Aydın Doğan'ın Borsa Vurgunu

Genel & Güncel Konular

Aydın Doğan'ın Borsa Vurgunu

İletigönderen Efe » Cum Eyl 12, 2008 12:58

Aydın Doğan'ın Başbakan'a sert çıktıktan bir gün sonra borsa da düşün hisseleri toplayan isim bakın kim çıktı!..

Aydın Doğan haftasonu ‘Ceyhan’a rafineri kurmamıza izin verilmiyor’ dedi. Hisseler düştü. Salı günü damadı Yalçındağ ve ortağı OMV düşük fiyattan hisseleri topladı.

Çarşamba Petrol Ofisi Genel Müdürü, Aydın Doğan’ı yalanladı. Doğan, böylece 5 yıl hapislik manipülasyon suçu işledi

Doğan Grubu’nun patronu Aydın Doğan haftasonunda Petrol Ofisi’yle ilgili yaptığı ‘Başbakan Ceyhan’a rafineri kurmamıza izin vermiyor’ açıklamasıyla, ‘bilerek ya da bilmeyerek!’ borsa tarihinin en somut manipülasyon olaylarından birine imza attı.

Neden mi?..

Çünkü Aydın Doğan hiçbir resmi yetkisi olmadan, şirket tarafından yetkilendirilmeden Petrol Ofisi’nin hisselerinin değerini etkileyecek sözler sarfetti. Bu sözlerin ardından düşüşe geçen Petrol Ofisi hisselerini ise Aydın Doğan’ın damadı Mehmet Ali Yalçındağ ve yabancı ortağı Avusturyalı OMV düşük fiyattan borsada topladı. Üstüne üstlük Petrol Ofisi’nin kuracağı rafineriyle ilgili açıklamayı yapmaya yetkili kuruluş, yani şirketin kendisi Aydın Doğan’ı yalanladı. Petrol Ofisi Genel Müdürü Melih Türker çarşamba günü gazetelere yansıyan konuşmasında ‘Rafineri kuramayacağımıza ilişkin resmi kurumlardan bir cevap yok’ dedi.

Resim

TRİLYONLUK HİSSE ALDI


Şimdi tekrar olaya dönüyoruz...
Cuma günü 6.2 YTL’den kapanan Petrol Ofisi hisseleri haftasonunda başlayan tartışmaların ardından hızla dalgalanmaya başlayınca en önemli alıcı Petrol Ofisi’nin iki büyük ortağı Doğan Grubu ve Avusturyalı ortak OMV oldu. PO hisseleri pazartesi 5.70 YTL’ye kadar gerilerken, Avusturyalı ortak OMV salı günü alıma geçti ve ortalama 6.05 YTL’den 1 milyon 100 bin adet hisse senedini borsadan topladı. OMV bu alım için 6 milyon 665 bin YTL (6.6 trilyon lira) ödedi. Böylece şirketteki payını yüzde 41.5’e çıkardı. Aynı gün Aydın Doğan’ın damadı ve Doğan Holding Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Yalçındağ da borsada alıma geçerek 41 bin 500 adet hisse senedi topladı. Yalçındağ ortalama 6.15 YTL’lik fiyatla aldığı bu hisseler karşılığında 255 bin 457 YTL ödedi. Doğan’ın açıklamalarının ardından başlayan süreç kendi şirketi ve Avusturyalı ortağına daha düşük fiyattan hisse alma fırsatı sağladı.

Doğan hisselerini kim torpilledi?
Aslında Doğan Grubu’nun yönetim kadrosunda Sermaye Piyasası Kanunu ve işleyişiyle ilgili konularda Türkiye’nin en yetkin isimleri görev yapıyor. Ancak bu durum söz konusu grubun gazetelerindeki bir yanlışı düzeltmeye yetmiyor. Hürriyet gazetesi üç gündür, giderek zayıflayarak da olsa, ‘Başbakan’ın sözleri hisselerimizi düşürdü, Başbakan manipülasyon suçu işledi’ diyor. Burada anlayamadıkları ya da anlamak istemedikleri teknik bir ayrıntı var. Başbakan Erdoğan cumartesi ve pazar günkü açıklamalarında Doğan Grubu’nun halka açık şirketleriyle ilgili hiçbir söz söylemedi. Dolayısıyla doğrudan hisselerin fiyat hareketini etkileyecek bir tavrı yok. Hisse fiyatlarını etkileyebilecek tek açıklama, Sayın Aydın Doğan’ın televizyonlarda yayınlanan ‘Başbakan bana Ceyhan’da rafineri kuramayacağımızı söyledi’ sözleriydi. Doğan Grubu ve Sayın Aydın Doğan Başbakan’ın sözlerini tehdit olarak algıladıysa başka mahkemelerde başka içerikli davalar açma hakkını hukukçuları aracılığıyla araştırabilir. Konunun sermaye piyasası hukukuyla ve manipülasyonla ilgisi yok.

YÖNETİM RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA
Diğer taraftan ‘Doğan Grubu’na bağlı hisselerin düşüşüne ne diyeceksiniz?’ Sorusu yöneltilirse...

