AVESTA

AVESTA

İletigönderen ugursurmeli » Pzr Oca 30, 2011 23:28

En eski tarihi kaynaklardan biri de ZERDÜŞTLER'in dini kitabı AVESTA'dır. Bu kitap hem Arîler'in HERODOT TARİHİ'nden sonra öğündükleri kitap olması açısından, hem Kürt ayırımcıların sık sık referans vermeleri açısından önemlidir.

AVESTA'da ÂDEM, EBÜL BEŞER (insanın atası) olarak geçer. İkinci önemli isim CEMŞİD, üçüncüsü de onun oğlu FERİDUN'dur. (Bu konuda ilerde geniş bilgi vereceğimiz için burada teferruata girmiyoruz.) FERİDUN ülkesini SALM, IRAK ve TURAK ismindeki üç oğlu arasında pay eder. Salm'a bugünkü İran ve havalisi, Irak'a bugünkü Irak ve havalisi, TURAK'a da Ortaasya ve Çin havalisi düşer. Salm'ı yenen Irak, İran'ı ele geçirir ve TURAK'ın üstüne yürür. Fakat yenişemezler, savaş nesiller boyu sürer. Sonunda TURAK'ın torunu AFRASYAP, Irak'ın torunu Muncinir'i yener. Barış yapılır. Ceyhun nehri sınır kabul edilir. O tarihten sonra bu sınırın doğusuna TURAN, batısına İran denir. (İbrahim Kafesoğlu, Reşit R. Arat İçin, Ankara, 1966)

TURAK TÜRK kelimesinin bir başka şeklidir. Bugün Ari Ruslar TÜRKLER'e hâlâ TURAK derler. AFRASYAP ise İSKİT imparatoru ALP ER TUNGA'dır. İranlılar Ebül Beşer, Cemşid ve Feridun'un üçüne birden sahip çıkarlar.

Bilindiği gibi NUH Tufanı M.Ö. 4000 yıllarında cereyan etmiş, bu yüzden de SÜMER kil tabletlerinde yer almıştır. SÜMERLER M.Ö. 3500 yıllarından itibaren MEZOPOTAMYA'da şehirler kurmuşlar ve bir devlet oluşturmuşlardır. SÜMERLER, NUH'un oğlu YAFES'in oğlu GOMER'in soyundandır.

Ancak YAFES'in diğer oğullarından gelen boylar da aşiret, oba, köy şeklinde varlık göstermişler ve daha ziyade göçebe olduklarından ANADOLU'a, HAZAR bölgesine ve ORTAASYA'a yayılmışlar, hatta MOĞOLİSTAN ve YAKUTİSTAN'a kadar uzanmışlar, bir kısmı da BERİNG Boğazı'ndan geçerek AMERİKA kıtasının KIZILDERİLİLER'ini oluşturmuşlardır.

Bu topluluklar SAKA diye bilinir. ANADOLU'da, Balkanlar'da ve İtalya'da TUR-SAKA (ETRÜSK), Pirene bölgesinde EU-SAKA (Bask), Yine ANADOLU'da PELA-SAKA (Pelask), ve YAKUTİSTAN'da hala yaşıyan SOKO boyları hep bu SAKA TÜRKLERİ'dir.

İşte bu sebepten SAKA tarihini M.Ö.4000 ile başlatmak yanlış olmaz. Bunlardan bir bölümü sonradan Asya'da SAKA İmparatorluğu'nu oluşturmuş ve M.Ö.625 yılına kadar varlığını sürdürmüştür. Daha sonra HAZAR bölgesinde ve ANADOLU'da İSKİT İmparatorluğu ile karşılaşırız. (M.Ö.625-220) İSKİTLER de yerlerini HUN İmparatorluğu'na bırakır. (M.Ö.220-M.S.216)

Bütün bu SAKA boyları hakkında daha önce bilgi verdiğimiz için burada üzerinde durmıyacağız. (Bak: Tahir TÜRKKAN, BATI ANADOLU'NUN TÜRKLÜĞÜ, 1992)

Biz burada sadece bir tek soru sormakla yetineceğiz:

- Oğlu'nun adı TÜRK olan FERİDUN'un, kendi nedir?.. ELBETTE TÜRK'TÜR!...

