ANADOLU’DA TÜRKLER (XIV)

Türkiye ve dünya gündemindeki gelişmeler hakkındaki fikirleriniz, yayınladığımız izlencelerin bölümleri hakkındaki düşüncelerinizi paylaşabileceğiniz alan.

ANADOLU’DA TÜRKLER (XIV)

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Prş May 12, 2016 3:04

ANADOLU’DA TÜRKLER (XIV)
“Düşmanı meydanda koyar, kaçarlar evlerine”
III. Ahmet’in en küçük oğlu I.Abdul-hamid( 1774-1789) başa geçtiği zaman, gelenek olduğu üzere yeniçerilere vermek durumunda olduğu cülus bahşişini ödeyecek durumda değildi hazine. Hatta Devlet’in zorunlu giderleri bile karşılanamıyordu.

I.Abdulhamit ( 1774-1789)
Yine de Rumeli’de (genel olarak Avrupa’daki topraklar) 40 000 (De Saurigny’ye göre 400 000) kadar asker toplanabildi. Ancak Sultan Ordu’nun başına geçmek yerine, Baron de Tott’un topçu bölüğünün manevralarını izlemekle yetindi. ‘Sürat topçu birliği’ kuruluyordu.
Oysa Rusçuk yenilgisinden sonra Rusya iyi hazırlanmıştı savaşa.
Rus birlikleri Kozluca (Korlidsche)da kamp kuran 25 000 kişilik Osmanlı ordusuna saldırdığı zaman, komutanın vur emrine karşın, yeniçeriler savaş meydanından kaçmakla kalmayıp, komutanlarını da vurdular (Haziran 1774).
Fransa’nın aracılığıyla 24 gün sonra Rusya ile Küçük Kaynarca Antlaşması imzalandı (10 Temmuz 1774). Böylece Kırım ve Polonya bağımsızlıklarını kazanıyor, Ruslara Karadenizde serbest dolaşım hakkı tanınıyordu.
Küçük Kaynarca Antlaşması’nın 7 Maddesi Rusya’ya Osmanlı topraklarındaki Hristiyanlar lehine öyle ayrıcalıklar tanıyordu ki, Ruslar bu maddeye dayanarak 80 yıl sonra Türkiye’ye savaş açabilecekti (1854).
Ancak bu 80 yıllık dönem barış içinde geçmedi. 1788 yılında yine Ruslarla yapılan savaşta Rus generali Souvarow’un Türk kanında banyo yaptığı bile söylenir.
Küçük Kaynarca Antlaşmasını izleyen yıllarda Fransa’nın Levant’dan ithalatı 38 milyon Frank’a, ihracatı da 36 milyon Frank’a yükselecekti.
Osmanlı ise Kaynarca ile birlikte ne sınırlarını korumak ve ne de ordusunu düzene sokmak için etkin önlemler almak yerine, I. Abdul-Hamid döneminde on sadrazam değişikliği yaptı.
Osmanlı İmparatorluğu ‘gerileme’ de değil ‘çözülme’ sürecine giriyordu.
“Bizans Yolu”
Küçük Kaynarca’dan on yıl sonra, Kırım tamamen Rusya’nın denetimine giriyordu (1784).
Rusya, Versailles Sarayı’yla yaptığı ‘evrensel’ nitelikteki ilk ‘ticaret anlaşması’yla büyük hedeflere yönelebileceğini de gördü. Çünkü yapılan antlaşma bir ticaret anlaşması olmaktan öte bir ‘bağlaşıklık’ sözleşmesi gibiydi.
O nedenle Çariçe, Avusturya ile anlaşıp, Prusya ve İngiltere’nin de gözyumması halinde ‘Türkleri kovarak’ yeni bir Doğu (Roma) İmparatorluğu kurmayı bile tasarlayacaktı.
Yunanistan ve Gürcistan’dan devşirdiği ‘genç’leri Saint-Petersbourg’a götürüp eğitmeye başladı. Çariçe Katerina, Kırım’a yaptığı ziyarette ‘Bizans Yolu’ (Chemin de Byzance) yazılı bir tâk’ın altından geçecekti.
Ve bu ‘ziyaret’ Avrupa’da geniş yankı uyandıracaktı.
Osmanlı artık ‘korkulacak’ bir güç olmaktan çıkıyordu.
Aynı dönemde, Fransa’nın ‘Doğu sorunu’, Osmanlı’ya karşın, biçimlenecekti: artık genel olarak Osmanlı değil ama Suriye ve Mısır’daki Hristiyanların ‘korunması’ öncelik taşıyacaktı.
Henüz Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanması sözkonusu olmasa da, bir ‘genel savaş’ durumunda, Osmanlı topraklarındaki Hristiyanlar arasında Fransa lehine destek aramak için ‘misyonerler’ gönderilecekti.
Öyle ki, Fransa artık ‘diplomat’ların yanısıra, subay, mühendis, her tür inşaatçı ve hatta küçük bir askerî birlik gönderecekti. Bunların içinden Mathieu Dumas’nın anılarına bakılırsa, Baron de Tott’un yaptıkları da, bir bakıma Fransa lehine ‘gizli istihbarat’ olarak değerlendirilebilecekti.
Ancak Osmanlı-Rus savaşı da durmak bilmiyordu. Savaş sürerken, Türkiye’nin yanında İsveç’ten başkası kalmayacak, Avrupalı ‘Yedi Düvel’ ciddi ciddi Osmanlı İmparatorluğunun parçalanabileceğine inanacaktı (1787).
Aynı yıl Fransa, Türkiye’deki subay ve uzmanlarını geri çekecekti.
Fransız Devrimi, ‘insanlık’tan önce Osmanlı İmparatorluğunu kurtaracak, o arada Abdul-Hamid’in Birincisi ölecek ve yerine yeğeni III. Selim geçecekti (1789-1807).
(Sürecek)
Habip Hamza Erdem
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1531
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Tartışma ve Fikir Meydanı

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

cron

x