Avrupa, Ergenekon soruşturmasına nasıl bakıyor?

Genel & Güncel Konular

Avrupa, Ergenekon soruşturmasına nasıl bakıyor?

İletigönderen Gilda » Çrş Tem 16, 2008 11:40


Alman SPD milletvekili Lale Akgün, 'Bugünün Türkiye’sinde darbe olabileceğine inanmıyorum' derken, Ergenekon soruşturmasıyla Türkiye’ye bir anda demokrasi geleceğini düşünmenin de gerçekçi olmadığını kaydetti.



Resim

Sosyal Demokrat Parti milletvekili Lale Akgün



Ergenekon soruşturmasında iddianame tamamlanırken, yalnızca Türkiye’de değil, Avrupa’da da kafalar büsbütün karıştı. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne açılan kapatma davasının ardından hız kazanan Ergenekon soruşturması, birçok çevrede soru işaretleri yaratmış durumda.



Alman Sosyal Demokrat Parti milletvekili Lale Akgün, Türkiye’de artan kutuplaşmadan kaygı duyduğunu kaydederken, yargı ile siyasetin iç içe geçmesinin, Ergenekon soruşturmasına “bir misilleme” görüntüsü kazandırdığını söyledi.



“Bugünün Türkiye’sinde bir darbe olabileceğine inanmıyorum” diyen Akgün, Ergenekon soruşturmasıyla Türkiye’ye bir anda demokrasi geleceğini düşünmenin de gerçekçi olmadığını kaydetti:



SPD milletvekili Lale Akgün’e yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle:

DW: 13 aydır devam eden Ergenekon soruşturmasında iddianame sonunda Mahkeme’ye sunuldu. Aralarında iki emekli generalin de bulunduğu şüpheliler, hükümeti darbe yoluyla devirme amaçlı “terör örgütü” kurmakla suçlanıyor. Avrupa’dan baktığınızda Ergenekon soruşturmasını nasıl görüyorsunuz, bu Türkiye’de demokratikleşme yönünde bir hamle midir, yoksa Batı basındaki yaygın ifadelerle “Kemalistler” ile “İslamcılar” arasında çetin bir güç mücadelesinin yeni bir aşaması mı?



-Ben şu anda Türkiye’nin çok ciddi olarak gerildiğini, kutuplaştığını görüyorum. İnsanlarla konuştuğunuzda, herkesin kendini belirli bir gruba ait gördüğünü ve o grubun belirli değerlerini paylaştığını görüyoruz. Şu anda politika ile hukukun çok da iç içe girdiğini görüyorsunuz. Bu çok şaşırtıcı olabiliyor dışarıdan baktığınız vakit. Belirli partiler, belirli mahkemelerin arkasına geçiyor. Pati kapatma davası Ankara’da, Ergenekon davası İstanbul’da. Bu çok şaşırtıcı bir olay, çünkü yargının bağımsız olması gerekiyor. Tüm olan bitenlerin arkasından, “acaba bu misilleme mi?” diye soruyorsunuz… Yoksa ciddi bir şekilde bir çeteleşmenin üzerine gitmek mi? Bu soruyu ben şu anda cevaplandıramayacağım, çünkü bu sorunun cevabını bilemiyorum. Ama şunu söyleyeyim, ben bugünün Türkiye’sinde bir darbe olacağına inanmıyorum.



-DW: Neden?



-Çünkü Türkiye artık küreselleşmenin içinde olan bir ülke. Küreselleşmenin içinde olan bir ülkede, böyle darbeyle bir yere varılamaz. Ben bu iddialara prim vermiyorum. Ciddi bir olasılık tanımıyorum. Bunu söyleyenlere de şunu söylüyorum, lütfen insanları darbe ile korkutmayın. Ben Türkiye’nin artık oraları aştığına inanıyorum. Türkiye 1980 darbesinden de dersini almış vaziyette. 1980 darbesinin Türkiye’yi demokraside nasıl geriye attığını, nasıl apolitik bir nesil yarattığını görmekteyiz.

-DW: Ergenekon soruşturmasını tarihi olarak görenler var. Bunun, Türkiye’nin demokratikleşmesinde dönem noktası olabileceği söyleniyor.



-AKGÜN:
Ben buna da inanmıyorum. Türkiye’nin demokratikleşebilmesi için daha çok tabanın demokrasiye sahip çıkması ve politize olması gerekiyor. Ben bunu daha görmüyorum Türkiye’de, ama gelecek için ümitliyim. Demokratikleşme için tabanın güçlenmesi, örneğin sendikaların, üniversitelerin güçlenmesi, politize olması gerekiyor ki, Türkiye yarın için daha demokratik olsun. Yoksa bu çetenin yargılanmasıyla, Türkiye adeta bir düğmeye basar gibi demokratik günlere gidecek demek…Böyle bir şey olamaz. Demokratikleşme bir süreçtir. Bu süreç içerisinde, birçok faktör rol oynamaktadır. Ergenekon mahkemesi olursa Türkiye yarın çok daha demokratik olacak diye bir durum yok, o da bir faktördür, ama diğer yandan politika ile yargının ne kadar iç içe olduğunu gördüğüm vakit, orada soru işaretleri ortaya çıkıyor.



-DW:
Türkiye, Avrupa Birliği’ne aday bir ülke. Türkiye’nin içine girdiği siyasi krizin aşılmasında Avrupa Birliği yapıcı bir rol üstlenemez mi?

-AKGÜN: AB’de bu politik gücü ne yazık ki göremiyorum. Çünkü AB üyelerine baktığınızda, tabir yerindeyse, herkes kendi telinden çalıyor. Herkes kendi ulusal çıkarlarının peşinde. Örneğin Polonya’da antidemokratik bir şey olduğunda, orada da bir şey yapamıyor. AB’nin Türkiye’nin iç politikasına herhangi bir şekilde karışabileceğine inanmıyorum. AB’de ulusal çıkarların nasıl öne çıktığının en güzel örneği, Sarkozy’nin ‘Akdeniz için Birlik’ projesidir. Bu hiçbir politik temeli olmayan, hiçbir şey getirmeyecek, sadece ve sadece, Fransa’yı ve Sarkozy’i öne çıkaracak bir toplantıydı. Yani ne önü vardır, ne arkası vardır. Bu da gösteriyor ki AB şu anda, uzun vadeli, politik bir gelişmeyi sağlayamıyor. Belki Lizbon Antlaşması’ndan sonra bu olabilir. Belki AB daha politize olduktan sonra bu olabilecektir.

kaynak:http://www.dw-world.de/dw/article/0,2144,3451406,00.html
yalakalar cok oldukca aydinlik tabiki los isikta nazli kiz gibi olur....
Kullanıcı küçük betizi
Gilda
Üye
Üye
 
İletiler: 1078
Kayıt: Pzt Mar 12, 2007 12:58
Konum: kendimden...

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x