Yukarıda Batı Avrupalılar için "ÂRÎ" ifadesini kullandık, çünkü onlar kendilerini öyle tanımlıyorlar. Aslında HİNT-AVRUPAÎ dil grubu sadece Avrupalılar'ı (ve Amerikalılar'ı, Avusturyalılar'ı) değil, Hint ve Fars halklarını da kapsıyor. Genel olarak Batılı kaynaklar bunlar ÂRÎ-ARYAN diyor.

Ama bakın, bize Bakü'den mektup gönderen bir Âzerî dostumuz, ne diyor:

- "Size bir sorum olacak izinizle. Yazılarda genelde Türk ve Arî halklarını karşı koyuyorsunuz, yani ârî-Türk olmayan (Avrupa halkları, kökenleri Hindistan'a götüren, Hind-Avrupa halkları) gibi görüyorsunuz."

- "Ancak ari aslında Türk halkı olabilir. Bilim adamları bir detayı dikkatsiz bırakıyorlar - Tibet ve Hindistan nüfusu kendilerini "ari olmayan"lar gibi nitelendiriyorlardı. Bununla kendilerini ari (kuzeyden gelen bir halk) olmadıklarını vurguluyorlardı. Bu fakt efsanelerinde kaydolunmuş."

- "Bunu diğer fakt da kanıtlıyor yine de dikkate alınmamış - 'ari' kelimesi Türk dilinde 'arı' - temiz, saf, dürüst, kutsal anlamına geliyor...*** ('aydan arı, sudan duru') Aynı anlamda Hind mitlerinde kullanıyor, saf temiz bir halk. Hindistan'ın eski eposlarına, yazılarına 'Mahabharata', 'Ramayama', 'Pradjnaparamita' bakırsak orada anlatılanlar Hindistan'da buna kadar mevcut olmayan medeniyete ait, çok farklı bir medeniyetten bahsolunuyor, Hindistan'da mevcut olan kültüre nazaren kesinlikle farklı bir kültür... Ariler, Naglar, Saklar..."

- "Bu eski rivayetlerin kahramanları kimlerdi? Gizemli kuzeyden gelen halk kimler onlar? Onların anayurdu nerede? Gizemli Sambala nere?"

- "Burada bilim adamlarının bakış açıları farklı. Hatta bilime politika da katılıyor. Bilim adamlarını tarihle beraber siyaset yönetiyor. Bu gizemli toplumun yurdu - Tibet onaylandı. Bahsedilen gizemli halk - Tibet'ten göç eden halk. Ama son zamanda varolan bir versiyon daha ilginç. Farz edelim Tibet değil, Altay."

- "Maalesef Avrupa bilim adamlarından hiçkim - Altay söylemedi. Neden? Belli siyasi sebepler. Batı siyeseti buna izin veremez. Tarihde hiçneyi Türkler'e bağlamak olmaz..."

- "Gelmelerin anayurdunu anlatan rivayetler SHAMBALE efsanelerinde yer alıyor. Onun okunması çeşitli - Shabhala, Shambkhala, Sambala Kam baluk~ chambaluk~ shambaluk~ shambala."

- "Kam - Türkçe kam, sham - kaman- shaman, ruhbani"

-"baluk - şehir, kale. Ruhanî şehri, kalesi"

- "! Tibet'te monastırın başçısı Shamo"

- "! Hindistan'da gizemli Sambala ülkesini ruhbaniler yurdu gibi tanıyorlardı, kutsal bilgilere sahip olan kişilerin toprakları, kısacası beşeriyetin entelektuel elitin merkezi. Efsanevi arilerin vatanı. Kutsal, temiz, saf halkın anayurdu."

- "Kim bu gizemli halk, ariler kimlerdi???"

- "Mitoloji Sambala ülkesini bir çok kişi, bilim adamları, arkeologlar aradı ama hiç kim bulmadı. Bir çoğu onu Tibet'te aradı ve sonuçta bu ülke Tibet'in yetişemeyeceği yerlerde yer aldığını söylediler."

- "Eğer ari eski Hindistan'dan çıkan halksa, neden Hindliler eski yazılarında kendilerini onlara ait etmiyorlar?"

Haklı mı, değil mi?.. Demek ki, meseleye başka açıdan da bakmak lâzım!

Zaten ARI HALK - DURU, TEMİZ, PAK HALK demek... Bu da TÜRKLER için eski yazıtlarda yer alan ÖKİK TÜRK - GÖKTÜRK - GÖKTEN İNMİŞ, GÖKTEN GÜÇ ALAN İNSAN anlamına uygun düşüyor.

