KKTC’nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Marmara Üniversitesi’nde düzenlenen "Türkiye ile Batı İlişkileri ve Yeni Seçenekler" konulu paneldeki konuştu.
Türkiye’nin AB yolunda "Kıbrıs ile imtihan edildiğini" belirten Denktaş, "Bundan sonra ’Buyur AB üyesi ol’diyecek değiller. Sonra gündemde Ermeni meselesi, ardından Kürt meselesi, papazın ekümeniklik meselesi, Ruhban Okulu meselesi, azınlık olmayanlara azınlık haklarının verilme meseleleri var" diye konuştu.

Dini kullanıyorlar
AB’nin Türkiye’den, "Kıbrıslı Türkleri toplu mezarlara gömen" Rum idaresini tanımasını istediğini ifade eden Denktaş, Türkiye’de 1980 öncesi "sağcı-solcu diye insanları birbirine vurduran Batılı güçlerin bugün de dini kullandıklarını" kaydetti. Kıbrıs’ın etrafında petrol ve gaz kaynakları bulunduğunu dile getiren Denktaş, Kıbrıs’ın aynı zamanda Türkiye’nin denizlere açık bir ülke olmasını temin ettiği için büyük önem taşıdığını vurguladı.

Atatürk olsaydı
Kıbrıs meselesinde Hristofyas ile Talat arasındaki görüşmelerin konusu "iki devlet tek bir federasyon" çözümünün Makarios ve sonrasında diğer Rum liderlerle yıllarca görüştüğü bir konu olduğunu anlatan Denktaş, bu çözümü Rum tarafının hiçbir zaman kabul etmediğini, ama görüşmelerde çeşitli isteklerini kabul ettirmeye çalıştığını ifade etti. "Atatürk olsaydı Kıbrıs’ta Yunanistan’ın karşısında, Hatay’da yaptığını yapardı" diyen Denktaş, "35-45 yıldır bekliyoruz biz daha fazla bekleyemeyiz. Devletten devlete anlaşma olursa buyursunlar. Olmazsa, biz artık yokuz" denilmesi gerektiğini dile getirdi.

kaynak

Kıbrıs konusunda benim şimdiye dek hiç anlamadığım bazı hususlar:

1- 74 harekatı sonrasında Kuzey Kıbrıs, neden doğrudan Türkiye'ye bağlanmadı?
2- 74'ten şimdiye dek, herhangi bir anda bir referandumla KKTC vatandaşlarının istemesi ile, neden o zamandan şimdiye dek bize Kuzey Kıbrıs, bize henüz bağlanmadı?
3- 74 Harekatında komutanlık yapmış bir subayla birebir konuşmama göre, engelleri aşmışız silmişiz süpürmüşüz, ilerlemeye tek bir gün daha devam etsek Kıbrıs'ın hepsini almıştık. Tamam Amerika, civardaki filosunu bize karşı yola çıkardı ama, bu zaten bir savaş demektir, ya filo gelir de savaşırız, yada filodan tırsııp öyle olduğumuz yerde dururuz ama, bizle savaşmak üzere filo gönderen ABCD'yi düşman belleriz. Müttefik değil, stratejik müttefik falan hiç değil. Lakin AP-Menderes'le başlayan Amerikan uşaklığı, bu restleşmeye ve tüm ambargolara rağmen aynen devam etmiş. Bu kadar mı salağız biz yahu? Yoksa ihanet kelimesinin sınırlarını mı zorluyoruz?
4- Başta Azerbaycan olmak üzere, KKTC'yi tanıtmayı neden beceremiyoruz? Demirel, Azerbaycan üzerinde sözde çok etkiliydi halbuki?
5- Olanlar oldu, peki ya şimdi kocaman bir adada iki adet bağımsız devlet olmasının haklılığı ve doğruluğu konusunda, 74'ten beri neden hiçbir direnç göstermiyoruz? "Çözüm" arayışlarına, Annan planlarına falan yakınsıyoruz? Rumlar var, kendi devletleri var; Türkler var, kendi devletleri var. Bizim gibi ülkelerde, bırakın farklı dili, mevcut dilin lehçelerine göre bile halkı bölüp parçalara ayırmaya çalışmaktalar, minik devletçikler oluşturmaktalar; e orada da Türklerden oluşan bir cumhuriyet devleti var.

Her neyse, Denktaş güzel söylemiş. Gerçi kendisi de Morison Demirel'in has adamıdır ya, neyse; son yıllarda büyük ölçüde ulusalcı takılmaktadır.

Ama Denktaş'ın de belirttiği üzere netice ayan beyan ortadadır ki, Türkiye Cumhuriyeti, eli kulağında bir milli hükümete kavuştuğunda, KKTC bir referandumla Türkiye'ya dahil olacaktır. Kıbrıs'ta bizim için başka bir çözüm yoktur.

Ülkenin söz merkezlerinde hüküm sürenler, milleti ve onun geleceğini, tarihini göz ardı etmeyecek bir biçimde hareket etmeli elbette. Fakat herkesten Atatürk'ün davranması gerektiği gibi davranmasını beklemek ne kadar sağlam bir fikirdir, tartışılır.

Heleki bu devirde.. Heleki şu günlerde..

Kıbrıs'taki genç nesilin de artık yozlaştırıldığı söylenmekte. Bu söylemler de gün geçtikçe artıyor. KKTC'yi, Türkiye'ye bağlamakla iş bitmez. Önce oradaki halka doğrunun ne olduğunu anlatmak ve inandırmak lâzım. Aksi takdirde AB'ye girmiş bir Türkiye'de bile KKTC sorunları çıkacaktır. Yüzeysel düşünmemek gerekir.