YİNE O EKİP!

Başbakan’ı ağırlayan ‘malum’ şahıslar İstanbul’da 3 yıl önce de ünlü CIA ajanı Parris’le gizli bir yemekte buluşmuştu.


PARAYI SOROS MU ÖDEDİ?
ABD’nin, yönetimleri devirip işbaşına kukla idareleri getirmekle ünlü ajanı Soros’tan 2 milyon dolar aldığını açıklayan TESEV’in Başkanı Can Paker, Başbakan Tayyip Erdoğan’a yemek verdi. Bu çok özel buluşmada Paker’in çekirdek ekibinden Hasan Cemal, Cengiz Çandar ve Cem Duna’nın da yerini aldığı ileri sürüldü.

KONUŞULANLAR SIR MI?
Aynı ekip, iki yıl önce de gündeme gelmişti. Paker ve çekirdek kadrosunu bir araya getiren Bebek yemeğinin “ağır konuğu” ise AKP’nin Irak politikasına verdiği destekle bilinen ABD Büyükelçisi rolündeki CIA ajanı Mark Parris’ti. Eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal’ın da katıldığı yemekte konuşulanlar bugün hâlâ sır...


PEKİ, DOĞRU OLAN NE?
Can Paker ve eşi Mihriban Paker’in verdiği özel davetin basına sızmasından rahatsızlık duyan Başbakanlık, kamuoyunu aydınlatıcı açıklama yapmak yerine davetin şekli, davetli listesi ve içeriğiyle ilgili haberlerin doğru olmadığını ileri sürmekle yetindi. Vatandaşlar, “Bunlar yalansa peki doğru olan ne” diye soruyor.



Bu özel anı sadece YENİÇAĞ görüntüledi
Türk basınında bu fotoğraf sadece YENİÇAĞ’da yayınlandı... Soros’un adamı Can Paker, gazeteci oldukları iddia edilen Hasan Cemal, Cengiz Çandar, eski büyükelçi Cem Duna ve eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal, CIA ajanı Mark Parris onuruna verilen “çok özel” yemekten çıkarken görülüyor...



Aynı ekip yine sahnede
Can Paker, Başbakan Erdoğan ile malum gazetecilere akşam yemeği verdi. Görüşmede gündemi AKP’ye kapatma davası oluşturdu

CIA elemanları Eric Edelman ve Marc Parris, MİT eski Müsteşarı Sönmez Köksal, Soros’un fonladığı TESEV’in Başkanı Can Paker, TRT eski Genel Müdürü Cem Duna, Hasan Cemal ve Cengiz Çandar’ın 18 Şubat 2005’teki “Bebek” buluşmasının ardından bu kez Paker’in evinde toplantı yapıldı. Bu toplantıya Başbakan Tayyip Erdoğan da bulundu. Akşam yemeğinde, Canan Barlas ile eşi Sabah Gazetesi’nin başyazarı ve atv’nin anchorman’i Mehmet Barlas, Sabah Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ergun Babahan, Sabah Gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak, Milliyet Gazetesi yazarları Hasan Cemal ve Taha Akyol, Star Gazetesi Genel yayın Müdürü Mustafa Karaalioğlu, Referans Gazetesi yazarı Cengiz Çandar, Sancak Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Star Gazetesi’nin ortağı Ethem Sancak ile emekli büyükelçi ve eski TRT genel müdürü Cem Duna’nın katıldığı iddia edildi. Yemekte neler konuşulduğu ise tam olarak belirtilmedi. Ancak, AKP’nin kapatılmasına karşı neler yapılması gerektiği ve AB yolunda atılması gereken yeni adımların ele alındığı iddia ediliyor.


Paranın kaynağı Gerorge Soros mu?
ABD’nin yönetim deviren ajanı Soros’tan 2 milyon dolar aldığını açıklayan TESEV’in Başkanı Can Paker, Başbakan Tayyip Erdoğan’a yemek verdi. Bu çok özel buluşmada Paker’in çekirdek ekibinden Hasan Cemal, Cengiz Çandar ve Cem Duna da yerini aldı. Aynı ekip, iki yıl önce yine gündeme gelmişti. Paker ve çekirdek kadrosunun biraraya getiren Bebek yemeğininin “ağır konuğu” ise ABD Büyükelçisi rolündeki CIA ajanı Marc Parris’ti. eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal’ın da katıldığı yemket konuşulanlar bügün hala sır... Can Paker ve Mihriman Paker’in verdiği özel davetin basına sızmasından rahatsızlık duyan Başbakanlık, kamuoyunu aydınlatıcı açıklama yapmak yerine davetin şekli, davetli listesi ve içeriğiyle ilgili haberlerin doğru olmadığını ileri sürmekle yetindi. Başbakanlık Basın Merkezinden yapılan açıklamada, “Ne davetin şekli, ne davetli listesi, ne de sohbetin içeriğiyle ilgili haberler birebir gerçeği yansıtmamamaktadır” denildi.