Bitmedi!.. Araştırmaya meraklı bu hanım dostumuz, bakın, AVESTA hakkında ne bilgiler veriyor:

- "Şimdi 'Avesta'da Türkler'i okudum."
- "Bizim burada bir araştırmacının, CENGİZ SASANÎ'nin bu konu üzerine çalışması var... AVESTA - PROTOTÜRK tayfalarına ait olduğunu, ilk Avesta prototürk dilinde yazılmış ve TÜRK felsefi-edebi fikrin ürünü olduğunu iddia ediyor... ve kanıtlamak için bir çok şehsi adları, tanrıların, ilahelerin isimleri, toponimleri, hidronimleri TÜRK dili ile açmaya çalışıyor."

- "İlkin AVESTA nasıl temsil olunduğu malum değil. Adlar ne kadar orijinalliğin koruyup, tabi fonetik tahriflere uğrayıp Pehlevice saitler kullanmıyor ve sözler yalnız samitlerle sunuluyor. Tartibci ve mütercimler bir çok hallerde bu sözleri tahrifli kayd etmişler. İsimlerin düşgün acçımı AVESTA'nın menşei hakkında birçok sorunu cevaplandirabilir. Mühüm etno-kültür, dil meselesinin menşeini hall edebilir. Adların detaylı, düzgün etimolojinin açımı etno-kültür menşeyinin aydınlamasına ışık salabilir."

- "TÜRK dili vasitesi ile AVESTA'da işlenen kelimelerin açımı bu adların adlar PROTO-TÜRKLER'e ait olduğunu gösteriyor."

- "Zerdüşt /Zarat, Zaratustra, Zoroastr"

- "Farslar ve batı araştırmacılara göre - sari deve sahib(ne alâkası var?)"
- "Zaratustra"
- "Zura+tus-tur"
- "Zura/Zara z~s soru, sormak, haber almak (türkçe surak-soru, sual)"

- "(Zor/Sor-zurgacı(kalmık) çocuklara isim koyan şaman-ulduzlardan çocuğun taleyini sorup ad koyan"
- "sorgac, sorguc-gökden sorgu etdiyine göre)"
- "Tus/Tuş-görüş, randevu, görüşe gelmek, yüz-yüze gelmek"
- "Tur t~d dur"

- "Zaratustur-sorguya gelip duran. Tanrı ile yüz-yüze durup soran, sorgu için Tanrıya taraf yönelip duran"

- "Zerdüşt herzaman Mazdaya yüz tutup Ona sorular veriyor, ondan soruyor. Böylece Zerdüşt en eski PROTO-TÜRKÇE sözdür."

- "Apastak/Abastak"

- "Apa/Aba- büyük,ulu ata, ecdad"
- "(a)tak/(a)tag -inanılmış, himayeci, vaad, vadedilmiş, haber vermek"

- "Apastak- Ata vaadi, Bilge atanın haberleri, öyüdleri"

- "Ahura Mazda'nin düşmeni gibi adı çok giden -Angra Manyu- karanlığı, geceni tamsil ediyor"

- "İngir, engir- karanlık, alakaranlık, akşam, tutkun hava, yarımkaranlık"
- "ilkin kök ANGR"

- "Manyu - Mengu/mengu -orkon-yenisey yazılarında ebedi, daim, ölmez, deyişmez"
- "AngraManyu-ebedi karanlık, ebedi gece"

- "Anauta/Anaita"

- "Batı araştırmacılarına göre"

- "A-inkarıik"
- "Nahita-bulaşık, kirli, natemiz"
- "Anauta-bulaşık olmayan, pak, temiz, bakire. Tanrı adı inkarlıkla başlayabilirmi? Bu açım ilahi vazifenide belli etmiyor"

- "TÜRKÇE: Ana + Uta"

- "Ana-ana, ene, ama, eme"

- "Uta-ut/ot- 1) yanar ot, ateş(od) ... 2)yeşil ot, çemen"

- "Ana ot yani Odun anası, sahibi, hamisi, himayecisi"

- "Sümerler'de güneş tanrısı Utu- gökyüzü odu"

- "Od ilahesi Anauta atesperestliyin panteonunda yer alıyor. ama Zerdüşt'le aparılan dini ıslahat sonucunda olabilsin Anauta - su ve yeşillik ilahei yerini tutmuştu."

- "Anahida/Anahita'nin lekebi Ardvisur"
- "Ardvi- Ard+visur"
- "Ard/Art-dağ, dağ keçidi, dağlık sahe"
- "Vi -benim (altay.)"

