Anayasaya Aykırı Müsteşarlık 14/05/2009
Bu Müsteşarlık; güvenlik kuruluşları ile ilgili diğer bakanlık, kurum ve kuruluşlar arasında terörle mücadelede gerekli koordinasyonu sağlayacak, bu alandaki politika ve stratejilerin belirlenmesine yönelik çalışmalar yapacak, bu amaçla istihbaratı tek elde toplayarak değerlendirecek ve ilgili birimlere gönderecektir. Ayrıca güvenlik kuruluşlarına ve ilgili kurumlara stratejik bilgi desteği sağlayacak, uluslar arası gelişmeleri Dışişleri Bakanlığı ve ilgili kurumlarla işbirliği içinde inceleyecek ve değerlendirecek, inceleme ve denetleme yapacak veya yaptıracaktır.
Müsteşarlık bu görevleri yapabilmek ve bu konudaki yetkilerini kullanabilmek üzere; Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı, MİT Müsteşarlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünden her türlü istihbari bilgi ve belgeleri alacaktır. Bakanlık kurum ve kuruluşlar Müsteşarlığın bilgi ve belge isteklerini yerine getirmekle yükümlü olacaklar ve istekler Kanun daki ifadesiyle gecikmeksizin yerine getirilecektir.
Müsteşarlığa verilen bu yetki ve görevler sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde dahi sorumlu birimlere verilmeyen, çağdaş demokratik hukuk devleti anlayışı ile bağdaşmayan, dikta yönetimlerde uygulama olanağı bulan görev ve yetkilerdir. Anayasa ya tamamen aykırıdır. Zira bu görev ve yetkilerle teçhiz edilmiş bir Müsteşarlık, daha doğru bir anlatım ile İçişleri Bakanlığı ve Bakanı diğer bakanlıkların görev alanlarına dahil görev ve yetkilere sahip olduğu gibi, Başbakan a karşı sorumlu olan Genelkurmay Başkanlığı ve MİT Müsteşarlığından dolayı da Başbakan görev ve yetkilerini alarak Başbakan ve bakanlar üstü bir konuma gelmektedir.
Anayasa ya göre bakanlıklar arası koordinasyon ve işbirliği görev ve yetkisi sadece Başbakan a aittir. Bakanlar kendi görev ve yetki alanları içerisindeki işlemlerden sorumludurlar. Hiçbir bakan diğer bir bakandan üstün değildir. Diğer bakanlıkların görev alanlarına müdahale edemeyecekleri gibi koordinatör olarak dahi diğer bakanlıklarla ilişkide bulunamazlar.
Ayrıca Anayasa ya göre milli güvenliğin sağlanmasından Bakanlar Kurulu sorumludur. Terörle mücadele dahil her türlü iç ve dış güvenlik konularında uygulanacak politikalar Milli Güvenlik Kurulu görüşüne göre Bakanlar Kurulu nca belirlenir. Bir bakanlık tek başına bu politikaları belirleyemez. Eğer bu politikaları belirleme görev ve yetkisi Kanun tasarısında olduğu gibi İçişleri Bakanı ve ona bağlı bir müsteşarlık tarafından kullanılırsa açıkça Anayasa ya aykırı davranılmış olur.
Yeni kurulması öngörülen bu Müsteşarlığın bir benzeri aynı isim altında Anayasa ya da uygun olarak Başbakan a bağlı olmak üzere 1994 yılında kurulmak istenmiş, ancak yapılan değerlendirmelerde sakıncalı olacağı saptandığı için gerçekleşmemiştir. Bilindiği gibi 1994 ve onu takip eden yıllar bölücü terör örgütü ile yapılan mücadelenin en yoğun ve yaygın olduğu bir dönemdi. O dönemde Anayasal düzen içerisinde kalınarak böyle bir Müsteşarlığa ihtiyaç duyulmadan terörle mücadele edilmiş ve bu mücadele 1999 yılında başarı ile sonuçlanmıştır.
Bugün, o günlerin ağır şartları olmamasına rağmen terörle mücadele için olağanüstü, Anayasa dışı yetkilerle donatılan bir Bakan a bağlı yeni bir örgütlenmeye neden ihtiyaç duyulmaktadır? Bu konuda Hükümetçe kamuoyuna doyurucu açıklama yapılması gerekir. Bu girişimin nedeni acaba Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve MİT Müsteşarlığı bilgi ve belgelerine İçişleri Bakanlığının sahip olma isteği midir? Buna da açıklık getirilmesi demokratik hukuk devleti olarak zorunluluktur.
Mustafa F. AĞAOĞLU
HYP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü
Kaynak