Aşiret anayasası tamam / Anayasa raporu

Aşiret anayasası tamam / Anayasa raporu

İletigönderen Başkomutan » Cmt Mar 26, 2011 3:38


Aşiret anayasası tamam


Neden böyle söylüyoruz? Cevabı çok açık. Türk Milletini (Tarihin en eski milletlerindendir.) ve devletini yok sayıp, bünyesindeki aşiret ve etnik grupları “özerk bölge yönetimleri” şeklinde yapılandırmanın adına başka ne denebilir? Üstte kimliği, rengi, kokusu ve adı olmayan bir çatı devlet; altta aşiret ve etnisite kimliğine göre kurulmuş “özerk kabile” yönetimleri olacak.

Benzeri Afrika’da bile bulunmayan bu “ucube” düzenleme, aralarında bölücü ve Kürtçülerin de yer aldığı “seçilmiş” 22 kişiye TÜSİAD’ın hazırlattığı “Yeni Anayasa” nın özeti gibidir.

Peki bunların derdi nedir ? denirse, bunun cevabı da çok açık: Türk Milletini ve egemen devletini ortadan kaldırmak.

İşte delilleri:



Yeni Anayasadan Türk milliyetçiliği ve Türk milleti kavramları çıkarılmalı.

Vatandaşlık tanımı bir etnik gruba veya ulusa göre yapılmamalı. (Türk sözü anayasaya konulmamalı.)

Eşitlik hakkı ve ayrımcılık yasağı, (ırk, dil, din gibi) etkili şekilde uygulanmalı. (Türk’ü bir “ırk”tan ibaret sayıp, bünyesindeki etnik gruplarla eşitleme oyunu.Halbuki ayrımcılık, ancak bireylerin eşitliği ile sağlanabilir.)

Her türlü kimlik temelinde örgütlenmeye izin verilmeli. (Bir olan milletin ayrıştırılma tuzağı.)

Ana dilde öğretim ve eğitim yapılmalı. (Yeni millet yaratma tuzağı.)

Türkçe’den başka anadiller kamusal işlemlerde kullanılmalı. (Milli devletin dili tek olur.)

Üniter yapı esnetilmeli, birkaç ilin birleşmesiyle bölgeler ve bölge idareleri kurulmalı. (Özerk Kürdistan’a geçiş. Elimizle devleti bölmenin yolu.)

Bölge yönetimleri, nüfusun sosyolojisi ve coğrafi dağılımı göz önünde bulundurularak düzenlenmeli. (Aşiret ve etnik grupları bir araya getiren, coğrafi bölünmeye hazır, özerk bölgeler kurulması.)

Vergi toplamak, sağlık, eğitim, bayındırlık, kültür gibi bir çok hizmet bölge idaresine bırakılmalı. (Devletleştirme yolu.)


Bütün bunlar Türk’ün tasfiyesi değilse nedir?

Bugün dünyamızda egemenlikler; Fransız, Alman, İspanyol, Amerikan, Yunan, Çin milleti, devleti ve vatandaşı esasına göre kurulmuştur. Ama bizde Türk Milleti’ne göre değil, aşiret veya etnisiteye göre kurulmak isteniyor.

Bir diğer ilgi çekici rastlantı da; aşiret anayasasının bebek katili ve PKK terör örgütünün dayatmalarıyla bire bir örtüşmesi, “PKK açılımıyla aynı olmasıdır.

Yani 30 yıllık bildik terörist dayatmalar.

Demek ki, TÜSİAD boşuna para harcamış, Türk’e karşı olmayı marifet zanneden “seçilmiş” 22 kişi de avara kasnak gibi boşuna dönmüş. Veya AKP’nin seçimlerden sonra yapacağını söylediği sıfırdan anayasaya zemin hazırlanıyor.

