Anır artık Engin!

Anır artık Engin!

İletigönderen Türk-Kan » Prş Kas 13, 2008 14:33

Resim

Anır artık Engin!


Engin Ardıç’ın Seyir Defteri... 9. Gün... Hala hiçbir anırma ibaresi yok!.. Çok yönlü bir sosyal patlama ha yaşandı, ha yaşanacak...

Biz “okuyucusuna saygısı olan gazeteci verdiği sözü tutmalıdır” diyerek konuyu gündemimize aldık. Yoksa Ardıç’ın anırması bizim boyumuzu ne uzatır, ne kısaltır...

Benim yine de kendisine nacizane tavsiyem bir an önce anırmasıdır.

Yoksa kimse yaftalamadan düşünmeyecek, “sözüne güvenilmez” etiketini orasına burasına yapıştırdıkları Engin Ardıç posterleriyle bilboardları donatacaklar.... Konu artık kontrolden çıktı, kamuya maloldu. Karakaçan Bey meseleye el koydu. Kolay değil, onlar için de onur meselesi!

Engin’in ‘kahin teyze’si göçmeden önce ’Engin Ardıç anırmazsa başına gelecekler ’diye bir kehanet vasiyet etmiş. Aktaralım:

    1. Cumhuriyet kutlamaları ve 10 Kasım anmalarına ’Mustafa’ gölgesi düşmesiyle öfke dalgası kabaracak ve Ardıç’ı manşetlerde gören ’marjinaller’, “sen misin her gün İttihat-Terakki üzerinden Cumhuriyet’e ve Atatürk’e küfreden...” düsturuyla kitlesel eylemler gerçekleştirecekler...

    2. “Ben bu yazıyı Akşam’da yazdım, Sabah okurunu bağlamaz” dediği basına sızacak. ‘Akşam’dan Sabah’a hiçbirşeyin değişmeyeceği’ni belletmeye niyetli okuyucuları, boğazından geçen her kuruşun emeği için iade-i itibar isteyecek

    3. Tüketici haklarını koruma dernekleri, insanların para karşılığı, boş vaadlerle kandırılmasına, yaptırım uygulanmamasını AİHM’e taşıyacak

    4. Gazetecilik mesleğine karşı oluşan güven bunalımının tedavisini üstlenen sivil toplum örgütleri sponsor bulamayacaklar ve tedavi faturasını Engin’e yollayacaklar

    5. Öksüz ve yetimler ayaklanacak... Yetim hakkı 500 bin YTL’yi anırma esnasında kusar umuduyla, öğürmesi beklenen paralar için geri dönüşüm makinesi icad edecekler

    6. Yurdun çeşitli yörelerinde kurulan eşek federasyonları Karakaçan Bey ile irtibata geçecek. Engin’in anırmamasını ‘iletişim usullerine hakaret’ sayıp hakkında tazminat davası açacaklar...

Efendim? Dün sabaha karşı Gümüşsuyu’ndan aşağı inerken anırdın mı? Haberini aldık; ama içinden anırmışsın be Engin’im...

Sayılmaz!

Yapamıyorsan, bir kaç yol önereyim. Bilmemek değil, öğrenmemek ayıp. En ekonomik ve pratik yoldan başlayalım: Birkaç gün sabahları çiğ yumurta iç, sesin açılsın. Sonra al birini karşına, prova yap. Replikleriniz şöyle:
    - A de bakiiimm!

    - AAAAAAAA

    - Bir de ‘İ’ de!

    -İİİİİİİİ

    - Söyle bakiiim!

    -Aİ

    - Bir de uzatarak...

    -AAİİİİİİİİİİİİİİİİİ
Bu halk arasında uygulanan bir kocakarı metodu. ‘Ben akademik takılırım, entel duruşuma laf söyletmem’ diyorsan ’bilimsel bir metod çalışması’ için Ceylanpınar Çiftliğinde 6 aylık intibak kurslarını öneririm. Gerçi sana iki haftalık hızlandırılmış kurs da kafi gelecektir.

İşin tabi bir de lojistik boyutu var. Sen bu sözü bütün okurlarına verdin. Şimdi Taksim’e kamp kuran İstanbullular bu anırmayı duyup da, benim Edirne’de ki, Doğu Beyazıt’taki, Rize’deki, Diyarbakır’daki... Ne bileyim Şereflikoçhisar’daki vatandaşım(Başbakan gibi oldu) duyamazasa; bu da olmaz. Seni il il, ilçe ilçe, köy köy gezdirip, panayır yerinde anırtacak halimiz yok.

BM destekli Engin Ardıç’ı Anırtma Paketi’ne bakalım; ne yapabiliriz?

