Bahçeli'den önemli açıklamalar

Genel & Güncel Konular

Bahçeli'den önemli açıklamalar

İletigönderen |Cansu| » Sal Eki 14, 2008 14:13

MHP lideri Devlet Bahçeli "Hükümet, TSK'yı sinsice suçluyor" dedi. Bir AKP'li milletvekilinin topraklarımızdan vazgeçilme önerisini şiddetle eleştirdi, "Bir sayın milletvekili bu haritayı gösterip, Gavurdağı diyor sonra 'Bundan sonrası onlarındır' diyebiliyor! Bu ne cüret..." diyerek MHP grup toplantısında öfkesini dile getirdi. İşte Bahçeli'nin açıklamaları:
HÜKÜMET HALKA ÜMİT VERMİYOR
Ne üzücüdür ki, hükümet üyelerinin beyanatları, tezkere görüşmesi esnasındaki yaklaşımları bu konuda topluma ümit vermekten çok uzak kalmış, bilinen zafiyetler tekrarlanmaya başlamıştır.

Gelişmeler hükümetin terörle ve bölücülükle mücadelede soruna bizimle aynı pencereden bakmadığını, yaklaşan mahalli idareler seçiminin etkisiyle günü kurtaracak, tepkileri azaltacak, vaziyeti idare edecek bir yaklaşımı tercih ettiklerini göstermektedir.

Üstelik bunlardan daha da vahim olanı, hükümetin terörle mücadelede sorumluluğu sırtından atıp tamamen Türk Silahlı Kuvvetlerine yüklemeye çalışma pişkinliğinin Meclis çatısı altında alenen sergilenmiş olmasıdır.

8 Ekim günü yüce Mecliste tezkere hakkında hükümet ve iktidar partisi temsilcilerinin konuşmaları, iktidarın hükümet olduğunu unutup suçlu ve sorumluyu başka yerlerde arayan ilkel siyasetini bütün açıklığı ile gözler önüne sermiştir.

TSK'YA SİNSİ SUÇLAMA
Tezkere hakkında söz alan sayın hükümet temsilcisinin; siyasi iktidarın tek sorumlu olduğunu göz ardı ederek terörle mücadeleyi Türk Silahlı Kuvvetlerine ihale etmesi ve “ne istedilerse verdik” anlamına gelen sözleri tam bir aymazlık olarak karşımıza çıkmıştır.

Bu açıklama, “Ne yapalım biz Türk Silahlı Kuvvetlerine her desteği veriyoruz ancak onlar terörü bir türlü önleyemiyorlar”, demekten başka bir anlam taşımamaktadır.

Bu ağır itham, hükümetin sevk ve idaresinde bulunan bir devlet gücünün, onu sevk edecek hükümet erki tarafından sinsi ifadelerle suçlanması, terör kayıplarının bir taraftan teröriste, diğer taraftan Mehmetçiğe fatura edilmesidir.

Bu açıklama terörle mücadelede başarısızlığın, şaşkınlığın, siyasal ahlaktan yoksunluğun ve kokuşmuş bir zihniyetin ilk ağızlardan itirafıdır. Bunun başka bir anlamı ve açıklaması yoktur.

Başbakanlık tarafından Meclise sevk edilen ve çıkartılması istenen tezkere metninde, “Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarına, sınır ötesi harekât ve müdahalede bulunmak üzere” yetkinin “hudut, şümul, miktar ve zamanının” hükümet tarafından belirleneceği açıkça yazılmıştır.

Talep edilen bu izin ve yetki yüce Meclis tarafından Türk Silahlı Kuvvetlerine değil, hükümete verilmiştir.
Tezkere metninin altındaki imza Başbakan Erdoğan’a aittir. Bu imza ile hükümet yetki ve sorumluluğun tamamını üstlenmiştir.

AKP İLE BÖLÜCÜLER AYNI DÜŞÜNCEDE
Tarihin en müşkül anlarında bile terk edilmeyen bu toprakların, bugün kanlı terörün baskısı ile terke hazırlanıldığına dair en küçük bir şüphe veya ima bile bize göre vatana ihanetle eşdeğer bir alçaklıktır.

Ancak ne var ki, bizim vatan coğrafyasının bütünlüğü hakkında gösterdiğimiz kararlı duruştan nasibini almamış zihniyetlerin, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında mevcudiyeti bugün yaşadığımız en büyük talihsizliktir.

Biz bunların örneklerine, bölücülüğün siyasi uzantılarının söz ve eylemleriyle daha önceleri şahit olmuştuk.