***

Bin yıllık egemenliği tasfiye meselesine, bir de dünya hukuku açısından bakalım:

Hemen söyleyelim ki, bu tekliflerin tamamı uluslar arası hukuka aykırıdır. Nitekim BM Şartı, İnsan hakları Evrensel Beyannamesi, AİHS ve AİHM içtihatları dahil, taraf olduğumuz bütün hukuki sözleşmelerde, bu dayatmaların hiçbirinin yeri yoktur. Çünkü uluslar arası hukuk milleti, milli egemenliği, çoğunluğun dilini, kimliğini ve bireylerin eşitliğini kabul ediyor.Milletten saydığı etnik grupları, yerel dilleri ve kimlikleri dikkate almıyor.

Federasyon idaresindeki eyalet devletleri de böyle, (etnik temelde değil) bir millet temelinde kurulmuştur. Amerikan milleti, Alman milleti gibi. Bizde ise, bir olan millet dağıtılmak ve bölünmek istendiği için gidiş dünyanın tersinedir.Bir olan Türk Milleti yerine “etnik” kimliğe göre, bölge yönetimleri, “Özerk Kürdistan” kurulmak isteniyor.

Tabii bütün bunların kökü BOP’tadır. Önce Türkiye bölünecek, sonra “Büyük Kürdistan” gündeme gelecek.

***

Gül; Anayasa ‘gelişmiş bir batı ülkesi Anayasası’ gibi olmalı demiş. Samimi ise doğru bir ifade. O zaman AİHS’in 10. Maddesinin 1 ve 2. fıkraları okunmalıdır. 2. Fıkrası şöyle: Devlet “...demokratik bir toplumda, zorunlu tedbirler olarak, ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya kamu emniyetinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın, ...yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması için sınırlamalara ve yaptırımlara gidebilir.

Siyasi iktidara soralım:

1. Bölücü terörle mücadelede bu hükümlere hiç uydunuz mu?

2. Sıfırdan yapılacak anayasa, AİHS’e uygun olacak mı?

Sonuç: Darbeciler silaha, TÜSİAD paraya, PKK teröre göre devletin temellerini değiştirmek istiyor.


Sadi SOMUNCUOĞLU
26 Mart 2011 / YENİÇAĞ





Anayasa raporu

TÜSİAD’ın web sitesinde bu kuruluşun 2 Nisan 1971 tarihli Kurucular Protokolü’nü okuyabilirsiniz. Kuruluş protokolü şu sözlerle başlıyor:
“Anayasamızın öngördüğü karma ekonomi prensiplerine ve Atatürk ilkelerine uygun olarak.”

İmzalar: Vehbi Koç, Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Sakıp Sabancı, Osman Boyner vb...

Ülkenin en zengin işadamları TÜSİAD’ı kurarken “Atatürk ilkelerine” uygun davranmayı ilke edinmişler. Cumhuriyet’in o ilkeler üzerinde var olduğunun bilincindeler. Kadere bakın ki... Onların Atatürk ilkeleri üzerinde kurdukları dernek bugün Anayasa’dan Atatürk’ü çıkarmayı tartışıyor...

“Türk” ve “Türk milleti” sözcükleri Anayasa’dan çıkarılmalıymış... Şu ibareler değişebilirmiş:

“Türkiye Cumhuriyeti... Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir...”

“Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî Marşı İstiklal Marşı’dır. Başkenti Ankara’dır.”

Atatürk ilkelerini, Türk sıfatını ve laikliği Anayasa’dan çıkarmak ABD’de Fuller, Henze gibi akıl hocalarının ve onların Türkiye’deki uzantısı ikinci cumhuriyetçiler ile PKK’nın savunduğu sözde fikirlerdir.


Cem Boyner’in Yeni Demokrasi Hareketi bu fikirlerle seçime girdi, yüzde yarım oy bile alamadı.

Halk bu projenin sadece Cumhuriyet’in içini boşaltacağını çoktandır biliyor.

Kaldı ki, AKP çoğunluğundaki bir Meclis’ten ancak AKP’nin özlediği tek adam sisteminin anayasası çıkar...

Yeni ve demokrat bir anayasa ancak terörün son bulduğu bir ortamda, bir kurucu meclis oluşturarak yapılabilir...

Melih AŞIK
26.03.2011

TÜSİAD’ın federasyon taslağı
Cem Boyner’i alnından öptü...
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x