ANAN GİDERSE, BABAN GİDERSE

ANAN GİDERSE, BABAN GİDERSE

İletigönderen Feza Tiryaki » Pzr Mar 04, 2018 21:52

ANAN GİDERSE, BABAN GİDERSE


Kimse kalmıyor geride,

Hani anamız babamız, atalarımız nerede?

Zamanı gelen gidiyor, kimi erken kimi gecikerek.

Akranlarını önden salarak giden de var,

Yataklara düşen, bitkisel yaşamda, kendini bilmeden yatan,

Aygıtlarla nefes alıp veren, gitmeye direnen...

Yaşamadan ölen, acıları dinmeyen...

Sonuçta herkes gidiyor, sıralı istenir gitmeler,

Tanrım sırasını bozmasın, sıralı ölüm versin derler.

Ölüm bu, gidip gelmemek; bir bilinmeyen, gizi çözülmeyen.

Kim ister, kim yakıştırır canına, kendini canı gibi sevene?..
*

Her ölüm erkendir aslında, sevenlerine

Ana babanın ölümüyse, olağan, yaşayan görür,

Yaşlandıklarında, göçecekleri günlerin yaklaştığını bilir,

Kıyamaz, konduramaz onlara ölümü, yaşamı yitirmeyi,

Hiç yaşamamış gibi olmalarını, geride kalan anıları...

Yılları, yılları, yaşanmışları...
*

Çocukluğu da gider insanın, giden ana babasıyla...

Akıl sır almaz olanları, gidenin dayanılmaz özlemi...

Bir sıcak ses mi duydun, annen; bir sevecen bakış, baban,

Sığınılacak liman, sarılacak boyun, elini bırakmayacak eller,

Seni dünyaya getirenler, senin atan, senin anan onlar...

Yine derler ki, anaya babaya borcunu ödeyemezmiş insan,

Borcun yeni kuşaklara kalırmış, borç sarmalı uzar gidermiş

Her kuşak, bir sonrakine bağımlı, işte bunun için;

Kurduğun, kuracağın yuva çok önemli.

Ölümsüzlüktür bir bakıma geride çocukların kalması,

Ana babalarla, atalarla soyağacı kurulması...
*

Huyları benzeyene, "Babasının oğlu, anasının kızı, babasının kızı..."

“Babasına rahmet,” “Anasına yanmak,” “Babaları tutmak...”

"Babama söylersem"le korkutur kişi çocukken çevreyi.

“Baba öğüdü tutulmaz mı?” İstemez çünkü anababa, oğlunun kızının fenalığını.

Güzele de sorarlar: “Baban turp anan şalgam, sen nereden çıktın gülbeşeker?”

“Baba senin baban, Trabzan babası değil”, hayırsıza da böyle denmez mi?

Sonra bilmez misin, “Babadan mal kalır kemal (insanlık) kalmaz...”

“Ağlarsa anan ağlar, kalanı yalan ağlar.” özüdür soyun sopun...

"Soydur çeker, huydur geçer, soy soya çeker."

“Kız pazarda satılmaz, oğlandır atılmaz, çekmeli...”


“Ananın bahtı kızına,” “Babasına hayrı olmayanın kime hayrı olacak?”

“İyi evlat, babayı vezir edermiş, kötü evlat da rezil,”
kimi, anasından doğduğuna pişman.

“Ha, anan ölmüş öksüzsün, ha baban!”
*

“Anacığım, babacığım; vaktinde ölen babacığım,” derler, duymadın mı?

Hem, ana baba yavrusu olmak kolay mı? “Baba ile ana ile kim yaşamış?”

Atalar göçüp gider, doğanlar büyür, yetişir; günü gelir yerler değişir...

Yaşamın gizi, bakarsan, bu atalar sözünde gizlidir:

“Anan güzel idi, hani yeri, baban güzel idi, hani evi?”

“Giden gelse, deden gelirdi”
ama gidiş o gidiş, geçen ömür gelir mi geri?

Dünyanın sonu değil, anan giderse, baban giderse, yalan mı, söyle;

Yeter ki keşkeleri yaşama, yaşarken bil değeri, geç kalma...

Soyu soydan almazsan, bekleme; “Gâvurdan vefa, zehirden şifa.”

"Ummadığın yerden yılan çıkar," sakın unutma...

Tüm dertler de bitermiş, göz yumulunca...

Feza Tiryaki, 4 Mart 2018
Kullanıcı küçük betizi
Feza Tiryaki
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 988
Kayıt: Sal Kas 09, 2010 14:12

Şu dizine dön: Feza TİRYAKİ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x