Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi

Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi

İletigönderen Türk-Kan » Çrş Şub 21, 2007 9:08

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927

En son Türk-Kan tarafından Cmt May 19, 2007 14:36 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kez düzenlendi.
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen ACD » Çrş Şub 21, 2007 14:49

Türk-Kan, Bugünlerin Gençlerinin Çoğunda, Vatan Millet Unsuru Unutulmuş, Atatürk'e Yapılan Saygısızlıklar Artmış ... Ne Yazıkki .... :evil:
Ulu Önderin Atatürk'ün Bize Bıraktığı Şu Memlekete Bakın ... !!!
Mevzubahis VATAN ise gerisi TEFERRUATTIR...!
Kullanıcı küçük betizi
ACD
Üye
Üye
 
İletiler: 1137
Kayıt: Pzr Şub 18, 2007 20:58

İletigönderen Türk-Kan » Pzr Eyl 02, 2007 23:06

ACD, haklisin!

Herkes, bir daha, bir daha okusun!
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi

İletigönderen morkedi » Cum Ağu 21, 2009 18:30

Mustafa Kemal'in ileri görüşlü olmasının en büyük örneklerinden biridir gençliğe hitabe.
Nasıl da bilerek yazmış bugünleri...
Kullanıcı küçük betizi
morkedi
Üye
Üye
 
İletiler: 1
Kayıt: Cum Ağu 21, 2009 18:27

Re:

İletigönderen Yargan Kam » Pzt Ağu 24, 2009 18:51

ACD yazdı:Türk-Kan, Bugünlerin Gençlerinin Çoğunda, Vatan Millet Unsuru Unutulmuş, Atatürk'e Yapılan Saygısızlıklar Artmış ... Ne Yazıkki .... :evil:
Ulu Önderin Atatürk'ün Bize Bıraktığı Şu Memlekete Bakın ... !!!



Suç sadece gençlerinmiş gibi olan ithamlara kesinlikle katılmıyorum.

Bıktırılmış ve nefret ettirilmiş bir çok genç mevcuttur, bunun sorumluları da bazı dünün yetişkinleridir.

Sadece gençlere kızmak, işin basitine kaçmaktır diye düşünüyorum. Aksi halde bütün oyunlar niteliksizdi de, gençler kasti sorumsuzluklarından dolayı böyleler anlamı çıkıyor.

Efendiler! Yıllar yılı Türk insanını Türklükten ve Laik Cumhuriyetten soğutmak için sayısız Dolarlar ve Eurolar harcanıyor. Gençlere de iş düştüğünün farkındayım ama insanları ses çıkartmaya dahi korkuttuklarını da hatırlatmalıyım.

Sevgi ile...
...Umut Samimiyettir...

Resim ''Üze Tenri Basmasar, Asra Yir Telinmeser''
''Yukarıda Gökyüzü Çökmedikçe, Aşağıda Yer Delinmedikçe''

...Cumhuriyet Fazilettir.
Kullanıcı küçük betizi
Yargan Kam
Üye
Üye
 
İletiler: 199
Kayıt: Prş Şub 12, 2009 15:28
Konum: Türkiye Cumhuriyeti/Akdeniz Bölgesi

Re: Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi

İletigönderen Ram » Pzt Ağu 24, 2009 20:19

Suç elbette yalnızca gençlerin değildir; hatta suç, büyük oranda gençleri bu hale getirenlerindir. Ancak, genç de olsa insan kendine ait beyni olan bir varlıktır. Bunu hiçbir ölçüde kullanmıyorsa, suç kendindedir.

Şehir içi toplu bir taşıma aracında şahit olduğum iki öğrenci konuşmasıdır; mealen aktarıyorum:

  • İhsan hoca bugün son iki derse gelmedi şansımıza, biz de erken çıktık.
  • Abi valla İhsan hoca çok kızdı geçen gün, Sercan koridorda topa bir vurdu "Ey Türk Gençliği" yere düştü.
  • (Gülerek) Ne yaptınız oğlum, kırıldı mı bari?
  • Yok ya kırılmadı, hoca görünce bağırdı çağırdı, "kırıldıysa parasını ödersiniz" dedi, biz de "kırılmadı hocam" dedik, sonra gitti.

Gençliğe Hitabe, "Ey Türk Gençliği" adını almış, cam-çerçeve içindeki bir yazından ibaret... Hadi gençleri yetiştiren zevat -istisnalar haricinde- yetersiz ve hatta zihniyetsiz; peki bu gençlerin okuması-yazması da mı yok, orada yazanları okumuşlar mıdır¿?

