Evet, hepimiz Anayasanın daha iyi olmasını istiyoruz ama Hukümet güdümünde, kendi emellerine uygun olarak değiştirilmesini istemiyoruz. Demokrasi getireceksen, sadece anayasa değiştirmekle olmaz, sen önce kafanı değiştireceksin!
Anayasa paketindeki değişikliği anlamaya çalıştım, ancak uygulama alanlarının ne olacağını bilmek mümkün değil. Maalesef realite kağıtta durduğu gibi durmuyor.
Bu ortamda bu Anayasa değişikliği en fazla kime ve neden lazım? Hukümet bu Anayasa değişikliği için neden bu kadar uğraş veriyor? Vatandaş için olmadığı kesin! Neden mi?
İçinde bir tane milleti, halkı ilgilendiren değişiklik varmı? Neden içinde bizleri ilgilendiren şeyler yokta kendilerini, partileri ile ve yandaşlarını koruyacak kollayacak değişiklikler var?
Mecliste kabul edilen ve Anayasa Mahkemesininde onay verdiği bu değişikliklere bakılırsa Demokrasi, çağdaşlığı ve insan hakları gibi kavramları fazlasıyla ilgilendirmiyor. Siyasi amaç güdüldüğü açıkça belli oluyor!
Lütfen herkes sağduyulu bir şekilde anayasanın değişiklik paketini okusun. 3-5 doğrunun yanında 3-5 yanlışı kabul ettirmek zorunda bırakılıyorsunuz!
Örneğin toplu sözleşme düzenlemesini okuyun lütfen. Sen aynı iş kolunda birden fazla sendikanın örgütlenmesine olanak sağlarsan, işveren birini diğerine kırdırmaz mı? Elinizi vicdanınıza koyun lütfen, bu sosyal devlet ilkesinin neresine sığar?
Bu değişikliklerin halka, daha fazla özgürlük sağlayacağını düşünenlere "Yuttuğunuz yeme bir daha bakın" demek istiyorum.
Memura toplu sözleşme hakkı veriliyor. Ama grev hakkı var mı? Hayır yok. Grev hakkı verilmeden toplu sözleşme hakkı olur mu, böyle saçmalık nerede görülmüş?
Bunların toplu sözleşme dediği şey, masaya toplu olarak oturacaksın hükümet ne verirse alıp kalkacaksın. Başka birşey değil! Bunun neresi toplu sözleşme hakkı?
İşçiler, çalışanlar ve emekliler ile ilgili neden değişiklikler yok? Neden ekonomik alanda iyileştirmeler yapacak değişiklikler yok? Yada neden huzuru arttıracak değişiklikler yok? Çocukların korunması, kadınlara, engellilere pozitif ayrımcılık neden yok? Olmaz çünkü onlar önemli değil!
Anayasa Mahkemesi, HSYK ve diğer kurumları ilgilendiren maddelere dikkat!
HSYK, 22 asıl ve 12 yedek üyeden oluşacakmış. Başkanı da Adalet Bakanı olacak ve müsteşarı doğal üye olacakmış. Birinci sınıf hakim ve savcılar ile idari yargı hakim ve savcıları da Kurul’da görev yapacakmış. Ey halkım, hani demokratikleşiyorduk?
Anayasa Mahkemesi ise 17 üyeden oluşacakmış. Meclis ise bu üyeleri 12 yıl için seçecekmiş. Anayasa Mahkemesi’nin Genel Kurulu ise "Siyasi parti kapatma ile Yüce Divan" yargılamalarına bakacakmış. Yani Meclisin Anayasa Mahkemesine gönderdiği üyeler Parti kapatılmasına karar verecek ve İktidarı Yüce Divanda Yargılıyacak! Yargı bağımsızlığı bunun neresinde?
