kadar heves eden gazeteci topluluğu nerede vardır?

Adam bölücülüğü kendine görev bilmiş. Terör örgütüne nasıl yardım edeceğini bilemiyor. Aklını şuna takmış. Hey allahım sen akıl fikir ver, akıl vicdan yoksunlarına:

“Kürtler anadilde eğitim yapacak mı, yapmayacak mı?”

Bunları diyene bir akıllı çıkmıyor, demiyor: “Kuzey Irak’ta neden anadilde değil eğitim? Neden İngilizce?” Bunu soranınız da yok, bunu merak eden de yok nasıl olsa. “At martini Debreli Hasan!”

Birileriyle uğraşacaksanız alın size uğraşacak konu, alın size ihanet. Alın size Türkiye’de basın yayın.
TRT televizyonlarında bile neler neler deniyor. Devlet televizyonu, devlete küfredeni, teröristi koruyanı, bölücülük yapanı konuşturuyor. Bölüneceğiz de bölüneceğiz, teröristi seveceğiz de seveceğiz diyorlar basın yayında gazeteci bozuntuları…

Sen en iyisi alay mı ediyorsun diye eloğluna değil, kendi yöneticilerine sor! Kendi insanına sor! İğneyi kendine, çuvaldızı ele batır!Kendini bir gör istersen aynada, insanlık derken bir yutkun, insanlığını yitirmiş basın yayınına bir göz at, Silivri yargısının içler acısı durumunu bir an anımsa, sonra başka ülkenin yargısına alay mı ediyorsun diyebiliyorsan de…

Bir kez olsun gazetecilik yapın artık. On yıldır unuttuğunuz gerçek gazeteci kimliğine bürünün. Toplumla alay etmeyi bırakıp, korkuyu bırakıp, yağcılığı bırakıp gerçek gazeteci olun!


Feza Tiryaki, 31 Mart 2013

Ek: Yazıda sözü edilen ensesinden vurularak öldürülen iki şehidimizin haberi, bu haberi Hürriyet'in ve diğer basın yayının veriş tarzı...
sokakta-iki-sehit-sehidimin-destani-t28797.html
"Alay mı Ediyorsun?" başlığıyla basın yayınımızı konu ettiğim bu yazıyı okuyanlara, "Sokakta İki Şehit" (Şehidimin Destanı) yazısını da mutlaka okumalarını öneririm. Basın yayının durumunu işte o zaman anlayacaksınız... Yazıyı güncelleştirdim, bu yazının hemen yanında bulabilirsiniz...
Kullanıcı küçük betizi
Feza Tiryaki
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1012
Kayıt: Sal Kas 09, 2010 14:12

Şu dizine dön: Feza TİRYAKİ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x