AZERBAYCAN VE AKP

Genel & Güncel Konular

AZERBAYCAN VE AKP

İletigönderen İlteriş Kağan » Pzr Eki 11, 2020 1:28

AZERBAYCAN VE AKP
Ermenistan AzerbayCAN’a saldırdı. Neyine, kime güvenerek saldırdı henüz bilmiyoruz. Azerbaycan Ordusu karşılık verdi. Uluslar arası hukuka göre Azerbaycan haklı bir savaş veriyor, işgal altındaki topraklarını yavaş ta olsa geri alıyordu. Rusya hariç, kel alaka ülkeler devreye girdi. Ateşkes anlaşması için iki ülke masaya davet edildi. Azerbaycan Karabağ’ı almadan veya Ermenistan Karabağ’dan çıkmayı kabul etmeden barış anlaşması yapılmamalıdır.

Türkiye’ye gelince, olacakları analiz edebilmek açısından, biraz hafıza tazelemekte, iktidarın cemaziyelevvelini(!) hatırlamakta fayda var:
AKP ve lideri Irak’ta Türkmenleri değil, Barzani’yi imar etti. Öyle ki, Barzani’ye(tabii ki PKK’ya) Türkiye’den daha ucuz fiyata elektrik bile verdiler. Suriye’yi BOP projesi gereği boşaltıp, 7.5 milyon Suriyeliyi Türk Milletine beslettiler. Beslemeye devam ederken, 1.5 milyon Suriyelinin daha Türkiye’ye alınacağı söyleniyor. Türkçe açıklamasına gelince, YPG(PKK) için alan temizliği yaptılar. Suriye’nin kuzeyinde Büyük Kürdistan(gerçekte büyük İsrail) devletinin 2. parçası da kuruldu.

Libya’da kaybettiler. Hafter Libya’nın %90’ının kontrolü altında tutmaktaydı. Diğer grup olan Batı Hükümeti ya da diğer adıyla Trablusgarp Hükümetinin ( İhvan), Başkent Traplusgarp ve Mısrata şehir merkezleri dışında başka hiçbir yer kontrollerinde değildi. Katar ve Türkiye dışında diğer ülkeler iki tarafla da iş yapıp, diplomatik ilişkileri ve ticari ilişkiler iyi bir seviyede tuttu. Tedbirli davrandılar. O dönem uyardık, uyaranlar oldu ama İhvan aşkı üstün geldi.
Akdeniz’de teslim oldular.

Ege’de Yunanistan’ın işgallerine göz yumarak mübbet hapislik suç işlediler.

Şimdi milli bir söyleme, vatan ve millete karşı işledikleri suçları, yenilgilerini perdelemeye ihtiyaçları var. O fırsat Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırmasıyla ellerine geçti. Azerbaycan üzerinden iç siyasete oynuyorlar.

Onca sabıkası olan bir yapıya güvenen güvensin. Ben aklımı peynir-ekmekle yemedim.
Türk Ordusu’na CİA ile birlik olup kumpas kuran, kumpas yöntemleri için Savcıları Amerika’ya eğitime gönderen… Milli kesimi esir alırken Emniyet Müdürü ve polislerin Amerikan Konsolosluğuna gidip sunum yapmalarına göz yuman… Türk Ordusu’nun savaş sırlarının alınarak düşman devletlere servis edilmesine ön ayak olan… Türk Ordusu’nu tarumar eden… İç istihbaratı en iyi şekilde yürüten Jandarma’yı kır polisi yapan… Ordunun okullarını kapatıp, hastanelerini elinden alan bir yapı bu ülke için hayırlı bir iş yapabilir mi?

Bir hatırlatma daha yapalım. Suriye sınırındaki mayınları temizleyip teröristlere geçiş yolu sağlamışlardı. Mayınlar temizlenirken asıl amacın bu olduğunu yazmıştım. Haklı çıktım. Ocak 2011 tarihinde mayın temizleme işi bitti, 15 Mart 2011 tarihinde Suriye’de iç savaş başladı. İpini koparan Suriye ve Türkiye’ye girdi. Şimdi Hatay yanıyor. Çünkü ‘sınır namustur’ ilkesi yok edildi. Sınırın namusu kalmadı.

2017 Yılında da Doğu(İran ve Ermenistan) sınırımızda bulunan mayınlar Avrupa Birliği’nin desteğiyle temizlendi(!).. Ermenistan Azerbaycan’a saldırdığında, Ermenistan Ordusu içinde PKK’nın yer aldığı ortaya çıktı. Ermenistan PKK ile anlaştığını itiraf etti.

