Almanya haftalarca kar altındaydı. Acı gerçek, karlar eriyince ortaya çıktı. Almanya'nın alt yapısının zarar gördüğü ve haftalarca hayatın normal akışından uzaklaşıldığı fark edildi.

Karayollarının durumu içler acısındaydı. Büyük şehirleri göz önünde bulundurmazsak, yerleşim oranlarının küçük olan şehirlerin, şehirler içi ve şehirler arasında ki ulaşım yollarının zarar gördüğü ve ileriki haftalar da ki tamir ve yeniden yapılandırmanın da, trafiği olumsuz etkiliyeceği bir gerçektir.

Olumsuz hava koşulları tren ve tranvayları da olumsuz etkiledi. Sabah erken ve akşam geç saatlerinde, ulaşım aksadı, ya da kısmen iptal edildi. Kaldırım taşları yerinden oynadığı için engelli ve yaşlı insanların yürümesini zorlaştırdı.

Oluşan trafik ve iş kazalarına değinmek bile istemiyorum, çünkü resmi acıklamalarda bu kaza sayılarının daha önceki yıllara oranla kat kat arttığını belgeliyor.

Eriyen karlar nehir ve gölleri taşırdı, baraşların seviyesini yükseltti. Kanalizasyonların sınırları zorlanırken, donmuş su borularının tekrar çözülmeye başlamış.

Kısmen de olsa, devletin ve yerel yönetimlerin doğa karşısında mahcup ve zor duruma düşmesi, ayrıca alışık olunan hayatın durması, vatandaşların çileden çıkmasına neden oldu.

Almanya'ya kar yağdı ve hayat adeta durdu!

Düşünüyorumda, benim ülkem de ki vatandaşımın başına her gün 'kar'lar yağıyor. Onlar durmuş bir hayatı mı yaşıyorlar yoksa ?

Vatandaşlarımızın durmuş bir hayat da mı yaşıyorlar bilmem, ama o 'kar'ı onların başına kimin ve kimlerin yağdırdığını çok iyi biliyorum!

Elbet birgün güneş doğacak benim ülkemde, ve eriyen 'kar'ın geride bıraktığı enkazın altın da da, kimlerin kalıçağını çok iyi biliyorum!

Ümit DOĞANCI
10 Ocak 2011, Frankfurt