- "Sur-azamet, güç, kudret, sıfat (sima), görünüş"
- "sur/sura/suru -eski türklerin adlarında kullanmış Suru Kulbey"
- "Ardvisur- dağ zirvesi benim gücüm, kudretim, azametimdir."

- "Apastak'ın oğlu Spitak (Zerdüşt) eski persce spit (sepid)-k+ ak -ak"
- "ad iki aynı kelime -persce-türkce yanasi işlenmişdi. adın ilk forması Isputak"

- "Is+putak"

- "is-tefekkür, bilgi"
- "putak (budak)"
- "Bilgi, agil budagi"

- "Apastak/Abistak"
- "pehlevi tercümesinde Spitama -Aktuman"

- "spid-ak"

- "tama-tuman, elbise"

- "AVESTA coğrafyasında şehs, yer, dağ, nehre, deniz adları genelde TÜRK dili etimologiyasıyla izah olunuyor."

- "Aratta/Haratu dağı"

- "Sümer-Akkad sözlüğünde (M.O.VIII) Aratu, Aratu"

- "r~l : Alataa, Alatuu, Alatey (türkçe)"
- "Haratu- hara+tu (kara+dağ)
verilen dağ tarifi böyle okunuşun düzgünlüyünü kanıtlıyor."

- "TURUKKU"

- "TUR/TÜRK/TÜRKMEN"
- "tork tor/tur -dağ"
- "tur(uk)(an)"
- "Sümerce -ur -tepe, dağ"

- "Fridun/Fraetoun"

- "Fra-bra-bora-boru (buğa)
çoban, mal sürü otaran veya heyvan uru sahibi olmuş"

- "eton/etun

orkon yazılarında *etin - emlak, mal-mülkiyet"

- "Fraetoun-heyvan(buğa) sürüsü sahibi"

- "Sizin de yazıda belirttiyiniz Feridun'un(Fridun'un)oğlu -TÜRK"

- "Tor/Ter - 'yüksek dağ orusu', dağ zirvesi
TÜRKÇE (Gırgızca) tor-dağ otlağı"
- "(sari Tor, Koska Tor, Kol Tor, Asu Ter)"
- "Tur /Tura - Sibir'de şehir, mesken, yurt, kale
Buryatlarda - ev, bina, şehir"

- "AVESTA'da verilmiş bir sıra adlar türk menşeli"
- "Akoman /Akuman divin adamlarından"
- "Aku/Agu-TÜRKÇE acı, zehir, gem gusse, acılık"

- "Ve sözün böyle açımı onun karakterine uyuyor. O şer kuvveni tamsil ediyor."

- "Bahmen'in kızı Humay"
- "Umay, Imay-TÜRK artim-doğum ilahesi, çocukların himayecisi"

- "divlere mensup olan Dahak'ın(Ajidahak) annesi Udak/Odak"
- "Od/Ud+ak/og"
- "oduk/uduk-diribaş, mohkem, koçak, yiğit, ayık"
- "d~y oyak/uyak -uyumayan, uyak, ayık"

- "Adı çok çekilen ve mazdaizm tanrılar panteonunda daha eskilerde Od ve sonralar Su ve yeşillik, mehsul ve bereket ilahesi"

- "Araştırma gösteriyor ki ilkin AVESTA eski Midiya arazilerinde yaşamış PROTO-TÜRK tayfaların dilinde yaratılmış dini-felsefi ve edebi eserdir."

- "Hexamenisliler devrinde eski Persler Midiya'da hakimiyete geldikten sonra Zardüşt'ün dinini kabul etmiş ve İskender'in yürüyüşüne kadar dastan Pers diline çevrilmeye başlamıştı, AVESTA - TÜRK felsefi-edebi fikrin ürünüdür."

Var mı itirazı olan?.. Delilleriyle buyursun, dinleyelim.

Tahir Türkkan
Bu memleket dünyanın beklemediği, asla umut etmediği ayrıcalıklı bir varoluşa sahne oldu. Bu sahne en az 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Beşik doğanın rüzgarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk doğanın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk doğanın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu sonra onlara alıştı; Onların oğlu oldu. Bir gün o doğa çocuğu, Doğa oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu... Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. Mustafa Kemal ATATÜRK
Kullanıcı küçük betizi
ugursurmeli
Üye
Üye
 
İletiler: 80
Kayıt: Cum Eki 22, 2010 16:30
Konum: Bursa

Şu dizine dön: Ön-Türkler

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x