Bağış’tan ‘hasta adam’ uyarısı

Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye’nin Avrupa’nın hasta adamı olmaması için AB reçetelerini kullanmasının şart olduğunu söyledi. Bakan Bağış, “AB için herkesin desteğine ihtiyacımız var, herkes elini taşın altına koymalıdır” dedi

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB üyelik projesinin doğrudan Türkiye'nin modern geleceğiyle ilgili olduğunu belirterek, "Herkesin desteğine ihtiyacımız var. Herkes elini taşın altına koymalı" dedi.

Brüksel'de düzenlediği basın toplantısında temaslarını ve AB sürecini değerlendiren Bağış, başmüzakerecinin değişmesinin AB üyelik müzakerelerini nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine, şunları kaydetti: "Başmüzakereci değişti, ama bu iş şahısla alakalı değil. Ben direkt atıf yapıyor durumuna düşmeyeyim, bir yerlerde birtakım şeyler yazılmış. 'O, koltuğu bırakmadı, o, onun önüne geçti...' AK Partililerin farkı bu. Biz devir teslim törenini yaparken de halef-selef gibi değil, abi-kardeş gibi tören yaptık. Bizim bakışımız bu. Ben 7 yıldır bu ekibin içinde çalışıyorum. Şapkaların rengi değişebilir, ama sonuçta yaptığımız işler hep birbirimize destek vererek gelişmiştir. Yani müzakerecinin şahsıyla alakalı bir mesele değil. Türkiye'nin çıkarlarıyla alakalı. Türkiye'nin çıkarları neyi gerektiriyorsa, o konuda gerekli adımları atacağız. Kimin attığı, nasıl attığı (önemli) değil. Türkiye dış politika açısından dünyanın en yoğun ülkelerinden biri."

AB Türkiye'nin diyetisyenidir

AB üyelik projesinin Türkiye'nin modern geleceğiyle doğrudan ilgisine dikkati çeken Bağış, "Sonuçta bu Egemen'in, Ahmet'in, Oğuz'un projesi değil. Tüm Türkiye'nin ve özellikle gençlerimizin ve çocuklarımızın projesi. Herkesin desteğine ihtiyacımız var. Herkes elini taşın altına koymalı" dedi. "AB'yi Türkiye'nin diyetisyeni olarak gördüğünü" belirten Bağış, "daha sağlıklı olmak için doğru beslenmek, kilo vermek ve spor yapmak ve doktor tavsiyesine uymak gerektiğine" işaret etti. Bağış, "AB reçetesi denenmiş, işleyen bir reçete. Reçete sahibi de ara sıra sağlık sorunları yaşayabilir, bazen vaktinde muayenehanede bulunmayabilir. Bunlar reçetenin doğru olmadığı anlamına gelmez. Türkiye Avrupa'nın hasta adamı olmamak için bunu uygulamalıdır. Bu konuda herkesin fikirlerine ve önerilerine her zaman açığım" dedi.

Rehn'le görüştü

Brüksel'de önceki gün AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, vergilendirme ve gümrük birliğinden sorumlu üyesi Laszlo Kovacs, istihdam ve sosyal politikadan sorumlu üyesi Vladimir Spidla ve Belçika Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Karel De Gucht ile görüşen Bağış, Türkiye'ye döndü.

taraf degilsen dusumezsin hahaha.Ugur Mumcu'nun ustundede pek bi hos durmus..aksam aksam...yapmayin ya...basliga gelirsek, kullansinlar kullanmadiklari recete yokki kalmadi..kendilerine kullansinda tezelden geberip defolup gitsiler..biz sade vatandasin avrupa mal kullanacak parasi kalmadi..tanrim aklima sahip ol...

maydonos, Basisbirlikci'nin yorumu bir yana, Taraf'in haberi veris sekli acisindan logo özellikle eklenmistir!

Egemen BAĞIŞ... Satış Yeteneğine Sahip TÜRK(?), Avrupa Bakanı...



Egemen Bağış, doğru kişiyi doğru zamanda kullanma sanatından anlıyor. ABD'de yüksek öğrenim gören Bağış, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu, katılım müzâkerelerini daldığı derin uykudan uyandıracak yeni Başmüzâkereci olacak mı? 38 yaşındaki, güler yüzlü, akıllı ve hırslı biri olarak biliniyor. İyi bir dinleyici ve çok daha iyi bir satıcı. Ancak satış yeteneği tek başına artık yeterli gelmeyecek. Avrupalılar, güzel sözlerin arkasından Türkiye'den artık yeniden icraat görmek istiyorlar.

