
ürkiye’nin hayvancılık politikalarıyla çelişen bir ithalat skandalı gündemde. Avustralya’dan özel izinle getirilen 6500 baş Holstein ırkı boş düveden 1000’i TİGEM üzerinden ülkeye sokulacak. Ancak işin kritik noktası, bu ithalatın “torpidolu” yani birilerine kıyak geçmek amacıyla kurgulanmış gibi görünmesi.
TİGEM’in asli görevi damızlık hayvan üretmek. Oysa etçi damızlık projesinin uygulandığı bir dönemde TİGEM’in sütçü ırk boş düve ithal etmesi, Bakanlığın politikalarıyla çelişiyor ve sektörde büyük soru işaretleri oluşturuyor. Üstelik Marmara/Ereğli limanına uzun süredir ithal hayvan indirilmesine izin verilmezken, bu gemiye izin verilmesi ithalatın özel ve ayrıcalıklı bir şekilde yürütüldüğüne dair eleştirileri artırıyor.
ESK'nın Avustralya'da ihracat yetkisi olmamasına rağmen proforma düzenlemek için ihracatçı firma gösterildi!
İşin en tartışmalı kısmı ise TİGEM'e ithal edilen 1000 baş holstein ırk 4-12 aylık boş düve ithalatında ESK’nın ihracatçı firma olarak gösterilmesi. Avustralya’da ihracat yetkisi bulunmayan ESK’nın, TİGEM’e yapılacak ithalat için proforma düzenlemesi, sürecin şeffaflıktan uzak olduğunu ortaya koyuyor. Gemideki hayvanların bir firma üzerinden toplandığı, ancak bu firmanın görünürlüğünün ESK aracılığıyla gizlendiği iddiaları, ithalatın kamu kaynakları ve kurallar üzerinden nasıl manipüle edildiğini gösteriyor.
Türkiye’de süt fazlası gerekçesiyle gebe düve ithalatının yasak olduğu bir dönemde, TİGEM’in 1000 baş sütçü boş düve ithal etmesi “rant odaklı uygulama” tartışmasını gündeme taşıyor. Üstelik diğer firmalara zorluk çıkarılırken, bu gemi ve firmalara sağlanan ayrıcalık dikkat çekiyor.
Sektör temsilcileri, bu ithalatın kamu kaynaklarının ve devlet kurumlarının nasıl ranta dönüştürüldüğünü ortaya koyduğunu belirtiyor. Torpidolu ithalat, hayvancılıkta şeffaflık ve planlamanın ne kadar yok sayıldığını gözler önüne seriyor.