Aramızda Turuncu Türkleri Görmek İstemiyoruz

Aramızda Turuncu Türkleri Görmek İstemiyoruz

İletigönderen Selçuk Tınaz » Cum Haz 07, 2013 20:52

AKP faşizmine başkaldıranlar diyor ki ;

"BİZ AKP'siz dini, CHP'siz Ata'yı, MHP'siz vatanı, BDP'siz Kürt'ü savunuyoruz !"

İşte bu, 10 Kasım 1938'den bu yana söylenmiş en akıllı söz. 75 yılın bütün sıkıntılarını bir cümlede toplayan, müthiş bir özet.

Bütün sorunları çözecek böyle harika bir formül duyulmadı daha önce. Meğerse gençlerimiz, bilgisayarda sadece oyun oynamıyorlarmış. Hepsinin gözlerinden öpüyor, önlerinde saygıyla eğiliyorum.

Akil adamların alayı bir araya gelse, yarısını söyleyemez. Hepsini birden söyleyebilenlerin hareketi bu ayaklanma. Bu nedenle devrim diyoruz. Bu sözün her bir bölümünün ne anlama geldiğini anlayamayanların, hareketi anlama şansı hiç yok.

Herkes artık bu ifadeye göre durumunu belirlemek zorunda. Avrupa Birlikçilerin ve BOP'çuların işine gelse de gelmese de, geleceğin Türkiye'sine bu insanlar yön verecek. Bütün partiler kendilerine bu görüş doğrultusunda çeki düzen vermedikçe, gelmekte olan çağın gerisinde kalıp silinecekler.

Bu harekette, Cem Boyner türü Avrupa Birlikçi Küresel Sermaye uzantılarına da yer yok, Sırrı Süreyya Önder gibi BOP'un işbirlikçi görevlilerine de.

"Mustafa Kemâl'in askerleriyiz" sözünü duyup da alerji duyanlar için, belki de anlaşılması çok zor bir şey ama, ne İnönü döneminde, ne de Kenan Evren döneminde Atatürkçülük adına yapılan bir çok şeyi de onaylamıyoruz.

Dicitürk'ten aradılar, "yenisi ile değiştirdiğimiz alıcınızı henüz kullanmadığınız görülüyor, şöyle yapmanız, şu tuşa basmanız lâzım" diyecek oldular. "Bir haftadır Ulusal Kanal ve Halk TV izliyorum. Türkiye'de anti-emperyalist bir devrim olurken, Amerikan bayrağının mutlaka görünmek zorunda olduğu bir Amerikan filmi seyredemem ben" cevabını verdim.

Akil adam deyince aklıma geldi ;

Orhan Gencebay efendi, bu iş dini siyasete yabancı devletler hesabına alet eden ahlâksızların giydiği sözde "Milli Görüş" gömleğine benzemez. Ben çıkardım attım, hemen değiştim düzeldim demekle olmaz. Akil adamlığın lekesi senin üzerinde uzun süre kalacak. O pisliği bir günde temizleyemezsin, yıllarca uğraşman lâzım.

Sayın, Üç Dabılyuuluk, "Taksimplatformu nokta kom" şeysi yöneticileri ;

Yukarıdaki paragrafı "Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla" türü bir serzeniş olmaktan çıkarmak için, platformunuza daha açık bir ifade ile seslenmek istiyorum ; ARAMIZDA TURUNCU TÜRKLERİ GÖRMEK İSTEMİYORUZ.

11 yıldır AKP politikalarını destekleyen, o politikaları yutturmak üzere çarpıtma, saptırma, yakıştırma ve iftira dolu konuşmalarla halkı kandırmak için kanal kanal gezip, gazetelerde yazılar yazan kötü insanların, bu temiz harekette hiç yerleri yok. Hareket temiz kalmalı. Lütfen bu insanları hemen yanınızdan uzaklaştırın.

Böyle davranmadığınız taktirde, dış kaynaklı ve kötü niyetli bir platform olduğunuza karar vereceğim.

Baskın Oran, Cengiz Aktar, Lale Mansur, Murat Belge, Oral Çalışlar, Tarhan Erdem gibilerden söz ediyorum. Liste taranırsa, bu tip başka isimler de bulunabilir mutlaka. Ben en iyisi hepsinin genel bir tarifini yapayım, gerisini siz halledin.

Hepimize tepeden bakan bazı kişilerin "Beyaz Türkler - Siyah Türkler" diyerek zaman zaman kutladıkları "Türkleri Boyama Haftaları"ndan birine, ben de katılmıştım ;

-----------------------------------------------------------------------------

Kuvvetli bir dış destek de bulan "Herkesi Yeşile Boyama" projesinin son hızla hayata geçirilmeye çalışıldığı ülkemizde, her birimizin yanı başında yaşayan, şu anda dışı yeşil-içi turuncu olan bir grup insan var ; " TURUNCU TÜRKLER".

Bunlar çok ilginç insanlar. En üstte görünen ve yalnızca ithal boya kullandıkları kabukları, bukalemun gibi her renge bürünebiliyor. Kabuklarının altında ise her zaman hakim olan tek renk, turuncu.

