
Türkiyede demokrasi açısından yol kazalarının önüne geçecek bir siyasi istikrar için ABnin şart olduğunu vurgulayan Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, AB perspektifi olmadan ekonomik istikrarın sağlanmasının da zor olduğunu ifade etti.
NATO dışişleri bakanları zirvesi için Brükselde bulunan Babacan Türk gazetecilerle yaptığı basın toplantısında, Türkiyenin tam üyelik sürecinin AB tarafından frenlendiğini gözlemlediklerini de bir kez daha dile getirdi. Babacan tam üyelik yolunda, yılda dört müzakere başlığının açılmasının AB tarafından yeterince hızlı kabul edildiğini ancak Türkiye olarak bundan memnun olmadıklarını söyledi. Babacan, taraması tamamlanan 10 fasılla ilgili tarama raporunun AB Komisyonu tarafından hâlâ verilmemiş olmasının normal bir durum olmadığını ve başka hiçbir aday ülkenin üyelik sürecinde böyle bir örneğe rastlanmadığını da belirtti. Türkiye raportörü Hollanda milletvekili Ria Oomen Ruijtenin hükümeti sertçe eleştirdiği toplantıda da AB-Türkiye ilişkilerinin durma noktasına geldiği vurgulandı. Ruijten Başbakan Erdoğanın anayasal reformlar konusunda verdiği sözü tutmadığını dile getirdi. Bazı Avrupalı milletvekillerinin ise Türkiye ile müzakere sürecinin ucu açık bir süreç olmasının Türkiyenin üyelik konusunda isteksiz bir tutum benimsemesine yol açtığını ifade etmeleri dikkat çekti. Türkiye raporu taslağında Türkiyeye yükümlülüklerini yerine getirmesi için 2009 Aralıkına kadar süre verilmesi isteniyor. Yükümlülükleri yerine getirilmemesi halinde müzakere sürecinin ciddi bir biçimde zarar göreceğinin altı çiziliyor.
Bu arada, AP Dış İlişkiler Komitesinde tartışılan Türkiye raporu ile ilgili Cumhuriyete konuşan Avrupa Parlementosu Sosyalist Grup Başkan Yardımcısı Jan Marinus Wiersma ise Türkiyenin ABye üyeliğine tam destek verdiklerini ifade etti ve Türkiyeye ek protokol konusunda son tarih verilmesinin yanlış olduğunu söyledi. Wiersma CHP ile bir süre önce durma noktasına gelen ilişkilerin tekrar canlanmasından duyduğu memnuniyeti de ifade etti. Wiersma, Biz CHPnin dışlanmasını hiçbir zaman istemedik dedi.
