Atatürk'ün Hz. Muhammed (SAV) hassasiyeti

Atatürk'ün Hz. Muhammed (SAV) hassasiyeti

İletigönderen |Kuralsız| » Çrş Kas 21, 2007 17:18

Resim

Atatürk'ün Hz. Muhamed (SAV) konusundaki hassasiyetini biliyor muydunuz? Hiç yazılmaz ama, işte Atatürk'ün, Hz. Muhammed'i eleştiren adama verdiği tarihi cevap.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Atatürk'ün Hazreti Muhammed'e olan sevgi ve saygısı, yaşanan örnek olaylarla bir kere daha gözler önüne serildi.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından çıkarılan Diyanet Dergisi'nin Kasım ayı sayısında emekli öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. A. Vehbi Ecer'in, ''Atatürk'te Peygamber Sevgisi'' başlıklı yazısında, yaşanan olaylarla Atatürk'ün Hazreti Muhammed'e duyduğu sevgi ve saygı anlatılıyor. ''Beğenilen, değer verilen, önemli görülen şey sevilir. Atatürk'ün beğendiği, saygı duyduğu, değer verdiği, takdir ettiği en büyük insan Peygamberimiz Hazreti Muhammed idi'' ifadesinin yer aldığı yazıda, Atatürk'ün Hazreti Muhammed'in büyüklüğüne dil uzatanları affetmediğine dikkat çekilerek yaşanan şu olaya yer veriliyor:

''Allah ve Peygamber konuları ulu orta Atatürk'ün yanında tartışma konusu yapılamazdı. Bir gece sofrada sohbet sırasında Peygamberi tenkit ederek Atatürk'e yaranacağını zanneden birisinin konuşmasını kızgın bir şekilde elini masaya vurarak, keser ve 'bu konuyu kapatın... Peygamberi küçültmek isterseniz, kendiniz küçülürsünüz!' der.''

Atatürk'ün, 1926 yılında yaptığı bir konuşmada Hazreti Muhammed'in adının unutulmayacağını vurguladığı belirtilerek, konuşmasında, ''O, Allah'ın birinci ve en büyük kuludur. O'nun izinden bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim, senin adın silinir, fakat sonuca kadar O, ölümsüzdür'' ifadelerini kullandığına dikkat çekiliyor. Atatürk'ün 1 Kasım 1924'te yaptığı konuşmada, Hazreti Muhammed'in kabilesi tarafından sevilen bir kişi ve nasıl peygamber olduğunu anlattığı belirtilerek, konuşmadan şu örnek cümleler veriliyor: ''Son peygamber olan Muhammed Mustafa, 1394 sene evvel Rumi nisan içinde rebiülevvel ayının on ikinci pazartesi gecesi sabaha doğru tan yeri ağarırken doğdu... Hazreti Muhammed eyyam-ı sabavet (çocukluk günleri) ve şebabeti (gençliği) geçirdi. Fakat henüz peygamber olmadı. Yüzü nuranî (ışıklı, saygı uyandıran) sözü ruhanî, reşit, rüiyette bibedel (görünüşte emsalsiz), sözüne sadık ve halim, mürüvvetçe (iyilikseverlikte) saire faik (başkalarına üstün) olan Muhammed Mustafa, evvela bu evsaf-ı mahsusa (özel nitelik) ve mütemayizesiyle (sivrilmesiyle...) kabilesi içinde Muhammed'ül-Emîn (güvenilir Muhammed) oldu.

Muhammed Mustafa, peygamber olmadan evvel kavminin muhabbetine, hürmetine, itimadına mazhar oldu. Ondan sonra ancak 40 yaşında nübüvvet ve 43 yaşında risalet (peygamberlik) geldi. Fahr-i alem Efendimiz namütanahî (sonsuzca) tehlikeler içinde, bipayan (tükenmez) mihnetler ve meşakkatler karşısında 20 sene çalıştı ve din-i İslamı tesise ait vazife-i peygamberisini ifaya muvaffak olduktan sonra vasıl-ı ala-yı illiyyin (cennetin en yüce yerine erişen) oldu.''

1930 YILINDA YAYINLANAN KİTAP

1930 yılında Hazreti Muhammed'i küçük düşürmeye yönelik ifadeleri içeren bir kitap ve yazar hakkında Atatürk'ün, şu açıklamayı yaptığı kaydediliyor: ''Muhammed'i bana, cezbeye tutulmuş sönük bir derviş gibi tanıttırmak gayretine kapılan bu cahil adamlar, onun yüksek şahsiyetini ve başarılarını asla kavrayamamışlardır. Anlamaktan da çok uzak görünüyorlar. Cezbeye tutulmuş bir derviş, Uhud Muharebesi'nde en büyük komutanın yapabileceği bir planı nasıl düşünür ve tatbik edebilir? Tarih, gerçekleri değiştiren bir sanat değil, belirten bir ilim olmalıdır. Bu küçük harpte bile askeri dehası kadar siyasî görüşüyle de yükselen bir insanı cezbeli bir derviş gibi tasvire yeltenen serseriler, bizim tarih çalışmamıza katılamazlar. Muhammed, bu harp sonunda çevresindekilerin direnmelerini yenerek ve kendisinin yaralı olmasına bakmayarak galip düşmanı takibe kalkışmamış olsaydı, bugün yeryüzünde Müslümanlık diye bir varlık görülemezdi.''