Yeniçağ gizli kodları yayımlamıştı
Daha önce, gazetemiz Yeniçağ Bebek’teki toplantının gizli kodlarını manşetten yayımlamıştı. 18 Şubat 2005 tarihinde MİT eski Müsteşarı Sönmez Köksal, Milliyet gazetesi yazarı Hasan Cemal, o tarihte DB Tercüman’da yazan Cengiz Çandar, Soros destekli TESEV’in yönetim Kurulu Başkanı Can Paker, TRT eski Genel Müdürü Cem Duna ve ABD’nin o tarihte Ankara Büyükelçisi olan Eric Edelman ile yine ABD’nin eski Ankara Büyükelçilerinden Mark Parris İtalyan lokantasında bir araya gelmişti. Dünyanın Yeniçağ’dan öğrendiği toplantıda konuşulanlar sır olarak kalırken, yapılan açıklamalar ve kaleme alınan yazılar, ortak emeli açığa çıkarmıştı. O dönemde, Parris, Köksal ve Çandar, “terör örgütü PKK’nın saldırılarının asıl hedef AKP” tezini işlemişti. Bebek Grubu’nun diğer üyeleri bu fikri yaymaya çalışıyor. Cemal ve Paker ise zihinlere, sorunun siyasi yoldan çözülmesini işlerken, PKK’ya karşı silahlı mücadeleyle sonuç alanamayacağı iddiasını tekrarlayarak, kamuoyu yaratma peşinde koşuyorlar. Bu görüşler, bazen bağlı oldukları manşetlerinde bazen de köşe yazılarında yer alıyor. Ve tüm yazılarda ortak nokta ise AKP’nin mutlaka desteklenmesi. İşte bu kişilerden bazılarının Bebek toplantısından sonraki görüşleri:


Neler söylüyorlar
Cengiz Çandar: İşin ilginç yanı, Tayyip Erdoğan, 22 Temmuz seçim başarısının maliyetini ödüyor. Çünkü, PKK’nın “eskiye dönüş stratejisi” yani terörün ülkeyi, özellikle bölgeyi (Güneydoğu) kasıp kavurduğu 1990’ları yeniden canlandırma hesabı, seçim sonuçlarıyla büyük ölçüde ilgili. AKP, 22 Temmuz’la birlikte Güneydoğu’nun en güçlü siyasi partisi konumuna geldi. Tabanını genişletti. Ülkenin her yerinde benzeri konumda ve iktidar yetkisini güçlenerek yeniden elde etti. PKK’nın tabanı geriledi ve daraldı. DTP’nin oy oranından bunu anlamak mümkün.
Hasan Cemal: 22 Temmuz sonrası hava böyle... Sanki aşırı güven, AKP’nin soruna ilişkin bakışını değiştirmiş durumda... Tümüyle değişti diyemiyorum. İlk izlenimler böyle... Ancak, bir kez daha yinelemekte yarar var. Kimlik ve kültürel haklar, PKK ile dağdan indirme ve Irak Kürtleriyle diyalog, Güneydoğu’da kalıcı barış için yaşamsal konulardır.
Can Paker: Terörle en etkili mücadele, terörün kökeninde yatan toplumsal sorunla hukuk, demokrasi ve insan hakları çerçevesinde siyaset yoluyla yüzleşmektir. Türkiye’de siyasetin hâlâ normalleşememiş ve demokrasinin yerleşmemiş olmasında geçmişte yaşanan acıların payı büyüktür. Oysa, sayın Başbakanımız Erdoğan’ın Ağustos 2005’te Diyarbakır’da yaptığı konuşmasında belirttiği gibi, büyük devletler, hatalarını kabul eden ve sorumluluklarını üstlenen devletlerdir.

Yeniçağ, 18 Şubat 2005 tarihinde Bebek’teki İtalyan lokantasındaki buluşmayı duyurmuştu. Yeniçağ bu buluşmada nelerin konuşulduğunu ve bunların gizli kodlarını yayınlamıştı.

Kaynak