ARZ-I MEV'UD'a Can Suyu

ARZ-I MEV'UD'a Can Suyu

İletigönderen cankaramsar » Pzr Mar 27, 2011 12:13

Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti birlikte tarihi bir projeye imza attılat geçtiğimiz günlerde. Anamur’dan KKTC’ye su gtürecek proje için düğmeye basıldı.

Proje’den kısaca bahsedecek olursak Kuzey Kıbrıs’ın 50 yıllık su ihtiyacını karşılayacak ve bunun için Mersin’in Anamur ilçesinde Alaköprü barajı yapılacak. Dragon çayı üzerinde inşa edilecek barajda toplanacak su 107 km.’yi bulan bir hatla KKTC’ye taşınacak. Dünyada ilk kez uygulanacak deniz geçiş projesiyle hattın 80 km ‘si Akdeniz’in altından KKTC’ye ulaşacak. Anamur’dan gelen yılda 75 milyon metreküp su KKTC’DE Güzelyalı bölgesinden dağıtılacak. Pompa istasyonu kurulacak, ayrıca 26.5 milyon metreküp hacimli Geçitköy barajı inşa edilecek.

Başbakan Erdoğan temel atma törenin bunun küresel ölçekli bir proje olduğundan bahsetti ve her hal ve şartta KKTC’nin yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Bugün atılan bu temel inşa edilecek muhteşem eser tüm dünyaya önemli bir mesaj veriyor. Bu KKTC’nin yalnız bırakılmayacağını ilan ediyor.

Peki Recep Tayyip Erdoğan ve Mehmet Ali Talat arasında 2004 yılında yapılmış bir telefon görüşmesi vardı hatırlarsanız. Görüşmede Erdoğan Talat’a ne diyor ?

- “Bir numarayla artık dalaşma. O artık bitmiştir.”
- “Ayrıca devlet mevlet işini biz hiç dile getirmeyelim.” Talat anlamıyor , Erdoğan tekrar “Yani iki devlet olarak tanınmamız lazım şudur budur bunu hiç dile getirmeyelim.” diyor.

Recep Tayyip Erdoğan’ın bitmiştir dediği bir numara Rauf Denktaş daha Tayyip Erdoğan siyasete atılmamışken adada Rumlara karşı en önde mücadele eden bir mücahitti. Kod adı “ Toros” idi.

AB uğruna Kıbrıs’taki kırmızı çizgilerden vazgeçecek kadar gözü dönmüş Recep Tayyip Erdoğan’nın söyledikleri size samimi geliyor mu? Yoksa bu işte bir bit yeniği var diyenlerden misiniz?

Gelin bu aralar neredeyse İmralı’dan telekonferans verecek duruma gelmiş Apo’nun mayınlı arazilerin temizlenmesi konusunda katıldığı tartışamaya.


Gap’ın bir İsrail projesi olduğunu – her ne hikmetse Pkk ‘nın ne projesi olduğuna değinmeden- iddia eden Öcalan bakın ne demişti ;

“Bunların arkasında İngiltere ve İsrail sermayesi var. İsrail çıkışından beri bizimle uğraşıyor. Beni kendi çıkarlarına karşı bir çıkış olarak görüyorlar. 1980’lerde Kenan Evren bir röportajında “İşte bizim Gap projemiz var, Apo’nun nesi var?” diyordu. Ben o dönem Gap projesini inceledim. Buradan bir kanalla suyu direkt Harran’a götürüyorlardı. Ben o zaman düşünüyordum. Etraf bu kadar kurakken niye Surucu , Bozova, Viranşehir hatta Mardin değil de suyu tek bir kanalla Harran’a götürüyorlar. Harran Yahudiler için önemlidir. Hz. İbrahim’in kardeşi Harun’un adından geliyor. Gap İsrail projesidir….”

Peki Kıbrıs’a su hattının İsrail ile ne ilgisi var peki?

İsrail’in su düşleri 92 yılından sonra ivme kazanıyor. 94 yılında ise hem askeri, hem de iktisadi alanda yapılanma başlıyor. Bu zaman içinde de İsrail bütün komşularından su almaya vermeseler de çalmaya başlıyor.Çünkü bir yanda artan nüfusuna su sağlamak için su seferber olurken, diğer yanda da biyolojik kalkınma için kaynaklar aramaya başlamıştır.

