İktidarlar değişti fakat gücü ellerinde tutanlar, BATI’nın boynumuzdaki ilmiği giderek daha da sıkmasına destek oldular.
“27 Mayıs 1960 İHTİLÂLİ”nin ertesi günü ABD Türkiye Büyükelçisi Christopher Warren’dan merkeze giden telgraf.
“Türkiye Büyükelçiliğinden Dışişleri Bakanlığına
28 Mayıs 1960
Sarper (Türkiye’nin ABD Büyükelçisi) ile birlikte benim arabamla Genelkurmay Başkanlığında Gürsel’in makamına gittik. Bizi yalnız karşıladı.
Uzun zamandır, Türkler için ABD ile yakın ilişkilerin temel olarak alınması görüşünde olduğunu söyledi. Sözünü, Amerikalıları sevdiğini söyleyerek bitirdi ve davranışları da bunu teyit ediyor.
Gürsel konuşmasının son konusuna geldi. Kendisinin sorumlu olmadığı önceki yönetimin cuntayı berbat bir ekonomik durumda bıraktığını söyledi. Maliye Bakanı Yardımcısından öğrendiği, elde 23 milyon lira olduğu fakat 1 Haziran’da maaşların ödenebilmesi için 180 milyon gerektiği.
Gürsel, “yeni hükümetin ilk maaşları ödemesinin ne derece önemli olduğunu size söylemem gerekli değil” dedi. 1 Haziran’da, devletin ödemelerini yerine getirebilmek için ABD’nin yaptığı düzenliyi ödemeyi önceye alma imkânı olup olmadığını sordu.
…
Milli Birlik Komitesi son zamanlarda kendinden emin görünmüyor, memnuniyetsizlik yaratma endişesi var, kendini halka kabul ettirme propagandalarına girişme gayretinde.
Komite, belki de devrilen hükümetin liderlerini ortadan kaldırmak zorunda olduğunu görüyor. Komite içinde bir güç kavgası, eski liderlerin ortadan kaldırılması veya otoriter tutumun geri dönmesi, Türkiye’nin istikrarı için tehlike yaratan şeyler.
Şimdiki rejim, Milli Birlik Komitesi’nin 38 üyesinin de ADB’de eğitim almış olmasına rağmen, Menderes rejimi kadar Batı yanlısı değil. Yeni rejimle henüz tam bağlantı kuramadığımız için bilgi kaynaklarımız Menderes zamanındaki kadar yaygın değil.”
Kaynak: http://images.library.wisc.edu/FRUS/EFa ... .i0014.pdf