Atatürk Geleceğimizi de Değiştirebilir mi?..

Atatürk Geleceğimizi de Değiştirebilir mi?..

İletigönderen Türk-Kan » Pzt Kas 10, 2008 10:05

Atatürk Geleceğimizi de Değiştirebilir mi?..

Neden bu soruyu soruyorum?

Çünkü bu soruyu hiç sormadık.

Atatürk Türklerin tarihini değiştirmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti bir tasarıdan bir yaratıya dönüşmüştür.

Ama Atatürk artık sadece tarih midir?

Yol göstericiliği devam ediyor mu?

Onun yaptıklarını sürdürerek, yaptıklarını yineleyerek geleceğimizi kurtarabilir miyiz?

Kanımca bununla yetinemeyiz.

Bununla yetinmek Atatürk’ü anlamamaktır, onu dinlememektir.

Atatürk bir ‘kökten değiştirici’dir.

İmparatorluk kültürünü temelden değiştirmiştir.

İmparatorluk kültürünün iki dayanağı olan ‘saltanat’ ve ‘teokratik yapı’ toplum yaşamından kaldırılmıştır.

Onların yerine ‘birey iradesi’ ve ‘laik yapı’ konulmuştur.

Elbette bu değişim kolay yerleşebilecek bir dönüşüm değildir, olmamıştır da.

Kültürün yeni dayanakları, tarımın modernleşmesi ile, endüstrinin kurulması ile ve laik eğitim ile pekiştirilmiştir.

Ancak, demokrasi adı verilen, aslında ise toplumun eski kültürünün geri getirilmesine yardım eden bir dönüş yolu olan yöntemle bu gelişme durdurulmuştur.

Atatürk’ün yol göstericiliği şimdi nasıl devreye sokulabilir?

Bilişim devrimini yaşıyoruz.

Medya toplumları yönlendirmeyi bütün gücüyle sürdürüyor.

Uluslararası endüstri ve ticaret bütün toplumları etkiliyor.

Küreselleşme dünya ölçeğinde kapitalizmin gücünü yayıyor.

Biz ne yapabiliriz?

İşte ‘Atatürk hareketi’ tam da burada devreye girecektir.

1. Soğukkanlı ve doğru bir analiz.

Biz bu değişimi nasıl kendi çıkışımıza çevirebiliriz?

Hem barışçı bir politika izleyerek hem de komşularımız başta olmak üzere bütün ülkelerle dostluk bağları kurarak kendi duruşumuzu belirleyebiliriz.

Bunu yapmak için de BAĞIMSIZ ÜLKE olmak zorundayız.

2. Uzun süreye yayılan bir strateji kurmak ve bunu izlemek.

Önümüzdeki on yılı, yirmi yılı, otuz yılı, elli yılı gelişen projeksiyonlarla tasarlamak, buna göre her sürecin planlamasını yapmak.

Her alanı TUTARLI VE ZAMANLANMIŞ PROGRAM’a bağlamak.

3. Bütün güçleri harekete geçiren ortak hedefler koymak. Hem ulusal hem sınıfsal hem de bölgesel güçlerin ortak noktalarını birleştiren ORTAK HEDEFLER koymak.

4. Toplumun her gücünü doğru yer ve zamanda harekete getirerek güç ve zaman kaybını önleyen bir ORTAK HAREKET PLANI yapmak.

Bu planda hangi güçlerin ne zaman nerede ne yapacağını belirlemek ve esnek bir uygulama ile öngörülen hedeflere ulaşmak.

5. Başarı ile gevşemeden, başarısızlık ile umutsuzluğa düşmeden KARARLI ORTAK İRADE ile duraksamadan hedeflere yürümek.

Atatürk geleceği böyle belirlerdi, böyle hedeflerdi, böyle kararlardı.

‘Şimdi ne yapalım ki bir Atatürk yok, karar verecek olanlar bunlarla uğraşmıyor, ülkenin her şeyi yabancılara teslim edilmiş, önümüzde pek ışık görünmüyor’ denecektir.

Şöyle bakılınca durum gerçekten de öyle.

Ekonomi, Dünya Bankası ile IMF’ye teslim edilmiş.

Politikanın merkezi Amerika’ya kaymış.

Avrupa Birliği, bütünüyle kendi istemlerini dayatıyor.

Ulusalcı olmak, suçu çağrıştıran bir yere itilmiş.

Demokrasi, güya temeli sayılan siyasal partilere girememiş. Her parti başkanı kendi çapında bir diktatör olmuş.

Siyasal iktidar kendi yandaşlarının her yanlışını korur, kendi yakınlarını her alanda kollar bir tutumun sahibi olmuş.

Ülkenin geleceği tarikatlarla cemaatlerin iç kararlarına bırakılmış.

Bu durumda ne mi yapılabilir?

Bu durumda ne yapılırsa ancak Atatürk’ün ilkeleriyle yapılabilir.

Gene bu toplumla yapılır.

Gene bu toplumda yapılır.

Yeter ki ULUSUN ORTAK İRADESİ harekete geçirilebilsin.

Çözümü geçmişte Atatürk göstermişti.

Geleceğin çözümü de ATATÜRK’ÜN YOLUNDADIR...




Erdal ATABEK, 10 Kasım 2008
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Ram » Pzt Kas 10, 2008 10:23

Günün anlam ve önemine uygun bir yazı olmuş. Doğru yolun, ATATÜRK yolu olduğu daha önce yapılanlarla gösterilmiş. Yalnız yazıdaki istek düşünce, millete değil, devlete gidiyor. Ya millet için ne yapmalı¿?
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen luzismud » Pzt Kas 10, 2008 10:39

aksini düsünmek zaten Atatürk'ü anlamamak, ekisik yada yanlis anlamak manasina gelir. Bunu kendisi de bir defa degil, defalarca söylemistir.

Bizim O'nun izinden yürüyor olmamiz, yada en azindan yürümeye calismamiz icin en azindan O'nu tanimamiz gerek ama bunun ne kadar zor oldugu malum. Onu canli gören gözler bile kapanmadan tarihimizden silmeye, en azindan karartmaya ve hatta karalamaya basladilar. Bu konuda Atatürkcü gecinen hükümetler bile elinden geleni yaparken O'nun devrimlerini sindirememis hükümetler neler yapar ve yapiyor Allah bilir. Bizim O#nu tanimamiz ve tanitmamiz zordu simdi katbekat zorlasti ama bu yapmamiz gerektigi anlamina gelmez...

Son söz... Atatürk sadece Türkiye´nin degil Dünyanin kaderini etkilemistir ve etkilemeye devam edecektir. Bu firtinanin ne kadar güclüolacagi ise bizim elimizde...
Kullanıcı küçük betizi
luzismud
Çeviri Takımı
Çeviri Takımı
 
İletiler: 170
Kayıt: Cum Mar 21, 2008 1:25


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 4 konuk

x