Bakan’a yakışmadı!

Bakan’a yakışmadı!

İletigönderen KutluTürk » Pzr Eyl 06, 2009 23:35

Bakan’a yakışmadı!

“BİLİYORSAN konuş ilim alsınlar, bilmiyorsan sus alim sansınlar” diye bir deyiş vardır.
Bu deyişten yola çıkarak soruyorum:
Üslup deyince aklınıza ne geliyor?
Kişinin yapısı, hareketleri ve yaşayış biçimi değil mi?
Kısaca dışa vuran tüm özellikleri...
Ve tabii ki konuşma kültürü.
Aslında “üslup”, kişinin sadece hitabet tarzını değil, davranış ve yaşam tarzını da ifade eder.
Onun için de konuşurken yıktığımız şeylerin yerine yenilerini kurmazsak bir gün gelir biz de yıkılırız.
İşte onun için de üslubumuzu şekillendirirken; karşı tarafı hesaba katarak kontrollü olmalıyız.
Sadece vermek istediklerimizi, kendimizi ifade etmeyi değil, aynı zamanda amacımızı da hesaba katmalıyız.
Çünkü çoğu zaman bir şeyi nasıl söylediğiniz, ne söylediğinizden daha fazla dikkat çeker.
O nedenle de düzgün bir üslup, inanın haklı olmaktan çok daha önemlidir.
Yani söz ağızdan çıktı mı, sonrası bıçak sırtıdır.
İnsaf ve ölçü esas olmalı
BAŞKENT’TE demeç savaşları aralıksız devam ediyor.
Üslupta ciddi bir irtifa kaybı var.
Karşılıklı iddialarla gerilen sinirler kontrol edilemiyor ve şeref, haysiyet ne varsa hepsi ortaya dökülüyor.
“Şerefsiz, namussuz, namert, müfteri ve geri zakalı” benzetmeleri havada uçuşuyor.
Sorarım sizlere, hangi demokrasi başkalarına hakaret etme hakkı tanıyor?
Herkesin sözünde, davranışında ve yargısında insaflı ve ölçülü olması esastır.
Ancak devlet adamlarının, siyasi önderlerin ve bilim adamlarının herkesten daha çok bu ilke ve değerlere bağlı olması gerekir.
Oysa Türk siyasetindeki en büyük sorun, kişilerin kendi inanmadıkları şeylere başkalarını inandırmaya çalışmalarıdır.
Bu olgu üslup konusunda da kendisini gösteriyor.
Siyasi üslup da argolaştı
OLUMSUZ düşünmek neredeyse karakterimiz oldu.
Karşı olduğumuz konularda muhalifimiz her ne yapsa beğenmiyoruz.
Aslına bakarsanız dünyanın gelir dağılımı en bozuk ülkelerinde yaşayan insanlarda bu tür “sağlık problemleri” yadırganmamalıymış.
Tıpkı Türkiye gibi!
Yani Avrupa ülkeleri arasında yapılan “gelir dağılımı” sıralamasında birinci...
OECD’ye üye ülkelerden 24’ü arasında Meksika’dan sonra ikinciyiz.
Sosyologlar, en zengin ve en yoksul kesimler arasındaki gelir farkının uçuruma dönüştüğü ülkelerde iç barışın kolay kolay sağlanamayacağını söylüyorlar.
Bunun en net fotoğrafını ise “Balık baştan kokar” atasözünü bizlere tekrarlatan siyasilerimiz ortaya koyuyor.
Son zamanlarda “argolaşan” siyasi üslup tamamen kısır çekişmelere kilitlendi.
Öyle ki; siyaset arenasında siyasetçilerin zaman zaman tribüne hitap eden bazı gereksiz ve çizmeyi aşan söylemleri vatandaşlara oldukça kötü örnekler teşkil etmeye başladı.
Böylesi ortamlarda, “Ben yaptım oldu” diyerek bu kadar sorumsuz, kışkırtıcı, kısa vade siyaset yapılmamalıdır.
Söz ola kese savaşı...
SON zamanlarda irtifa kaybeden siyaset üslubu modasına ne yazık ki Devlet Bakanımız Cevdet Yılmaz da uydu.
Bakan Yılmaz, “Demokratik açılım” konusunda AKP’yi eleştirenlere, “Bu ülkenin bölünmesinden, ayrılmasından bahsetmek -en hafif deyimle- hakikaten geri zekâlı olmak demektir” dedi.
Daha net bir dille söyleyeyim; kaş yaparken göz çıkardı.
Peki bir Bakan’a bu söz yakıştı mı?
Bence hayır.
Çünkü sayın Bakan, sorun çözen tarafta olduğunu iddia ediyorsa, biraz daha yapıcı olmalıydı.
Nasıl mı?
Kıvrak zekasıyla Türk tarihinin en önemli siyasetçilerinden sayılan Osman Bölükbaşı’ya ülkemize gelen yabancılar hakaret niteliğinde bir soru yöneltmişler.
“Atalarınızın Viyana kapılarında ne işi vardı?” diye.
Bölükbaşı tüm siyasi nezaket çerçevesinde cevap vermiş:
“Haçlı seferlerine iade-i ziyarette bulunuyorlardı.”

Ne olur hakaret etmeyin.
Eğer üslubunuzdan hakaret eksik olmuyorsa, o zaman arkanızdan aynı hakaretlerin size karşı da yapıldığından şüphe etmeyin. Yunus Emre’nin dediği gibi:
Sözü bilen kişinin, yüzünü ak ede bir söz
Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz
Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı
Söz ola ağulu aşı, yağ ile bal ede bir söz!


06.09.2009
Metin ÖZKAN (Tercüman)
http://www.tercuman.com.tr/v1/yazaryazi.asp?id=108
...
“ Kalleşlik meydanı tutmuş neyleyim
Tanıyıp bilmem kime şikayet eyleyelim
Bizim çektiğimiz adamlığın bedeli
Yolumuz diken olsa da biz gül derleyelim ”
Kullanıcı küçük betizi
KutluTürk
Üye
Üye
 
İletiler: 17
Kayıt: Prş Eyl 03, 2009 23:39
Konum: K.K.T.C.

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x