Askeri yargı, devletin güvenliğine, anayasal düzene karşı suçlara ait davalara bakamayacakmış. Ve Yüksek Askeri Şura kararlarına karşı yargı yolu açılacakmış. Yani Cemaatleştiği için Ordudan uzaklaştırılanlara geri dönüş yolunu açıp TSK ya sızma hareketlerine devam edilecekler!
Unutmayalım, eğer bir ülkede güçler dengesi olmazsa diktatörlük olur! Ama bu maddelerde başbakan ve cumhurbaşkanı bile yargılanabilir diye bir madde varmı?
Yargıyı ele geçirme ön hazırlık çalışmaları bunlar. Fakat en önemlisi HSYK'ya "sızma " maddeleri iptal edildi ve işleri bozuldu. Memleketin en önemli meselelerini gözardı edip, bunlarla uğraşmak zaten amacı ortaya koyuyor. Madem anayasayı değiştireceksin, yiyorsa dokunulmazlıkları da kaldır!
Hiç milletvekilliği dokunulmazlıgı ile ilgili birşey var mı? Genelkurmay başkanına dokunmak serbest ama milletvekiline yasak? Soruyorum sizlere, neden 2 sene vekil kalanlara ölene dek milyarlarca lira emekli maaşı ödenmesi kalkmıyor?
Ülkemizde yalnızca, ekmek çalan insanlar mı yargılanacak. Ülkemizin dibine dinamit döşeyen, üst düzey bürokratların suç kanıtları ve belgeleri olmasına rağmen neden yargılanmasınlar? Bunlar, Türkiye Cumhuriyeti üstü insanlar mı?
Ayrıca tüm maddelerin toplu olarak oylanması demokratik değildir. Hukümet Avrupa kriterlerinden bahsediyor ama Venedik kriterlerine göre halktan farklı konularda tek bir oy istenmemelidir. Demokrasiden bahsediyorlar ama ne seçim kanuna nede siyasi partiler kanununa dokunmuyorlar, sebebi de Türkiye hazır değilmiş!
12 Eylül Anayasasını kötüleyerek insanların kafası karıştırılmaya çalışılmıştır. Bu yağmurdan kaçarken doluya tutulmak gibidir. Belki birileri için çok iyi şeyler olacak ama Türkiye için iyi şeyler olmayacak. Bu konuda, Soner Yalçın'ın BU DİNCİLER O MÜSLÜMANLARA BENZEMİYOR adlı kitabını okumanızı hepinize tavsiye ediyorum!
Bakıyorumda, bazı şahıslarda hala bunu millet için yaptıklarını zannediyorlar. O şahısların anlayışlarından ve akıllarından şüphe duyuyorum! Evet oyu verecekler, ilk önce okuyun araştırın. Referandumda "evet" denildiğinde artık yürütme yasamanın içine fiilen yerleşmiş olacaktır!
Sade bir vatandaş olarak bunu anlayabilecek çaptayken, çağdaş demokrasi reijminin devamından sorumlu siyasetçi ve hukuki karar makamı sahipleri bunu neden anlamazlar?
Ey Halk uyan! Bu sözde sivil, demokratik anayasa da vatandaşa verilen ne haklar vardır? Bu Paketi iyi oku! Sana verilen bir hak var mı diye bir bak! Ondan sonra"evet" diyebilecekmisin bakalım. Unutma, eninde sonunda 72,5 milyonun hakkı var!
Hiç gerekmiyen bir referandum için dişimizden, tırnağımızdan ve zar zor topladığımız vergiler heba olacak. Yerine 2-3 fabrika yapılmasını referanduma tercih ederim. Emekliye 12 lira artış verdiğimiz bir dönemde bence referandumun "r" si bile olmamalıydı!
Umarım bu refarandumdanda 1982 anayasası oylamasındaki gibi rahmetlı Aziz Nesinin kulaklarını cınlatacak bir sonuc cıkmaz!
Saygılarımla
Ümit Doğancı
11 Temmuz 2010