Bu kez, tezkere görüşmeleri esnasında, Adalet ve Kalkınma Partisi adına söz alan milletvekilinin, hükümetinin bu bölgede yaptıkları sözde hizmetleri anlatırken Yüce Meclise, “Gâvur Dağı’ndan, Sivas’tan öteye geçmek lazım” mealindeki sözleri, bölücü propagandanın nerelere kadar ulaşmış olduğunu ve bu düşünce sahibini nasıl teslim aldığını bütün açıklığı ile ortaya koymuştur.

Bu zırvaların sahibi olan zat, vatan toprakları üzerinde çizdiği bu hayali hattın doğusunu muhterem milletvekillerine ne maksatla hatırlatma cüretini göstermektedir?

Bahsettiği bu sanal hattı, Yüce Meclise açıklamakla hangi coğrafyayı tanımlamak ve neyi kabul ettirmek peşindedir?
Zatın, bu sorulara vereceği namuslu cevap, milletimiz için düşündüğü ve vatanımız için varsaydığı ve kabul edemeyeceğimiz geleceğin de işareti olacaktır.

Bizim sorguladığımız husus, iktidar partisi adına konuşan bu milletvekilinin, Gâvur dağı ile Sivas ekseninde çizmeye çalıştığı hattın, PKK belgelerinde, Barzani haritalarında, Amerikan raporlarında ve uluslararası ihanet toplantılarında da yer aldığı gerçeğidir.

Bu beyanatla birlikte, sözün sahibi ve onu alkışlayan parti mensuplarının görüşleriyle, PKK’nın Türkiye’yi görmek istediği coğrafya arasında tam bir uyum olduğu ortaya çıkmıştır.

Bugün Başbakan Erdoğan’ın eşbaşkanlığına soyunduğu Büyük Ortadoğu Projesinin karanlık sınırlarına ilişkin dayatmaların, artık milletvekillerinde bile şekil bulduğu bu açıklama ile kesinleşmiştir.

AKP PKK KADAR BÖLÜCÜ, ALÇAK VE AHLAKSIZ
AKP, PKK ve Barzani ayni çizgide, asırlık Sevr zihniyeti ile bir kez daha buluşmuş ve maalesef bunun için yüce Meclis kürsüsü alet edilmiştir.

Ve bize göre böylesi bir kirli zihniyet, en az PKK kadar bölücü, alçak ve ahlaksızdır.
Benim, ülkemin bir bölgesinde ısrarla bulunmamı isteyen benzeri ifadelere Başbakan Erdoğan’ın seçim gezilerinde de şahit olmuş, ancak toplumsal gerginliklere fırsat vermemek için bunların bir sürç-i lisan olduğunu farz ederek üstünde fazla durmamıştım.

Ancak görünen odur ki, bu ilkel siyaset ve istismarın alanı giderek genişlemiş ve maalesef Türkiye’yi yönetme iddiasındaki iktidar partisinin milletvekillerine, aziz vatanımızı ikiye bölecek bir coğrafi tasavvura da neden olmuştur.

Ard niyetinin artık iyice malum olduğu bu noktada Başbakan’a sormak lazımdır.

Beni ve partililerimi ısrarla ve her fırsatta bir vatan coğrafyasına davetinizden neyi ummaktasınız, hangi tertipleri tezgâhlamaktasınız?
Hangi küresel senaryonun, eksik kalmış parçasını bizim üstümüzden tamamlamak peşindesiniz?
40. yılına girecek bir siyasal hareket olarak, nerelere gidip, kimlerle kucaklaşacağımızı siz mi tayin edeceksiniz?

Biliniz ki biz maksadınızın farkında ve kurgulanan oyunun şuurundayız.

Bu sinsi tahrikleriniz, vatan uğruna şehadet mertebesine ulaşmış evlatlarımıza ve kahraman milletimize yapılmış en büyük ihanet ve hakarettir.
Bunun karşılıksız kalması asla düşünülemez. Şimdi değilse yarın mutlaka.

HÜKÜMET, TAMPON BÖLGEYE BARZANİ'DEN ÇOK TEPKİ GÖSTERDİ
Çok sayıda ve çok yönlü olarak dile getirdiğimiz tedbirlerden hükümet ve kamuoyunun ilgisi yalnızca tampon bölge olarak adlandırılan “güvenlik bölgesi” talebimize çevrilmiş ve hafta boyu tartışmalar bu konu üzerinde yoğunlaşmıştır.