Sert kabuklu bu canlıları, davranışlarına bakıp teşhis etmek daha kolaydır. Turuncu hayatlarının tek bir amacı vardır ; "Zarar vermek".

Aile büyükleri veya öğretmenleri gibi, nefret ettikleri bir veya birkaç otoriteden intikam alma duygusunu (zevkini) yaşama dürtüsüyle, hareket ederler daima.

Çocukken, nefret ettikleri otoritenin değer verdiği her şeye düşman olurlar ve onun üzüleceğini bilerek, hiç değer vermediklerini gösterecek davranışlarla, hedef aldıkları şeylere zarar vermek için uğraşırlar.

Büyüdüklerinde ise, gene aynı nedenle en büyük kinlerini ve düşmanlıklarını, Türkiye Cumhuriyeti'ne ve kendileri gibi olmayan Türklere yöneltirler. Türkiye Cumhuriyeti'ne ve Türklere zarar veren veya vereceğini tahmin ettikleri her davranış, olay, yapı ve planın en ateşli savunucuları ve destekçileri olmak, uyanık kaldıkları zamanlarda bilinçli bir şekilde yaptıkları yegane iştir.

Yangın çıkarmak için benzin bidonu kılıklı kafalarıyla oradan oraya koşturur, duman kokusu aldıkları her yere ateşli dillerini uzatıp , ağızlarından alev püskürtürler. Konu ve olay ne olursa olsun, durdukları yer asla değişmez. Daima Türklerin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin karşısında yer alırlar.

Turuncu Türkleri özellikle, yabancı devletlerin Türkiye'deki ulusal çıkarlarının savunucuları olarak görürsünüz. Bir refleks haline getirdikleri bu davranışları, Batı ülkeleriyle sınırlı ve zararlı olma şartına bağlıdır.

Bir Batılının kendi milleti ile ilgili, çoğu zaman ırkçı ve gerçeklere dayanmayan art niyetli övgülerini benimsemeye ve ezberleyip tekrarlamaya her zaman hazır olan Turuncu Türklerin, en çok takdir ettikleri ve değer verip el üstünde tuttukları kişiler,Türkler hakkında kötü düşünüp, kötü konuşanlardır.

Kendilerinden kabul ettikleri bu insanları duyurup tanıtmak ve parlatıp korumak için abartılı bir özen ve çaba gösterirler.

En büyük düşmanlığı da, Türkler hakkında iyi düşünüp iyi konuşanlara yöneltirler. İşi gücü bırakıp, sürü psikolojisi yönetimindeki içgüdüsel bir tepkiyle, hep beraber o insanların üzerine çullanarak, koro halinde hakaretler yağdırırlar.

İki gruba da girmeyen insanlarla ise hiç ilgilenmezler. Turuncu Türkler'in davasındaki etliye sütlüye karışmayıp kendi halinde yaşayan vatandaşlarımız, onların gözünde yabancı planlar doğrultusunda kandırılıp yönlendirilecek kurban kalabalığıdır. Kişisel tatmin için Turuncu Türklüklerini icra ederlerken, zaten bu amaca da hizmet ettiklerini bilirler.

Ülkemizde, ruh sağlığı hekimlerinin yardımlarına en fazla ihtiyaç duyanlar, Turuncu Türklerdir. Buna rağmen, en mutlu psikopatlar onların arasından çıkar çünkü, diğer bütün Türkler hastalandıklarında maddi-manevi kayıplar yaşarlarken, Turuncu Türkler, bütün Türklerin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin aleyhine gönüllü olarak iş birliği içinde oldukları yabancı devletlerden maddi ve manevi destek aldıklarında, hastalıklarıyla moral ve para kazanma şansını elde ederler.

Psikopat Turuncu Türklerin mutlu çeşidine, yerleştirilmiş misyonerler halinde bulundukları çok değişik yerlerde rastlayabilirsiniz.

Onları tespit etmenin en kolay yolu şudur ; Eğer bir kişi, her şeyi Türkler ve Türkiye Cumhuriyeti aleyhine yakıştırma, saptırma, çarpıtma ve iftira yöntemlerini kullanarak yorumluyorsa, o kişi, mutlu psikopat bir Turuncu Türktür.

Her zaman, amaçlarını gizlemek için "demokrasi, insan hakları, özgürlük, reform, saygı, barış" gibi genel kabul görmüş kavram ve değerlerin arkasına saklanıp iş çevirme peşinde olan Turuncu Türklerin mutlu psikopat türünü, bir de banka hesaplarından tanıyabilirsiniz tabii.

Kendi kendilerine ve birbirlerine "aydın" diyen ama, nerelerinin aydın olduğunu hiç belli etmeyen bu insanların sadece gözlerinin aydın olduğu, yabancı bir devlet tarafından yerleştirildikleri yerde, iş birliği görevlerini yaptıkça şişen banka hesaplarından anlaşılır.

Artık bu kişilerin emekliye ayrılmaları ve zehirlerini ortalığa daha fazla saçmaktan vazgeçmeleri gerekiyor. Onların gölgelerine hiç kimsenin ihtiyacı yok.

Selçuk Tınaz
Kullanıcı küçük betizi
Selçuk Tınaz
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 101
Kayıt: Prş Oca 12, 2012 16:16

Şu dizine dön: Selçuk TINAZ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x