
İsrail tv kanalı Kanal 10 başbakan Netanyahu’nun ‘’ABD seçimlerinden önce İran’a saldırma konusunda kararlı olduğu’ ve ‘zamanın giderek daraldığı’ ifadelerine yer veren bir yayın yaptı.
"İsrail şimdi İran’ın Nükleer hırsını yerle bir etmeye her zamankinden daha yakın!’ Bu rapora göre Netanyahu ve İsrail Savunma bakanı Ehud Barak, Obama’nın, kasım seçimlerinden önce İran’a İsrail saldırısına destek vermek zorunda kalacağı görüşünde.”.
İsrail Hava Kuvvetleri’ne akredite, Kanal 10 savunma muhabiri, Alon Ben-David, İran’ın nükleer programına karşı yaptırımların sonuçsuz kaldığını ve ‘başbakanın görüşüne göre harekat zamanının giderek yaklaştığını’ vurguladı.
Ben-David, haber spikerinin İsrail’in ‘bir karar ve bir saldırıya’ ne kadar yakın olduğu sorusuna ‘Görünüşe göre her zamankinden daha yakınız!’ diye cevap verdi.
Netanyahu’nun eylül sonunda New York’taki BM toplantısı sonrasında Obama ile detaylı bir toplantı gerçekleştiremeyebileceğini söyleyen Ben-David, ‘Bir toplantı olup olmayacağı belirsiz. Ama her halükarda, Obama’nın Netanyahu’yu İran’a saldırı konusunda bir gecikmeye ikna etmesi mümkün görünmüyor’ dedi.
İsrail’de İran’a saldırı konusunda ciddi bir muhalefet var. Rapora göre, Simon Peres, genel kurmay başkanı ve üst düzey generaller, istihbarat çevreleri, muhalefet lideri Mofaz ve ‘Amerikalılar’ İsrail’in bu dönemde böyle bir harekata girişmesine karşı.
Ama Ben David’e göre ‘kararı İsrail hükümeti alacak ve Netanyahu çoğunluğu garantilemiş durumda.’ Diğer İsrail basın organları da Salı günü, Netanyahu’nun, Milli güvenlik danışmanı Yaakov Amidror’u, İran konusunda bilgilendirmek üzere SHAS ultra- Ortodoks koalisyon partisi ruhani lideri Ovadia Yosef’e gönderdiğini yazdı.
Richard Silverstein imzalı daha önceki bir raporda da, sızdırılan askeri belgelere dayanılarak, Netanyahu’nun İran’a ‘şok saldırı’ yapacağı ifade edildi.
Rapora göre, İran’a böylesi bir İsrail saldırısı, İran rejimini, felç edecek, ülke içinde kontrolünü kaybedeceği bir siber saldırı ile koordineli olarak başlatılacak ve internet, telefon radyo ve televizyon, uydu iletişimi ve yeraltı füze sistemlerinin olduğu Hürremabad ve İsfahan dahil tüm önemli yerleşkelerin fiberoptik kabloları devre dışı kalacak. İran’ın tüm elektrik şebekekesi dondurulacak ve verici istasyonları uğradıkları saldırı sonucu tamamen devre dışı kalacak. Uydu sinyalleriyle gerçekleştirilecek olan siber saldırı, uzaktan kumandalı sistemlerle gerçekleştirilecek.
Rapor devam ediyor: Tonlarca balistik füze İran’a fırlatılacak ve İran körfezinde konuşlanmış İsrail denizaltısından 300 km lik balistik füzeler atılacak.
Richard Silverstein, İsrail halkının böylesi bir saldırıya karşı olmasının Netanyahu’nun kararını etkilemeyeceğini belirtiyor.. (!)
PEKİ Netanyahu’yu kim destekliyor?
Bu bir İsrail savaş planı mı yoksa ABD vekaletiyle yapılan bir plan mı?’
Netanyahu saldırı emri verirse ne olur? İsrail Silahlı kuvvetlerinin keskin muhalefetine karşı bu emre uyulur mu?
Acaba konu, İsrail medyasında yeraldığı şekilde, ABD seçimleri öncesi Washington’un, ması mı?
Sorulması gereken temel soru şu:
1. Siyasi düzeyde İran’a saldırı kararını alan kim? Washington mu Tel Aviv mi? Hangi küresel sermaye grupları böylesi bir saldırıya destek veriyor?
2. Ortadoğu’da bu büyüklükte bir savaş senaryosunda askeri komuta ve kontrol kimin elinde olacak? Washington’un mu Tel Aviv’in mi?
Öncelikle biliyoruz ki, İsrail ABD’nin Ortadoğu’daki karakolu..ABD ve İsrail komuta merkezleri, Pentagon ve İsrail savunma bakanlığı birbiriyle bağlantılı..
İran’a karşı saldırı planları, ABD , NATO ve İsrail ortak savaş planları 2003 den beri masada.
Yani İsrail basını yalan söylüyor... İsrail, ABD –NATO desteği olmadan hiçbir koşulda İran’la savaşamaz.
Plan birlikte yürütüldü..İleri silah sistemleri bölgeye getirildi. ABD özel kuvvetleri ve istihbarat ajanları çoktandır İran’ın içinde.
Küresel askeri komuta merkezi , (USSTRATCOM) dur. Kompleks askeri ve militer ağ bu merkezin kumandası altındadır.. Kitle imha silahları dahil, geniş alanlarda etkili silahlarla savaşı öngören ABD komuta merkezine, NATO, İsrail ve NATO -Akdeniz diyalog grubuna bağlı Arap devletleri de bağlıdır.
Bu çerçeveden bakıldığında, Netanyahu ve İsrail’in İran’a karşı saldırı söylemleri USSTRATCOM ve USCENTCOM kumandasında hazırlanan emperyal savaş tiyatrosunu perdelemeye yaramaktadır. Tel Aviv, Washington planını gözlerden kaçırmaktadır...
İsrail basınında çıkan raporlarda, Netanyahu ve Ehud Barak’ın Washington’dan bağımsız hareket edebileceği ve hatta Obama’yı İsrail’in İran saldırısını desteklemeye mecbur bırakacağı tezi işleniyor. Bu tez, keskin bir bilgi kirliliği yaratmak içindir. İsrail hiçbir zaman ABD çıkarlarına karşı ve kendi başına hareket edemez.
Washington dış politikasında her zaman yakın bir müttefikini öne sürerek savaşı başlatır. Müttefikin arkasında askeri ipleri elinde tutan Pentagon vardır.
Hayal görmeyelim. Savaş planları İran’ı hedeflemektedir ve bu plan Washington’un, Tel Aviv’le ve NATO’nun Brüksel karargahı ile yakın koordinasyonuyla oluşmuş bir plandır, 2003’den beri Pentagon’un masasındadır. İsrail savaşı yönlendirme işinde rol alsa da askeri gündemi belirleyici bir faktör değildir.
Michel CHOSSUDOVSKY, 23 Ağustos 2012
(Global Research)