Azınlık demokrasisi
Aslına bakarsanız emperyalizmin genel karakteridir ve öyle lider değişince falan da değişmez.
Emperyalizm varlığını sürdürebilmek için bir yandan sözde küreselleşme adıyla tüm dünyayı tek pazar haline getirmeye çalışırken.
Diğer yandan da ihtiyacı olan enerjiyi karşılayabilmek için dünyanın enerji alanlarını da ele geçirmek durumundadır.
Yoksa bir süre sonra…
O muazzam sanayinin ve büyük askeri gücünün ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelir.
Enerji alanlarını ele geçirmek için de, elinde bulunan büyük askeri gücü doğrudan, çeşitli gerekçelerle kullanmanın yanında…
Ülkelerde azınlıkları kışkırtarak…
Ya da,
Yeni azınlıklar yaratarak, ülke içinde kutuplaşma ve çatışma yaratmaya çalışır ki...
Sonrasında ya bu çatışmaya son vermek adına kendi denetimindeki BM denilen kukla örgütüyle müdahale edebilsin.
Genel olarak uygulanan yöntemler bunlardır.
Tüm bunları yapabilmek için de hani ülkelere ekonomik olarak baskı yapabilmek için dayatılan ve onların kredi alabilmelerini sağlayan kredi notu falan gibi bir sistem var ya…
Aynen onun gibi…
Demokrasiyi ölçme örgütleri kurup, sonra da kendi ihtiyaçlarına göre ülkeleri çeşitli kategorilerde sınıflandırmaktadırlar.
Sözüm ona bu ülkeler, tüm dünyadaki özgürlüklerin koruyucusuymuşçasına, hedefteki ülkeleri özellikle etnik ve dinsel kimliklere özgürlük acısından denetlemektedirler.
Çünkü hedef aldıkları ülkeleri ele geçirmenin başka bir yolu bulunmamaktadır.
İşte kurdukları bu örgütlerle…
O ülkelere, siz azınlık kimliklere ya da dine baskı yapıyorsunuz denilerek o ülkelerdeki etnik ve dini kimliklerin hareket alanları günden güne genişletilmeye çalışılmaktadır.
Çalışılır ki o ülkedeki etnik ve dinsel kimlikler güçlensin…
Kendi haklarını çeşitli yöntemler kullanarak (ki buna şiddet de dahildir.) almak için ayağa kalkma gücüne ulaşsın.
İşte zaten ondan sonra başka bir şey yapılmasına gerek bulunmayacaktır.
Ondan sonra ver elini iç savaş.
“ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu” geçtiğimiz günlerde 2009 raporunu yayınlıyor.
Aralarında her zamanki gibi Türkiye’nin de bulunduğu 13 ülke dini özgürlükleri ihlal etmekle suçlanıyor.
Hem zaten bu ülkelerin hiç biri yabancımız değil, baktığınızda da fark edebileceğiniz gibi bu ülkelerin önemli bir kısmı ABD’nin BOP içine alarak sınırlarını yeniden çizmek istediği ülkelerin arasında…
Bu nedenle bu ülkelerin bir başka ortak noktaları daha var.
O da…
Bu ülkelerin dünyanın doğalgaz ve petrol rezervinin üstünde bulunmalarıdır.
Yoksa
Konunun özgürlükle, demokrasiyle hiçbir ilgisi yoktur.
Hani bizde de bazıları hep söyler ya “demokrasi amaç değil araçtır” diye.
Emperyalizm için de aynen öyledir
Ne diyelim…
Emperyalizmden demokrasi bekleyenlere ithaf edilir.
Anayurt
Nusret KEBAPÇI 22 Mayıs 2010