
Utanmasalar CHP Lideri Baykal'ı linç edecekler. Neymiş, TRT'den Kürtçe yayına karşı çıkıyormuş.
Söylediği şu;
"Herkes kendi anadilinde yayın yapabilir. Ama devletin parasının, devletin kaynaklarının, 70 milyonun parasının sadece bir kesim vatandaşlarımızın etnik talepleri doğrultusunda harcanması yanlıştır. Bu giderek devleti her türlü etnik kimliğin talebine karşı güç bir duruma sokar. Diğer etnik gruplar da derlerse ki, bize de Çerkezce, Arapça, Gürcüce yayın yap. Devletin işi etnik kimlikleri teşvik etmek değil. Etnik kimliklerin devlet düzeyine çekilmesi, çok tehlikeli sonuçlar doğurur Yanlış bir istikamete giriliyor. Bir süre sonra bunun çok ciddi sonuçları olacak. Bu bir kamu hizmetiyse, o kamu hizmetini niye burada tutacaksın? Yani eğlendirmek kamu hizmetiyse başka talepleri yapmakta bir kamu hizmeti olarak önüne gelecek. Bunlar çok büyük kararlar. Bunlar ne yaptıklarını ya biliyorlar ve o zaman çok tehlikeli iş yapıyorlar. Ya da ne yaptıklarını bilmiyorlar."
Ey Türk olmaktan utanan "dünya vatandaşları", acaba şunları hatırlayıp, hiç utanmaz mısınız?
AKP Programı'nda demişler ki;
"Resmi dil ve eğitim dili Türkçe olmak şartıyla, Türkçe dışındaki dillerde yayın dahil kültürel faaliyetlerin yapılabilmesini, partimiz ülkemizdeki birlik ve bütünlüğü zedeleyen değil, güçlendiren ve pekiştiren bir zenginlik olarak görmektedir."
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5 Haziran 2002'de, demiş ki;
"Özel kişiler ve şirketler, tv istasyonu radyo kurarak, gazete ve kitap çıkararak, kültürel haklarını geliştirebilirler Bize göre devlet tüm bu süreçlerde denetleyici olmalıdır. Devletin başka dillerin öğretilmesine soyunmasına ya da başka dillerde tv-radyo yayını yapmasına gerek yoktur Devleti denetleme fonksiyonu dışında işlere sokmak doğru değildir ve uzun vadede üniter yapımızı sıkıntıya sokan gelişmelere yol açar "
Hemen ertesi gün, Cumhurbaşkanı Sezer'in Çankaya Köşkü'nde liderlerle yaptığı AB Zirvesinde demiş ki;
"Biz devlet eliyle olmamak kaydıyla, ana dil öğrenilmesi ve öğretilmesinin serbest olmasını destekliyoruz. Şüphesiz ki resmi dil ve eğitim dilimiz Türkçe'dir ve Türkçe bütün vatandaşlarımıza en iyi şekilde öğretilmelidir. Ayrıca hepimiz için üniter devlet yapımız ve devletimizin milletiyle bölünmez bütünlüğü çok önemlidir. Yapılacak uygulamalarda buna dikkat edilmelidir."
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı sıfatıyla Abdullah Gül, 2003'te demiş ki;
"Türkiye'nin resmi dili Türkçe'dir. Biz herkese Türkçe öğretecek ve dilimizi zenginleştireceğiz. TRT yabancı bir dille yayın yapınca -ki buna Kürtçe diyelim- o zaman başkaları da çıkabilir ve mahkeme kararları alarak kendileri için de yayın isteyebilir. Kürtçe yayına izin verirsin, Karadeniz'den biri çıkıp Lazca yayın ister. Güneydoğu'daki bazı vatandaşlarımız Arapça yayın ister. Bir başka grup Çerkezce ister. Açar davayı, kazanır; TRT de bu dillerde yayın yapmak zorunda kalır. Ayrıca devletin televizyonu ikinci bir dille yayın yaparsa, o dilin ikinci resmi dil gibi algılanması tehlikesi var."
Baykal'ın söyledikleri, onların söylediklerinden farklı mı ki, lince girişiyorsunuz? Haa, Baykal'ın suçu "dönmemek", "AB hidayetine ermemiş olmaksa" başka!.. Vurun küffara!.. Dün onları söyleyenler, bugün TRT eliyle Kürtçe yayın yapıyorsa, "er kişi niyetine" Baykal'a saldırın!... Ama sakın ola ki, onlara, "hidayete nasıl erdiniz?", "Bu yayını TRT'den önce, niye bizim Çalık'a yaptırtmadınız" diye sormayın. Yoksa akıbetiniz Ergun Babahan'dan beter olur!...
Erdoğan size,
"Kürtçe TV için dersime iyi çalıştım Zaman içerisinde çok daha farklı adımların atılmasına da vesile olacaktır diye düşünüyorum"
demedi mi?
Çankaya Köşkü'ndeki Gül, "First Lady"le elele, göz göze, "Yapılanın, aslında Türkiye'nin demokratik standartlarının topyekün yukarı çıkartılması" olduğunu "şeffaf, şeffaf" anlatmadı mı?
Bunlardan bir şey anlamadınız mı? Takviye çıkalım. Soros'un Türkiye Şubesi Mensur Akgün,
"Türkiye'nin üstüne kurulduğunu varsaydığı milliyetçilik anlayışı, milletin tek tip olduğu varsayımıyla kurgulanmış, bu topraklar üstünde yaşayan herkesin tornadan çıkmış gibi tek bir etnik aidiyeti olmasını öngörüyor Bu yüzden TRT'nin Kürtçe yayına başlaması göstermelik olmanın çok ötesinde anlam taşıyor Artık tasarlanmış Türk cemaati anlayışından, tasarlanmış Türkiye cemaati anlayışına doğru ilerliyoruz"
buyuruyor.
Yeni Şafak'tan Yasin Aktay,
"Türkiye'de etnisite sorununun ortaya çıkmasının en önemli sebebi, millet tanımının belli bir etnisitenin, bayağı ırk ve dil esasına dayalı olarak yapılması değil midir?"
diye soruyor.
Zaman'cı Şahin Alpay, TRT'nin Kürtçe yayını üzerinden, "grup hakları", yani "federalizm"in yönünü gösteriyor.
Şu cephenin "azametine" bakın!.. Ne olur, artık babayiğitçe çıkın, "Türkiye Cumhuriyeti'nin milli yapısına son veriyoruz" deyiverin. Belki MHP'nin de söyleyeceği bir şeyler vardır!..
"Mahalli seçimden sonra" diye bir ses duyuyorum? Sen de duyuyor musunuz, necip milletim?..
Gazamız mübarek ola!..
Meyyal UYGUR, 5 Ocak 2009