ALMA MAZLUMUN AHINI.,ÇIKAR AHESTE AHESTE... Dr Noyan UMRUK

Genel & Güncel Konular

ALMA MAZLUMUN AHINI.,ÇIKAR AHESTE AHESTE... Dr Noyan UMRUK

İletigönderen Noyan Umruk » Prş Nis 06, 2023 12:54

ALMA MAZLUMUN AHINI...
ÇIKAR AHESTE AHESTE...
Dr. Noyan UMRUK

Kuzum bu toplumun genlerindeki Hoca Nasreddin gibi gülen, Bayburtlu Zihni gibi ağlayan, Aziz Nesin gibi yazan zengin kültürüyle, tecahül-ü arifanesiyle, hicviyle başa çıkmak ne mümkün hele yaşadığımız bu günlerde…

Asırlardır bu kadim halk ne zaman zulüm görmüşse mizahı silaha dönüştürüp, zekâ dolu nükteleri ve müstehzi duruşu ile sürdürmüştür zalimle mücadelesini…

Üstüne çok giderseniz bilmezlikten gelerek saf saf tecahül-i arifanesi ile başlar sizi ti ’ye almaya...
Daha da kızdırırsanız tepkiler hicve dönüşür, çağın sürat ve karmaşasını özümsemiş Y kuşağının orantısız zekâsıyla…

Nasreddin Hoca, kendisine çok hiddetlenen, “tez yakalana, derdest edilüp, karşıma getirile bu mel’un” diye gürleyen padişahın huzuruna varmış ve iki arşın ötesine durmuş.
Padişah sormuş: “Hoca eşekle senin aranda ne fark var?”
Hoca yanıtlamış: “İki arşın!”

Nef’i ise kendisine boşboğaz köpek diyen devletlû Tahir Efendi'ye bakın haddini nasıl bildirir:
“Bize Tahir Efendi kelp(köpek) demiş
İltifatı bu sözde zahirdir
Maliki mezhebim zira
İtikadımca kelp tahirdir(temiz)”

Ömer Hayyam rubailer ile katılır kervana…
Dünya üç beş bilgisizin elinde,
Onlarca her bilgi kendilerinde.
Üzülme eşek eşeği beğenir,
Hayır var sana kötü demelerinde…

Ya Yunusu biçare:
İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir.
Sen kendin bilmezsin, ya nice okumaktır.
Okumaktan murat ne, kişi hakkı bilmektir.
Çün okudun bilmezsin, bir kuru ekmektir.
Okudum bildim deme çok taat kıldım deme
Eğer Hak bilmez isen abes yere gelmektir .
Dört kitabın manası bellidir bir elifte
Sen elifi bilmezsin, bu nice okumaktır.

Ziya Paşa ise herkesin kör, âlemin sersem olmadığını hatırlatır…
“Her taç giyen çulsuzu Edhem mi sanırsın
Âdem görünen harları adam mı sanırsın
En ummadığın keşfeder esrarı derunu
Sen herkesi kör‚ âlemi sersem mi sanırsın”

Seyrani’de hiciv daha bir sertleşir.
“Biraz bahsedeyim ehl-i zamandan
Yahşılar aşağı düştü yamandan
Aralık bitleri olmuş kumandan”

Şair Eşref ve Neyzen’de bu gelenek daha da somutlaşarak devam eder.
Eşref soğan soyarken;
“Bir soğan soyulurken yaşarıyor da gözler‚
Hazine soyulurken aldırmıyor öküzler.
Hayâdan eser yoktur‚ beyhude bütün sözler.
Nafile inat etme hemen salla başını‚
Uslu otur‚ hoş geçin‚ zıkkımlan maaşını”

Neyzen köprüden geçer;
“Ne ararsın ALLAH ile aramda
Sen kimsin ki orucumu sorarsın?
Hakikaten gözün yoksa haramda,
Başı açığa niye türban sorarsın?
Rakı şarap içiyorsam sana ne?
Yoksa kimseye bir zararım içerim.
İkimiz de gelsek kıldan köprüye,
Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim.
Esir iken mümkün müdür ibadet?
Yatıp kalkıp Atatürk'e dua et!”