İslam dininin dünya insanlığı için büyük bir inkılap olduğunu ifade eden Atatürk'ün, Hazreti Muhammed'in vefatının yıldönümü dolayısıyla 1930 yılında yaptığı bir konuşmada da İslam dininin insanlık için bir inkılap oluşunu ve korunması gerektiğini şu cümlelerle açıkladığı kaydediliyor: ''Büyük bir inkılap yaratan Muhammed'e karşı beslenilen sevgi, ancak onun ortaya koyduğu fikirleri, esasları korumakla tecelli etmek gerekti. Peygamber ölür ölmez düşünülecek şey, bir an evvel onu toprağa tevdi etmek değil yaratmış olduğu inkılâbı emniyet altına almaktı...''

İslam dinini iyi anlayan ve İslam peygamberinin büyüklüğüne, eşsizliğine hayran olan, O'na iftira edilmesine razı olmayan ve izin vermeyen Atatürk'ün dine ve peygamberine karşı olmadığı anlatılan yazıda, Atatürk'ün yanlış ve batıl inanışlar ile dinin istismarına karşı olduğuna işaret ediliyor.


Kaynak
''Hayattaki yegane üstünlüğüm Türk doğmaktır! Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki; sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki cevher-i asli'yi çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin."
Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk

Ruhun Şad, Mekanın Cennet Olsun Türklüğün Yüce Başbuğu ATATÜRK
Kullanıcı küçük betizi
|Kuralsız|
Üye
Üye
 
İletiler: 2244
Kayıt: Pzr Şub 25, 2007 13:25
Konum: Gecenin Kıyısından Karanlığın Tam Ortasından |K@yse®ciyes|

İletigönderen soma45 » Pzr Oca 27, 2008 6:00

paylasimin icin tesekkür ederim
“Milleti kurtaracak, yine milletin kendi iradesi ve azmidir. Manda kabul edilemez!”
Kullanıcı küçük betizi
soma45
Üye
Üye
 
İletiler: 298
Kayıt: Pzr Oca 20, 2008 4:43

İletigönderen SOKRATES » Pzr Oca 27, 2008 6:40

SOKRATES yazdı:''Muhammed'i bana, cezbeye tutulmuş sönük bir derviş gibi tanıttırmak gayretine kapılan bu cahil adamlar, onun yüksek şahsiyetini ve başarılarını asla kavrayamamışlardır. Anlamaktan da çok uzak görünüyorlar. Cezbeye tutulmuş bir derviş, Uhud Muharebesi'nde en büyük komutanın yapabileceği bir planı nasıl düşünür ve tatbik edebilir? Tarih, gerçekleri değiştiren bir sanat değil, belirten bir ilim olmalıdır. Bu küçük harpte bile askeri dehası kadar siyasî görüşüyle de yükselen bir insanı cezbeli bir derviş gibi tasvire yeltenen serseriler, bizim tarih çalışmamıza katılamazlar. Muhammed, bu harp sonunda çevresindekilerin direnmelerini yenerek ve kendisinin yaralı olmasına bakmayarak galip düşmanı takibe kalkışmamış olsaydı, bugün yeryüzünde Müslümanlık diye bir varlık görülemezdi.''
"Ey millet! Allah birdir, Şanı, büyüktür. Allah�ın selameti, atifeti ve hayrı üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri, Cenab-ı Hak tarafından insanlara dini hakikatleri tebliğe memur ve resul olmuştur. Koyduğu esas kanunlar cümlemizce malumdur ki Kur�ani azimüşşandaki husustur. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir, temel dindir. Çünkü dinimiz akla mantığa hakikate tamamen uyuyor.ATATÜRK
Kullanıcı küçük betizi
SOKRATES
Üye
Üye
 
İletiler: 346
Kayıt: Çrş Nis 04, 2007 20:59

İletigönderen drJecco » Pzr Oca 27, 2008 11:54

Çok orjinal bir yazı.Teşekkürler Kuralsız...
Kullanıcı küçük betizi
drJecco
Üye
Üye
 
İletiler: 23
Kayıt: Prş Oca 17, 2008 17:54

İletigönderen muhalif » Pzt Şub 18, 2008 21:21

Atatürk'ün Hz. Muhamed (SAV) konusundaki hassasiyetini biliyor muydunuz?


bilmezmiyiz kuralsız. Bize bunca yıl yanlış da anlatılsa sonunda öğrendik...
Susmak bazen çok şey anlatır...
Kullanıcı küçük betizi
muhalif
Üye
Üye
 
İletiler: 5
Kayıt: Pzt Şub 04, 2008 17:00

İletigönderen Nihan » Sal Şub 19, 2008 16:07

Büyük bir adamı yine büyük bir adam hakkıyla tanıyıp takdir edebilir. Her zaman söylediğim gibi frekans uyuşması meselesi.
[img]http://img340.imageshack.us/img340/5780/nihanimza1kx5.jpg[/img]
Artık beklemiyorum.
Açık bir kapı gördüm.
Şimdi sevgi şehrindeyim.
Boşuna beklemişim.
Kullanıcı küçük betizi
Nihan
Üye
Üye
 
İletiler: 832
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:55

İletigönderen Azizbey » Sal Şub 19, 2008 18:10

Ataturk u Ataturk culuk adı altında din dusmanına cevirenler masonlardır....sadece TV kanallarıyla bile bunu basarmıslardır......
Kullanıcı küçük betizi
Azizbey
Üye
Üye
 
İletiler: 14
Kayıt: Sal Şub 19, 2008 1:06


Şu dizine dön: Mustafa Kemâl ATATÜRK

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

cron

x