Selefi Ali Babacan son dönemde hayal kırıklığı yarattı ve alay konusu oldu. Geçtiğimiz yılın başında Babacan, "2008 AB yılı olacak" demiş ve Türkiye'nin yeni reform şevkiyle herkesi şaşırtacağını söylemişti. Ancak sonunda, -Başbakan ve kabinedeki meslektaşları tarafından AB çabalarının nasıl frenlendiğine- şaşıran Babacan oldu. Dürüst bir şekilde, Babacan'ın Dışişleri Bakanı ve Başmüzâkereci olarak krizlerle dolu bir dönemde iki işin altından kalmasının mümkün olmadığını söylemek gerekir. Başbakan en azından bunu fark etti ve dış politika danışmanı Bağış'a bu görevi verdi. Erdoğan bunun için yeni bir makam yarattı: Türkiye'nin ilk kez bir Avrupa Bakanı oldu. Bunun AB'ye verilmiş bir sinyal olduğu kesin, tıpkı Erdoğan'ın dört yıl aradan sonra Pazartesi günü Brüksel'e gerçekleştirdiği ilk ziyaret gibi.

1970 yılında Bingöl'de doğan Bağış, kurulduğundan beri hükümet partisi AK Parti'de ve Erdoğan'ın sadık adamlarından biri. Evli ve iki çocuk babasının öncelikle partinin liberal, dünyaya açık kanadında dostları var. 1985-2002 yılları arasında ABD'de yaşayan, orada yüksek öğrenim gören, önce Beyaz Saray için daha sonra da Erdoğan için tercümanlık yapan Bağış, 2002 yılında milletvekili oldu. Daha sonra Genel Başkan Yardımcısı olarak dış politika ile ilgilendi. Son iki yılda Erdoğan'ın çok sayıda yol arkadaşı ve güvendiği adamı yanından ayrılırken, Bağış Başbakana sadık kaldı. Erdoğan'ın güvendiği Bağış, gerektiğinde Batılı gazetelerin genel yayın yönetmenlerini arayarak, Başbakanının neden yine bir kez daha feci bir şekilde yanlış anlaşıldığını bizzat açıklıyor.

Erdoğan'a yakınlığı Egemen Bağış için bir şans olabileceği gibi bir yük de olabilir. Belki de Bağış gerçekten AB müzâkerelerine yeniden canlılık kazandırmak ve tehdit eden kırılmayı engellemek istiyor. Türkiye'nin, Başbakanını reform politikasında yeni bir başlangıç yapılması gerektiğine, yeni bir anayasa, daha fazla özgürlük hakları olmadan devam edilemeyeceğine ve bunların AB'ye verilecek bir taviz olarak değil, Türkiye'nin kendi çıkarları için gerekli olduğuna ikna edecek birine ihtiyacı var. Bağış'ın; Erdoğan'a sadık bir hoparlör olarak kalması ve onun, hâlihazırda köklü reformların elverişli olmadığı ve zaten AB'nin Türkiye'ye kötü davrandığı şeklindeki rahat dünya görüşünü üstlenmesi halinde, çöküş yakındır.

---

Turkkan bunun tesaduf oldugunu biliyorumda, resim karelerine bakinca ustte Ataturkun portresi yantarafta ne birligi bayragi diger tarafata bizim bayragimiz, onunde isbirlikci dumbuk iki yalama..altinda konuyu anlatan bir yazi, bir isbirlikci tarafindan yazilmis.eger dusunmuyorsan taraf olmama diye uyduruk bir slogan..altindada Ugur Mumcu nun resmi nasil ama..benim sinirlerim bozuldu.saglam olmak gerekir de nasil kalacagiz bilemiyorum...
Ram seninin koydugun yazi daha bir anlamli olmus...iste buyuz bizler bir kopegiz yazisi cok yakismis...

Bu adam eğer gerçekten bunları söylemişse ve Cumhuriyet Savcıları bu adam hakkında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve Türk Milleti'ne hakaretten dava açmazlarsa...Vah benim memleketime demekten ve dişleri sıkmaktan başka bir şey gelmiyor şimdilik elden.