Sahi, Iğdır Ovası da İsraillilere satıldı deniyordu değil mi? 2019 yılında CHP Muğla Milletvekili Tolga Çandar’ın, ‘Iğdır Ovasının tamamını İsrailliler aldı. Harran Ovasının yarıdan fazlasını da İsrailliler satın aldı. Türkiye’deki ekili alanlarımızın önemli bir bölümünü İsrailliler satın alıyor. Karacahisar Köyünün o termik santralin yapılacağı yerden Bodrum’a kadar olan arazinin birileri tarafından satın alındığını öğrendik.’ Diye bir açıklaması oldu. Iğdır Ovası tarım alanı olarak çok kıymetlidir ama stratejik konumu çok daha önemlidir. Iğdır ovasını yabancıya satmanın, bir cepheyi düşman askerine teslim etmekten farkı yoktur.

2006 Yılında Avrasya veya Yeniçağ televizyonunda Kemal Kerinçsiz ve Sevgi Erenerol’un bir programını izlemiştim. Programda PKK’nın sistemli bir şekilde Ermenistan’a yerleştiğini açıklıyor, tehlikeye dikkat çekiyorlardı. Zaten o programdan sonra Ergenekon kumpasıyla esir alındılar.

PKK Karadeniz’de yapılanmak için Fırat yolu üzerinden Erzurum ve Karadeniz’e kadar olan yolu eylem alanı olarak seçtiği açık oldu. Geçmişte, PKK’nın Karadeniz ve Toros Dağlarına yerleşmesine engel olan komutanlar kumpaslarla bertaraf edildi. Toros Dağlarını PKK’dan temizleyen, mayın patlamasıyla dizinden altını kaybeden kahramanımız Gazi Albay Abdülkerim Kırca bu ihanete dayanamayıp intihar etti. ‘Askere düşmanlık, düşmana askerliktir’ sözünü hiç unutmayalım!..

Ermenistan ve İran sınırımızda mayın olmadığına göre, PKK rahatça Karadeniz’e geçebilir mi? Geçebilir. Hem de Ermenistan Devletinin yardımıyla… Öcalan dahil PKK’nın önemli bir kesimi zaten Ermeni değil mi? PKK’nın ilk saldırdığı köylerin özelliğini biliyor musunuz? 1915 öncesinde Ermeni kalkışmasına karşı savaşan köyler… Emperyalizm unutmuyor. Unutan bizleriz ve unuttuğumuz için bu durumdayız.

Bütün bu yaşananların sorumlusu olan AKP ve Lideri can Azerbaycan üzerinden;
Irak, Suriye, Libya, Akdeniz yenilgisini örtebilir mi? Yandaş basın denen onursuzların şak şakı gerçekleri karartabilir mi?

Daha da önemlisi, mal varlığı üzerinden esir alınmış bir yapı, söyleminin arkasında durabilir mi? Duramadığını çok defa gördük. Mal varlığı üzerinden esir alınan bir yapı, ülkemiz için büyük bir güvenlik sorunu haline gelmişken, Azerbaycan’a ne kadar faydası olur?

Laftan başka bir şey üretmeyen siyaset nedeniyle Türkiye ateşkes masasından dışlandı. Kel alaka ülkeler masada ama aynı bölgede olan Türkiye masada değil.
Elimizde olan malzemeyle devam edersek;

Görünen o ki, üçüncü paylaşım savaşının Osmanlısı da (1. Paylaşım savaşındaki gibi..) ne yazık ki Türkiye olacaktır.

Zahide UÇAR (11 Ekim 2020)
Aklı Başında Bir Toplum Her 5 Yılda bir Meclisi Ve Yönetimi yenileyen Toplumlardır.
Bir hamalın yükü geçicidir; fakat sahtekâr bir politikacının yükü kalıcıdır çünkü onun dolandırıcılıklarının muazzam yükünü her daim akılsız toplumlar taşımaktadır.
Üçkâğıtçı politikacılar tarafından sürekli olarak kandırılan, tekrar tekrar aldatılan bir millet için hangi sıfat kullanılabilir? Şaşkın? Çok hafif! Ahmak? Yeterli değil! Beyinsiz? Evet, işte tam da sıfat budur! Aptal kalabalıklar, sahtekâr politikacıların en büyük servetidir!
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş Kağan
Üye
Üye
 
İletiler: 2100
Kayıt: Cmt Şub 08, 2020 18:53

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x