Avrupa Birliği'nin Türk Ekonomisine Ağır Darbesi!..

AB Bölgesel Danışma Konseyi'nin önerisi ile Sevilla Üniversitesi'ne hazırlatılan harita da görülebileceği gibi Akdeniz'de en uzun kıyı şeridine sahip olan Türkiye, adeta Akdeniz'e hapsedilmiştir. Türkiye'nin uluslararası anlaşmalar ve hukuk kurallarına dayanarak hakkaniyet gözetilerek hazırladığı M.E.B haritası ise belirtilmektedir. AB'nin haritasında küçük Meis Adası bölgesinin (Yunanlılara ait olması tartışmalı) M.E.B dahil edilmesi ve Kuzey Kıbırs Cumhuriyeti'nin yok kabul edilmesi ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Kıbrıs'ın tek egemeni gibi gösterilmesi asla kabul edilemez. AB'nin Sevilla projesindeki Türkiye'ye bırakılan alan 41 bin kilometrekare. Türkiye'nin hakkaniyet gözetilerek hazırladığı alan ise 145 bin kilometrekaredir. Aradaki fark olan 104 bin kilometrekare alan ise doğal gaz, petrol ve balıkçılık zenginlikleri bakımından trilyon dolarla ifade edilen bir kayıptır. AB, Türkiye'nin itirazlarını kabul etmeyeceğini de ifade etmiştir. Yunanistan'ın ekonomik çöküntüsünü, Doğu Akdeniz'in zengin kaynakları ile aşması için gereken yardım vaad edilmiştir. Ayrıca bu harita AB'nin K.K.T.C'yi asla tanımayacağının ve Türkiye'yi AB asla olmayacağının ibret verici göstergesidir.

Yapılması gerekenler

1- Türkiye AB Bakanlığı'nı ( hiçbir işe yaramayan) kaldırmalı, yerine denizcilik bakanlığı oluşturulmalıdır.

2- Türkiye Cumhuriyeti Devleti kadar Türk halkı da tepkisini, bu emri vakiyi kabul etmeyeceğini göstermelidir.

3- Türk donanma gücü ve Piri Reis gibi alınacak yeni gemilerle bölgede bayrak gösterilmelidir.

4- AB'ye girmek ve girmemek konusunda halk oylaması mutlaka yapılmalıdır.

5- AB'nin dağılma sürecine girdiğini Almanya'nın kendisine yeni bir yol çizdiği, İngiltere'nin önümüzdeki günlerde AB'ye üyeliğini gözden geçireceği netlik kazanmıştır.

6- Ekonomik iflas halinde olan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin, Türkiye'nin AB üyeliğine sonuna kadar engel olacağını açıklaması ülkemize yapılan büyük bir hakarettir.

7- AB ekonomik çöküşte, bir kez daha geçmişteki emperyalist dönemine dönme eğilimlerini gösterdiği (Libya, Mali de olduğu gibi) bir sürece girmektedir. Türkiye bu çağdışı davranışlara asla ortak olmamalı.

Orhan AYBER, 18 Ocak 2013