Cevap şudur: Petrol Ofisi dışında, diğer Doğan Grubu hisselerindeki düşüşün açıklanabilir nedeni; grubun bir ‘yönetim riski’yle karşı karşıya kalması. Sermaye piyasası uzmanları ve piyasa profesyonelleri ‘yönetim riski’ kavramını son derece iyi bilirler. İMKB tarihinde buna en iyi örnek ise Uzan Grubu’nun borsadaki şirketleri Çukurova ve Kepez Elektrik’tir. Söz konusu şirketler, uzun yıllar boyunca borsada yönetim riski nedeniyle hak ettiğinden daha düşük fiyatla işlem gördü. Hatta sıraları işleme kapatıldı. Sorulması gereken sorular şöyle: Bu riski kim yarattı? Basiretli davranış bir işadamının işletmesine ve ortaklarına karşı en büyük yükümlülüğü değil mi? Küçük ortaklar kimden hesap sormalı?

Doğan İMKB’ye açıklama yaptı
Doğan Yayın Holding, Sermaye Piyasası Kurulu’na kağıt ithalatı konusunda bugüne kadar gerekli belgeleri verdiklerini mevcut durum itibariyle Doğan Yayın ya da iştiraklerinden SPK tarafından istenen herhangi bir belge ve bilgi olmadığını İMKB’ye açıkladı. Açıklamada, Doğan Yayın’ın bağlı ortaklığı Doğan Dış Ticaret ve Mümessillik şirketinin gazete kağıdı ithalatı sürecinde yer aldığı belirtilerek, 2001 yılından beri SPK’nın şirket bünyesinde faaliyet gösteren gazetelerin kağıt ithalatı ile ilgili olarak bilgi ve belge talep ettiği ve kendilerinin de bu belgeleri hukuka uygun şekilde Kurum’a ilettiği belirtildi. Açıklamada, ‘Mevcut durum itibariyle şirketimizden veya iştiraklerinden SPK tarafından istenen herhangi yeni bir belge bulunmuyor’ denildi. Şirkette faaliyet gösteren gazetelerin kağıt ve baskı malzemelerini ‘emsal’ değerlerden zaman zaman da ‘emsal’ değerlerin altında ithal edildiği belirtilen açıklamada, hisse sahiplerinin zarara uğratılmasının söz konusu olmadığı bildirildi. REUTERS
Resim

Star Gazetesi

damnant quod non intelligunt...
Kullanıcı küçük betizi
Efe
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
 
İletiler: 1508
Kayıt: Cmt Şub 17, 2007 22:58

AKP ve islamci yesil sermaye

İletigönderen mustafat » Cum Eyl 12, 2008 14:33

Aydin Dogan'in sütten çikmis ak kasik olmadigini biz de biliyoruz. Ancak Dogan'la dinci yolsuzluklar ayri meseleler; Dogan'in kusurlari dinci dalavereleri affettirmez. Deniz Feneri davasini sadece Dogan Medyasi yazmiyor, bu dava Alman basininda da geçiyor, diger bazi Türk medyasinda da.

http://www.wikio.de/gesellschaft/nichts ... niz_feneri

Ortada kanitlariyla ileri sürülen bir iddia var: Alman Deniz fenerinden en az 18 milyon avro tutarinda bir para, özel kurye araciligiyla basbakanliga teslim edilmis. Yani yasal banka havalesi yapmak yerine gidiyor adam parayi Alman bankasindan çekiyor, çanta içinde uçakla Türkiye'ye geliyor ve banknotlari basbakanliga teslim ediyor.

Basbakanlik yasa disi yollarla tasinan bu parayi bir kere neden teslim almis, teslim aldiktan sonra ne yapmis belli degil.

Erdogan, olayin Türk mahkemelerinde açikligia kavusmasi için gerekeni yapmak yerine saga sola saldirarak, medyaya çatarak olayin üzerini örtbas etmeye çalisiyor. Tipki daha önce Unakitan ve Disli olaylarinda oldugu gibi. AKP'li RTÜK baskani da bu isin içinde. üstelik adam daha önce bir kooperatif meselesinde Alman devletini dolandirmis, bugün Almanya'ya gitse tutuklanacak.

Yolsuzluk söylentileri ayyuka çikan Unakitan'a zamaninda Erdogan neden bir sey yapamamisti? çünkü Erdogan da bütün bu islerin içinde. Erdogan'in kisisel mali varliginin 2 milyar dolari buldugu, ve bu paranin çogunu Istanbul belediye baskanligi döneminde kazandigi yabanci basinda yazilip çiziliyor. Eger bütün bunlar dogruysa, Unakitan da Erdogan'in kader arkadasi olarak önemli sirlarini biliyor demektir. O yüzden de Erdogan Unakitan'i kollamak zorunda.

Deniz Feneri isinde de büyük ihtimal böyle bir durum var.

AKP'nin Ecevit-Bahceli koalisyonu döneminde, yolsuzluk ve kayirmalara engel olmak amaciyla çikarilan ihale yasalarini da nasil 50 kere degistirerek kendi yandaslari lehinde delik desik ettiklerini biliyoruz. Ne olup bittigi çok belli: AKP tipki yandas medya gibi, yandas yesil bir sermaye grubu olusturuyor, ve bu olusum için yolsuzluk, hirsizlik, dolandiricilik, din sömürüsü dahil her yöntemi mübah görüyor. çikar için her yöntemi mübah sayma zaten dinciligin dogasinda vardir.
Kullanıcı küçük betizi
mustafat
Üye
Üye
 
İletiler: 153
Kayıt: Cmt Ağu 09, 2008 14:06


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 3 konuk

x