Oysa Kuzey Irak sınırları içerisinde uygun arazi koşullarında oluşturulacak “güvenlik bölgesi” önerimiz, bizim için terörist saldırıları bir nebze olsun hafifletmek, teröristi kaynağında tespit ve imha etmek fikrine dayalı önleyici ve caydırıcı tedbirlerin bir bölümünü ihtiva etmektedir.

Son olarak Başbakan Erdoğan’ın bu önerimizi “ağzı olan konuşuyor” şeklindeki bir ifade ile kendisine yakışan bir seviyede ele almış olması içine düştüğü çaresizliğin tezahürüdür.

Bizim anlayamadığımız husus, Kuzey Irak topraklarında oluşmasını istediğimiz güvenlik bölgesi teklifimizin Başbakan Erdoğan’ı neden bu kadar ürkütmüş olduğudur.

Teklifimiz üzerine, Barzani’den bile daha fevri tepkiler veren ve bir panik hali gösteren Başbakan’ın, acaba Türk Silahlı Kuvvetlerinin Irak’a girmeyeceğine dair birilerine verdiği bir sözü mü vardır?

Kandil Dağı’na operasyon yapılmayacağına yönelik olarak kapalı kapılar arkasında bir güvence mi vermiştir?

Milliyetçi Hareket Partisi, milletimiz ve devletimiz için doğru bildiklerini hiçbir tesir ve dayatmaya izin vermeksizin tamamen hür iradesi ile dile getiren muhteşem bir siyasal harekettir.


ÖZÜRLÜ SİYASET Mİ YAPALIM
Sayın Başbakan, nasıl siyaset yapacağımızı, hangi konuları siyasete taşıyacağımızı senden mi öğreneceğiz?

Terörle siyaset olmaz, krizle siyaset olmaz, diplomasiyle siyaset olmaz diyerek hayatın her alanına yasak getirmeye çalıştığın özürlü siyaset zihniyetinin takipçisi mi olacağız?
İnançların istismarı, vicdanların sömürüsü, gurbetçileri aldatılması siyaset olacak…
Bizim makul tekliflerimiz, samimi yaklaşımımız, çözüm yollarımız ve milli duruşumuz siyaset sayılmayacak.
Bu durumu milliyetçi siyaset anlayışımız şiddetle reddeder.

Haber Kaynağı
Irak’ta savaşan ABD’li kahraman bay ve bayan askerlere, en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en kısa zamanda dönmeleri arzusuyla dua ediyoruz.”
“We further hope and pray that the brave young men and women return home with the lowest possible casualties, and the suffering in Iraq ends as soon as possible.”
By Recep Tayyip Erdogan
The Wall Street Journal
March 31st, 2003
Kullanıcı küçük betizi
|Cansu|
Üye
Üye
 
İletiler: 2689
Kayıt: Cmt Nis 21, 2007 16:43

İletigönderen maydonos » Sal Eki 14, 2008 14:46

secimler yaklasiyor artik ip mipte atar hah .akp nin yeni yuzu ...creative biraz dusun bulursun.
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

İletigönderen creative » Sal Eki 14, 2008 17:23

maydonos yazdı:secimler yaklasiyor artik ip mipte atar hah .akp nin yeni yuzu ...


ip de atar urganda atar.
akp ile mhp yi nasıl oluyorda aynı cümlede kullandın. aynı cümlede illaki olacksa mhp den sonra bir virgül konulmalıdır. onuda geçtik ak nin yeni yüzü olarak nasıl değerlendirdin hayret vallaha.
TERÖRÜN BEYNİ BARZANİ
YÖNETİMİ KANDİL
DESTEKÇİSİ BÖLÜCÜLER
MİHMANDARI AKP'DİR
Kullanıcı küçük betizi
creative
Üye
Üye
 
İletiler: 855
Kayıt: Pzr Şub 25, 2007 20:27
Konum: Başkent'den

İletigönderen kaye » Sal Eki 14, 2008 19:29

Tayyip Erdoğan'ı Baykal başbakan yaptı,
Gül'ü cumhurbaşkan'ı yapan ise Bahçeli'ydi.
aponun yanına hangi gazeteciler gitti, sarmaş dolaştı!
rejimi tehdit edenlere kimler bu kadar müsamaha gösterdi?

Neresinden tutmak lazım şimdi bu açıklamaları..
Neresinden tutarsanız tutun, elinizde kalıyor işte..
İnanın okumadım bile bu yazıyı, sadece başlığına baktım ve ilk paragrafı okudum,
Yetti de arttı..

..
Kullanıcı küçük betizi
kaye
Üye
Üye
 
İletiler: 1036
Kayıt: Pzr Oca 06, 2008 0:57


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

cron

x