
Meydanlarda dağıtılan kumanyaları yiyip, bedava ulaşımdan memnun olan “darbesavar” ve “demokrasi kahramanları” her şeyden önce bu coğrafyada tutunmanın yegane çaresinin “güçlü ordu” bulundurmak olduğunu unutmamalıdır.
Tarihten günümüze dünyanın en güçlü ordularının insan kaynağı askeri okullardır. ABD ve AB ülkeleri bizde askeri liselerin kapatılmasını tavsiye eder ama kendi ülkelerinde askeri okullar ortaokul seviyesine kadar iner. Amerikan ordusunun ‘mabedi’ sayılan ünlü Westpoint Akademisi’ne personel yetiştirmek için 10 yaşından itibaren aday öğrenciler eğitime alınırlar. Çarlık döneminden bu yana Fierunze Akademisi için ilkokuldan sonra öğrenci seçimi yapılır. Cumhuriyet tarihimizde Selimiye, Erzincan ve Konya Askeri Ortaokulları 60’lı yıllarda kapatılmış. Ancak Kuleli, Işıklar ve Deniz Lisesi devam etmiştir. 1983’de ihtiyaçtan dolayı Maltepe Askeri Lisesi açılmıştır. Bu okullarda gençler ruhen ve bedenen askerlik mesleği için çok iyi eğitim alırlar. Geçmiş yıllarda bu okullardan sadece Harb Okullarında subay adayı yetiştirmezdi. Yeteneklerine göre doktor, mühendis, öğretmen gibi teknik ve eğitim personeli için üniversitelere öğrenci yollardı. Ki bu öğrenciler mezun olduklarında kendi okullarında görev yapardı. Defalarca sistemi değiştirdiler eninde sonunda Kuleli mezunu olmayan birini bu okulun komutanı yaptıkları için 14-15 yaşlarındaki gençler darbe pisliğine bile bulaştırıldı.
Askeri okulların aymazlıklar yüzünden önemli ölçüde FETÖ’cülerin kontrolüne girdiği doğrudur. Ancak kapatmak çare olmadığı gibi problemin daha da artmasına sebep olacaktır. Sebep ve sonuçlarını bu sütunlardan defalarca yazdım. Ayrıntılarını “İmamların Öcü” adını verdiğim kitapta yazdım. Öfke ile kalkıp, zararla oturmanın anlamı yok. Bu satırların yazarı gibi bu okullardan mezun olan onbinler günlerdir kahroluyor. Aralarında profesör, doçent gibi akademisyenlerin, başarılı iş adamları, büyük şirketlerin üst düzey yöneticileri, hukukçu, yüksek bürokratların olduğu yüzden fazla dost ile görüştüm. Arkadaşlarımız hiçbir karşılık beklemeden bu okulların önemezdeki yıl yeniden açılarak eğitime devam etmesi için olağanüstü projeler hazırlamışlar. Kendi adıma tarifsiz heyecana kapıldım. Sonuç olarak bu okulların mezunları göreve hazır. Titiz bir çalışma ile bu okulların asli görevlerini yerine getirecek kuruluşlar haline getirilebildiği gibi sadece Türkiye’nin değil dünyanın örnek alacağı okullar yapılabilir. İlgili ve sorumlularına duyurulur.
Yavuz Selim DEMİRAĞ, 4 Ağustos 2016
ysd592@gmail.com