
Bulgaristan'a ihraç edilmek üzereyken yapılan analiz çerçevesinde tespit edilen aykırılık ise tehlikenin boyutunu gözler önüne serdi. Yapılan analizlerde, en tehlikeli aflatoksin türü olan Aflatoksin B1 miktarı, yasal sınır olan 8.0 µg/kg yerine 128.6 µg/kg olarak ölçüldü. Bu rakam, izin verilen güvenli limitin yaklaşık 16 kat üzerinde olduğunu gösteriyor. Toplam aflatoksin miktarında ise durum daha da ciddi görünüyor; yasal sınır 10.0 µg/kg iken, üründe 239.0 µg/kg seviyesinde toksin tespit edildiği beyan ediliyor. Bu da toplam aflatoksin miktarının yasal ve güvenli sınırların neredeyse 24 katı olduğu anlamına geliyor. RASFF, bu yüksek değerler nedeniyle riski "ciddi" olarak sınıflandırdı.

Tespit edilen bu yüksek riskli durum üzerine yetkililer derhal harekete geçti. Ürünler sınır kontrolünde durdurularak Avrupa Birliği'ne girişi engellendi. Bildirimde yer alan bilgilere göre, söz konusu Antep fıstığı partisinin akıbeti için "imha" veya "özel muamele" gibi seçenekler değerlendirilmek üzere ürünlere el konuldu. Bu önlem, zehirli ürünlerin tüketiciye ulaşmasını engelleyerek halk sağlığını korumaya yönelik standart bir prosedürdür. Olay, Türkiye'den Avrupa bölgesi ve diğer ülkelere gerçekleştirilen tarımsal ihracatta denetimlerin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gösteriyor.
Tespit edilen aflatoksinler, belirli küf türleri tarafından üretilen ve insan sağlığı için oldukça zararlı olan toksik bileşiklerdir. Özellikle Aflatoksin B1, Dünya Sağlık Örgütü tarafından birinci grup kanserojen olarak sınıflandırılmıştır ve bilinen en güçlü doğal kanserojenlerden biridir. Vücuda alındığında doğrudan karaciğeri hedef alır ve uzun vadede karaciğer kanserine yol açma riski taşır. Yüksek dozda maruz kalmak ise akut karaciğer yetmezliğine, bağışıklık sisteminin baskılanmasına ve gelişim bozukluklarına neden olabilir. Bu nedenle gıda ürünlerindeki aflatoksin limitleri, halk sağlığını bu ciddi tehlikelerden korumak amacıyla çok düşük seviyelerde tutulmaktadır.