
* * *
Sosyalist Grup, Türkiyenin önemine dikkat çekiyor ama Türk düşmanlığı Avrupa Parlamentosunun diğer üyelerinin kanına işlemiş olsa gerek ki Türkiyenin ulus devlet yapısından vazgeçmesi anlamına gelecek önerilerine devam ediyorlar.
Ordunun üzerinde tam bir sivil denetim kurulmasını, Ermenistan ile sınırın açılmasını, soykırım konusunda Ermenistan ile uzlaşmaya varılmasını, Türk Ordusunun Kıbrıstan çekilmesini, Türkiyenin müzakere sürecine dahil olmamasını, yeni Anayasa yapılmasını, etnik ve dini azınlıklar ile sivil toplum örgütlerinin Anayasanın hazırlanmasına müdahil olmasını, devlet ve özel okullarda ders konularak Kürtçe öğretilmesini, Kürtçe yayınların genişletilmesini, kültürel hakların somut şekilde iyileştirilmesini istiyorlar. ABDnin dayatmalarının da bunlardan farkı yoktur, ama Hillary Clintonın ziyaretinde, KKTCdeki izolasyonların kaldırılmasından yana oldukları gibi bir iyiniyet belirtisi sergilemeye çalıştılar. Ahmak Avrupalılar, Türkiyeyi kaybederlerse, dünyayı kaybedeceklerini görmüyor. ABD ise kendi gücünü korumak için Türkiyenin desteğinin şart olduğunu öngörerek, Türk kamuoyunu kazanmaya dönük imaj operasyonu başlatıyor. Bu arada Rusya ne yapıyor merak ediyorum! Kırgızistanı ABDnin elinden kurtaran Rusya, Türkiyenin ABD ile stratejik ortaklığa girmesi halinde, yeniden knezliğe dönüşür!
* * *
Avrupa Parlamentosu raporunda, Türk halkının lehine olan tek konu Deniz Feneri davası ile ilgili bölüm. Fakat bu bölüm ilk raporda yoktu. Değişiklik önergeleri ile rapora eklendi. Konu ile ilgili bölümde, Türk hükümetinden ve yargı makamlarından, yeşil sermayeolarak adlandırılan şirketlerce ya da Deniz Feneridavasında olduğu gibi yardım kuruluşlarınca dolandırılan AB vatandaşı ya da ABde oturumu bulunan mağdurları ilgilendiren davalarda, AB üyesi ülkelerle daha fazla işbirliği yapmaları istendi. Avrupa Birliği, kendi fenerini şaşırmış durumdadır. Deniz Feneri yolsuzluğu da umurlarında değildir, ama Türk hükümetine dayatmaları kabul ettirmek için bu konuyu koz olarak kullanıyorlar.
Arslan Bulut