Golan tepelerini işgal, Celile denizi ve Yarmuk ırmağında boru hattıyla Tel Aviv’e su pompalanması, Batı Şeria’daki kuyulardan su çalınması…

Dinsel olarak su projelerini Tevrat’a dayandıran İsrail, kutsal emirin İsrailoğulları’na “Ayak tabanınızın basacağı her yer sizin olacaktır, sınırsız çölden ve Lübnan’dan, Irmak’tan ,Fırat ırmağından garp denizine kadar olacaktır.Önünüzde kimse durmayacak, Tanrınız Rab size söylediği gibi, dehşetinizi ve korkunuzu bütün diyar üzerine koyacaktır.

Projenin tarihsel gelişimine bakalım ve İsrail ile ilişkisini ortaya koyalım.

1987 yılında Barış Suyu projesi adı altında Seyhan ve Ceyhan nehirlerinden Ortadoğu’ya su ihraç etme fikri dönemin Başbakanı Turgut Özal tarafından ortaya atılmış, Manavgat suyu projesi olarak Demirel tarafından temeli atılmış ve 1998’de Mesut Yılmaz tarafından hizmete açılmıştır.KKTC ,Yunanistan, İsrail, Libya, Malta, Tunus ve Cezayir gibi sıkıntısı olan ülkelere su satılması için yapıldığı öne sürülen suya sadece İsrail talip oldu.İki ülke arasında pazarlıklar 1999 yılından 2004 yılına kadar sürdü. Anlaşma 4 Mart 2004’de Tel Aviv’de sessiz sedasız imzalandı. Kamuoyundan gizlenen anlaşmaya Dışişleri Bakanlığı müsteşarı Uğur Ziyal ve İsrail Dışişleri Bakanlığı müsteşarı Yoav Boran imza attı. Ancak İsrail, Manavgat’tan taşınacak suyun metreküp maliyetinin “bir dolar”ı aşması nedeniyle anlaşmadan vazgeçti. 30 Ocak 2006 tarihinde Türkiye- İsrail ortak su grubu toplantısında proje bir kez daha görüşüldü ve ortak kararla projenin iptali benimsendi. Anlaşmaya göre İsrail Türkiye’den 29 yıl boyunca 50 milyon metreküp su alacaktı.

Gerektiği yerde din, gerektiği yerde hin ile ideallerini uygulayan İsrail’in Kıbrıs’la olan bağı nedir şimdi buna bakalım.

Konya’da “Anadolu Kartalı” adında yapılan tatbikata katılan İsrailli pilotların uçuş tulumlarına ve montlarına taktıkları peçi bir Türk subayımız ele geçirmişti.
Resim

Uploaded with ImageShack.us

Askeri mühimmat uzmanı Ahmet Znegin mayınlı arazilerin temizletilmesi ile ilgili yaşanan tartışmalarda bir tv kanalaında elde ettiği Arz’ı Mev’ud haritalarını paylaşmıştı. İşte onlardan biri. 1986 yılında Arapça İngilizce bir kitaptan alınmış.
Resim

Uploaded with ImageShack.us

Vaat edilmiş topraklar: Harita Sina yarımadasından başlıyor, hilain ucu Kıbrıs’ ı içine alıyor ve Antalya’yı ve Adana’yı içine alıyor, Mezopotamya Gap bölgesini, Dicle –Fırat havzasından Basra körfezi ve Irak ile Kuzey Arabistan’ın büyük bölümünü içine alıp kapanıyor.

Biz KKTC’de kırmızı çizgilerimizi koruyalım derken birileri tüm adayı dini idealleri doğrultusunda gelecek için mi hazırlıyor sanki.

Ne dersiniz hayal gücümüz çok mu gelişmiş?
Kullanıcı küçük betizi
cankaramsar
Üye
Üye
 
İletiler: 23
Kayıt: Cmt Eyl 19, 2009 15:14

Şu dizine dön: Sizin Makaleleriniz

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x