Buldum. Sen kendini hazır hissettiğinde anıracaksın, bunu kaydedip ‘bir gazete alana bir Engin Ardıç anırıyor CD’si bedava’ promosyonu yoluyla yurt sathına yayılacak.

Ha olur da, ‘madem CD’m çıkacak, o zaman senfonik bir çalışma yapayım’ dersen, saygı duyarız. Hakkındır. Bunca emeğin sonunda ‘dinlenilebilir’ bireser çıksın ortaya değil mi ama? Yarın öbür gün, torunlarına da hatıran kalır.

Bir nevi albümün çıkacak; ister çık bir yaylada kuzu melemeleri, köpek havlamaları, inek möölemeleri arasında ’unplugged’ kayıt yaptır...(Engin anlasın diye onun dilinde yazıyorum, Türkçe’ye saygım sonsuz) İster Kızılordu Korosu’ndan geri vokal yapmalarını iste... İstersen Yasemin’den rica et düet yapın!

Görsel bir boyut kazandırmak istiyorsan, tavsiyem Mustafa Erdoğan! ’Donkeys in the Ahır’ diye bir proje hazırlasın. Sen anırdıkça ahenkle kuyruk sallayan eşekler muhteşem durur arkanda. Kamera dünyanın en güzel gözlerine “zoom” yapar!

Veya... TRT Ankara Çocuk korosu sen anırdıkça ‘arkadaşım eş, arkadaşım şek’ diye fon oluştursun. (Ama Manço ailesine telif ödemeden olmaz, korsana hayır!)

Verdiğin sözü tut Engin. Dile düşme, mahçup olma! Atatürkçüler, ulusalcılar, milliyetçiler, yetimler, açlar, açıktalar... topyekün bir millet üzerine gelmesin diye şu kriz ortamında elli tane sektörü üretime geçiriyoruz!

Kıymetimizi bil! Sana bu kıyağı TMSF yapmaz!



Selcan TAŞÇI, 12 Kasım 2008
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Engin Ardıç Taksim Meydanı'nda anıracak mı?

İletigönderen Türk-Kan » Prş Kas 13, 2008 20:48

Resim


Engin Ardıç Taksim Meydanı'nda anıracak mı?


Bilindiği gibi; ABD’nin yeni başkanı Barack Hüseyin Obama oldu.

Türk medyası Obama’nın seçilmesini büyük bir sevinçle karşıladı. Hemen hemen bütün köşe yazarları, köşesini bu konuya ayırdı. Sabah yazarı Engin Ardıç dahil…

Engin Ardıç, Sabah’taki köşesinde Obama’nın seçilmesini değerlendiriyor ve Obama’lı ABD’nin “Amerikan emperyalizminin şekere bulanıp yutturulduğu" bir dönem olacağını söylüyor.

Kısacası Ardıç, ABD’nin yeni başkanı üzerine köşesinden analizler yapıyor.

Ancak…

Bundan tam 1 yıl önce…

Aynı Engin Ardıç, 4 Kasım 2007 tarihli Akşam Gazetesi’ndeki köşesinden bakın ne büyük laflar etmişti:

Engin Ardıç, o günkü köşesinde Obama’nın ABD başkanı olamayacağını söyleyip şu sözü yazmıştı:

“Adı Hüseyin olan biri Amerika’ya başkan seçilsin, çıkar Taksim Meydanı’nda anırırım


Şimdi sorulması gereken soru şu:

Engin Ardıç 1 yıl önce okuyucularına verdiği sözü tutacak mı? Yani Ardıç Taksim Meydanı’na çıkıp anıracak mı?

Herkes unutur Odatv.com’un hafızası unutmaz.


Odatv.com



İşte Engin Ardıç’ın 4 Kasım 2007 tarihli Akşam Gazetesi’ndeki köşesinden ilgili bölüm:

“…Hillary’nin en büyük rakibi Barack Obama’nın da göbek adı Hüseyin... Düzeltiyorum: Göbek adı Barack, asıl adı Hüseyin. Kıl kapılmasın diye tersini kullanmaya çalışıyor. Onun da kampüs ya da bazı Hollywood “mahfilleri” dışında hiçbir ağırlığı yok. En büyük destekçisi, bizim koca popolu Girit kızı Jennifer Aniston.

Adı Hüseyin olan biri Amerika’ya başkan seçilsin, çıkar Taksim Meydanı’nda anırırım.

Peki kim çıkacak ortaya, “Amerika’yı kurtaracak aslan” olarak, son zamanlarda ödül üstüne ödül toplayan, yıldızı yeniden parlayan Al Gore mu?

Herhalde…”
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x