Arif Nihat Asya’da mizah şahikaya varır:
“Ne yolcuya güvenirdi, ne de hancıya;
Kafasında bir kuruntu merkezi vardı...
Her yabancıya dış,
Ve her yerliye iç tehlike diye bakardı!
Aynı şeyleri tekrarlamaktan dinleyicileri uyuttu;
Nihayet kendisinin de esneyeceği tuttu...
Ağzını bir açtı ki; mikrofonu yuttu...”

Can Yücel’in farzı ise cumhuriyettir.
“Gölköy adında bir yer varmış Gelibolu'da
Televizyonda gösterdiler geçen gün.
Gelenek edinmiş köy halkı,
"Ben kendimi bildim bileli bu böyledir"
Diyor muhtar:
29 Ekim'de toptan sünnet ederlermiş çocuklarını...
Derken ekranda entarili bir çocuk belirdi
Kirvesi tutmuş kolundan
Yatırdılar bir kamp yatağına,
Ardından sünnetçi olacak zat boy gösterdi
Elinde bıçağıyla,
Çocuk kaldırdı başını, bağırdı:
"Yaşasın Cumhuriyet" diye...
Şaşırdılar...
Korkarım bu, sade gölköylülerin değil, umumuzun
Sade küçüklerin değil, büyüklerimizin de
Düştüğü bir tarihsel yanılgı
Çünkü sünnet değil, farz olan Cumhuriyettir…”

İşte burada mavi gözlü dev umutlandırır çocukları…
“Güzel günler göreceğiz çocuklar,
Güneşli günler göreceğiz...
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar,
Işıklı maviliklere süreceğiz... çocuklar
Açtık mıydı hele bir son vitesi,
Adedi devir motorun sesi.
Uuuuuuuy! çocuklar kim bilir ne harikuladedir
160 kilometre giderken öpüşmesi...”

Efendim şu naçizane dörtlük de bendenizden yaşadığımız günleri bir an önce aşmak umudu ile…
“Ayna ayna,gayrı söyle şuna,
Fasulye gibi nimetten sanmasın kendini.
Gün gelir, devraaan döner, yazık olur…
Çızıktırıp namını, morartırlar rengini”
Büyükler ne demişler...
Sen seni bil,
Sen seni,
Sen seni bilmezsen,
Karartırlar enseni...

Ne diyelim zalimin zulmü varsa mazlumun mizahı var...
Kararlı ve aydınlık günlere...
Kullanıcı küçük betizi
Noyan Umruk
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1067
Kayıt: Pzr Mar 08, 2009 13:39

Re: ALMA MAZLUMUN AHINI.,ÇIKAR AHESTE AHESTE... Dr Noyan UMRUK

İletigönderen Gönül Pınar Atacı » Pzr Nis 09, 2023 21:23

Hepsi de rahmetli, ünlü ve çok değerli hatta DAHİ düşünürlerin, yazarların, şairlerin, ozanların yapıtlarından alıntılanmış bulunan ve en sonuncusu ise sevgili Noyan’nın kendisine ait olan MUHTEŞEM VE BÜYÜLEYEN bir söylemler demeti. ZALİMİN ZULMÜNÜ teşhir ve tel’in eden ve MAZLUMUN MİZAHINI yükselten ve yücelten bu ŞAHANE HATTA DAHİYANE söylemler demeti için sevgili Noyan’ı en yürekten tebrikler ve sevgiler, selamlar ve saygılar, sonsuz sağlık ve mutluluk, başarı ve umut dilekleri sunarak ve iyi ki varsın diyerek kutlamak gerek.
Kullanıcı küçük betizi
Gönül Pınar Atacı
Üye
Üye
 
İletiler: 1285
Kayıt: Sal Ara 01, 2015 9:02


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x