FEDERAL Alman İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, 70li ve 80li yıllarda yabancı çocukların dil zorluğu çektikleri için Sondersculeye (Almanyada öğrenim özürlü çocukların gönderildiği okul) gönderildiklerini belirtirken, Göç tarihimizin acı bir dönemidir dedi.
Berlin Eyaleti Başbakanı Klaus Wowereit ise Türklere yerel seçimlerde oy hakkı isteyip, 18 yaşına gelen Türk gençlerini, Türk veya Alman vatandaşlıklarından birini tercih etmek zorunda bırakan opsiyon modeli eleştirdi.
Almanya Türk Toplumu (ATT), Federal Alman Anayasasının yürürlüğe girişinin 60.yılı dolayısıyla bir etkinlik düzenledi. Berlin Belediye binasında düzenlenen etkinliğe Federal Alman İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble (CDU), Berlin Eyalet Başbakanı Klaus Wowereit (SPD), Federal Alman Anayasa Mahkemesi Başkanı Hans-Jürgen Papier, Başkonsolos Mustafa Pulat, hakim ve savcılar ve ATT bünyesindeki derneklerin temsilcileri katıldı.
Federal Alman İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeble, burada yaptığı konuşmada, Almanya tarihindeki acı bir gerçeği itiraf etti. Schaeuble, Şunu da belirtmem gerekir ki; her zaman göçmenlerin haklı taleplerini yerine getirdiğimizi söyleyemeyiz. 70li ve 80li yıllarda sadece dil güçlükleri çektikleri için çok sayıda yabancı çocuk, Sonderschuleye (Öğrenme engelli çocuklar için okullar) gönderildi. Bu bizim göç tarihimizdeki çok acı bir dönemimizdir dedi. Bakan Schaeuble, Almanyada başarı hikayesine sahip bir çok Türkün de bulunduğunu belirtirken, bunların da ön plana çıkartılmasını istedi.
Bakan Schaeuble, yaptığı konuşmada, başarının kökenle bir ilgisinin bulunmadığının da altını çizerken, Türklerin uyumda başarısız olduğu yönündeki Berlin Nüfus Araştırma Enstitüsünün araştırma sonuçlarının yeni olmadığını kaydetti. Schaeuble, Araştırmaya göre Almanyada eğitimini tamamlayan genç Türklerin oranı Alman akranlarına göre yarı yarıya. Türk göçmenlerin yüzde 30u diplomasız. Ancak sosyal şartlar göz önünde tutularak bir kıyaslama yapıldığında Türklerin başarı seviyesinin de diğer halk gruplarıyla eşit seviyede olduğunu görüyoruz. Yani başarı kökene değil, sosyal entegrasyona bağlıdır dedi.
Alman anayasasının birinci maddesinin insan onurunu korumak olduğunu kaydeden Bakan Schaeuble, anayasanın din özgürlüğünü de garanti altına aldığını kaydetti. Schaeuble, Almanyadaki en büyük Müslüman grubu oluşturan Türklerin de haklı olarak, dinsel bir cemaat olarak tanınmayı ve Hristiyanların sahip oldukları haklara sahip olmak istediklerini ifade etti. Bakan Schaeuble, bu konuda İslamın yapısından dolayı karşılarında Hristiyan cemaatlerde olduğu gibi muhatap alabilecekleri bir Müslüman kuruluş bulamadıklarını da kaydetti.
Etkinlikte konuşan Berlin Eyalet Başbakanı Klaus Wowereit ise, Berlinde yaşayan 200 bine yakın Türk kökenli göçmenin Berlinin çeşitliğine renk kattığını söyledi. Yerel seçimler konusuna değinen Klaus Wowereit, İspanya ve İtalyadan gelip Weddingde yaşayan bir AB üyesi yerel seçimlerde oy kullanabiliyor, ancak yıllardır Weddingli bir Türkün yerel seçimde oy hakkı yok. Buradan herkese çağrıda bulunuyorum. Yerel seçimlerde AB üyesi vatandaşı olmayan ülke vatandaşlarına da oy hakkı tanıyalım. Demokrasimizi halksız bırakmayalım dedi.
OPSİYON MODELİNİ ELEŞTİRDİ
Alman vatandaşlığı konusuna da değinen Klaus Wowereit, Berlinde Alman vatandaşlığına geçme oranın diğer eyaletlere göre yüksek olduğunu ifade etti. Wowereit, Konu Alman vatandaşlığından açılmışken, bir noktaya da değinmek istiyorum. Opsiyon modeli ile kimseye iyilik etmiyoruz. Türk gençleri 18 yaşına girdikleri zaman Türk veya Alman vatandaşlıklarından birini tercih etmek zorundalar. Neden bu gençleri böyle bir ikilime sokuyoruzö diye sordu. Wowereit, bu durumun uyum politikasını da olumsuz yönde etkilediğini kaydetti. ATTnin Alman Anayasasının 60.yılını kutlamasını öven Wowereit, Bu etkinlik Türklerin de kendilerin bu ülkenin bir parçası olarak gördüklerini gösterir dedi.
Toplantıya ev sahipliği yapan ATT Genel Başkanı Kenan Kolat ise, konuşmasında göç yasasındaki aile birleşimi sırasında uygulanan dil sınavına değindi. Alman Anayasasının ailelerin korunmasına özel bir önem verdiğinin altını çizen Kolat, şu andaki uygulamanın bu yasayla çeliştiğini vurguladı. Kolat, ayrıca yerel seçimlerde oy hakkı verilmesini de istedi. Toplantının son konuşmacısı olan Federal Almanya Anayasa Mahkemesi Başkanı Hans Jürgen Papier de, anayasanın özgür, demokratik ve hoşgörülü bir toplum yaratılmasında önemli bir değerler temeli oluşturduğunu ifade etti.
Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/dunya/11307355.asp?gid=229
Not: Bana hiç kimse ''Almanya şöyle modern memleket,böyle insan haklarına saygılı memleket''muhabbeti yapmasın.Adamların soyu bozuk,itlikten başka bir şeye akılları ermez.Yıllarca kendi çocuklarından kat be kat zeki Türk çocuklarını geri zekalı çocukların ya da öğrenme zorluğu çeken çocukların(özürlü çocuklar okulu falan değil)okuluna yollayacak kadar şerefsiz bunlar.Bir de kalkıp Türkiye'ye ve Türkler'e insan hakları dersi verirler.