Öylese şu iç parçalayıcı görüntüyü de paylaşmam gerekecek; çünkü kimi gençler, okuduklarını anlamıyor, anlamaya çaba göstermiyor, hatta okuma ve yazmayı dahi sökememiş görünüyor:

Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Re: Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi

İletigönderen Yargan Kam » Pzt Ağu 24, 2009 21:17

Sevgili Ram,

Sana bir yandan katılırken, bir yandan da okuldan aileye, toplumdan dış dünyaya kadar ki gençlerin etkilenmeleri ve yönlendirilmelerini de tekrar hatırlatmam gerekir.

Yaşam tecrübeleri herkesi olması gereken yere itmeyebilir ve kısa zaman önce çok ama çok kısaca kendi gençliğimden, çocukluğumdan bahsetmiştim hatırlarsan.

Düşünce tarzı ya da tarzsızlığı ve üslubu hoşuna gitmeyen bir genç bir süre sonra elektirik yemişcesine kendine gelebilir ve olabilecek bu potansiyeli de ''peh, yozlaşmış bu gençlik'' ithamları ile yıpratabilirsin.

Yıllarca resmileştirilen ve sıkıcı bir zorunluluk haline getirilen değerleri ve duyguları tekrar olması gerektiği şekle sokmak kendisine gelmiş ve kendisinde olan bizlerin, sitemlerden önce yapması gereken şeylerden biridir.

İnan gerisi gelecektir.

Sadece gayretlerimize yapıcı ve güçlü bir şekilde devam edelim yeter. Suçlayıcı olmak bizi birleştirmez, birleştirmedi de. Hataları daha farklı ve derin yollardan gösterip hakikaten ve içten bir şekilde fark edilmesini sağlamak biz Türk insanlarının kalitesini tekrar göstermelidir diye düşünmekteyim.

Bilmiyorum sen ne dersin :)

Sevgi ile...
...Umut Samimiyettir...

Resim ''Üze Tenri Basmasar, Asra Yir Telinmeser''
''Yukarıda Gökyüzü Çökmedikçe, Aşağıda Yer Delinmedikçe''

...Cumhuriyet Fazilettir.
Kullanıcı küçük betizi
Yargan Kam
Üye
Üye
 
İletiler: 199
Kayıt: Prş Şub 12, 2009 15:28
Konum: Türkiye Cumhuriyeti/Akdeniz Bölgesi

Re: Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi

İletigönderen Ram » Sal Ağu 25, 2009 0:53

Benim görüşüm biraz daha katıdır; memlekette gelişen en ufak olumsuzluğun suçunu kendimde ararım. "Ben bu olumsuzluğun olmaması için ne yaptım¿?" sorusunu sorarım. Ancak ondan sonra ilgili olumsuzluğun olmaması için yapabileceğim bir şey olup olmadığını sorgularım.

Yine de, verdiğim örneklerde genç bireyin kendisi suçludur; bu örnekler de yazıkki istisnai değildir. Bu elbette, suçlu genç bireylerin bir gün suçunun farkına varamayacağı anlamına gelmez. Yani tutup da suçlu gence "senden adam olmaz" deyip kestirip atmayacağız, ancak bu tür durumlarda da suçlu olduğunu vurgulamazsak, genç daha da batağa saplanacaktır.

Örneğin ikinci verdiğim örnekte, suçlu genci dinleyen kalabalık ve o kalabalıkta ön saflarda bulunan -muhtemelen öğretmen- bireyler ne halt ediyor orada, açıkça görülüyor; rezilliği alkışlıyorlar.

Meselâ Fetullah'ın kelebekleri var. Tecrübelerimizle sabittir, hiçbir şey anlatamazsın, görüşlerinde değişme yaratamazsın; siyaha ak derler, kara dedirtemezsin, sen istesen de sana yapıcı olma fırsatını vermez. Fakat yine tecrübeyle sabittir ki, bu durumdan kurtulan genç bireyler, başkalarının lâf anlatmaya çalışmalarıyla değil, kendi akıllarıyla kurtulmuştur.

Son olarak şunu eklemek gerekirse; genç bir yurttaş, bugün memleket, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir tehdit ile karşı karşıyayken Türk genci olamıyorsa, zaten bizim diyecğimiz bir şey kalmıyor.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!


Şu dizine dön: Mustafa Kemâl ATATÜRK

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

cron

x