Bakan Schaueble'den acı itiraf

Genel & Güncel Konular

Bakan Schaueble'den acı itiraf

İletigönderen Çetin Taş » Cum Mar 27, 2009 21:42

FEDERAL Alman İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, 70’li ve 80’li yıllarda yabancı çocukların dil zorluğu çektikleri için Sonderscule’ye (Almanya’da öğrenim özürlü çocukların gönderildiği okul) gönderildiklerini belirtirken, “Göç tarihimizin acı bir dönemidir” dedi.

Berlin Eyaleti Başbakanı Klaus Wowereit ise Türklere yerel seçimlerde oy hakkı isteyip, 18 yaşına gelen Türk gençlerini, Türk veya Alman vatandaşlıklarından birini tercih etmek zorunda bırakan opsiyon modeli eleştirdi.

Almanya Türk Toplumu (ATT), Federal Alman Anayasası’nın yürürlüğe girişinin 60.yılı dolayısıyla bir etkinlik düzenledi. Berlin Belediye binasında düzenlenen etkinliğe Federal Alman İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble (CDU), Berlin Eyalet Başbakanı Klaus Wowereit (SPD), Federal Alman Anayasa Mahkemesi Başkanı Hans-Jürgen Papier, Başkonsolos Mustafa Pulat, hakim ve savcılar ve ATT bünyesindeki derneklerin temsilcileri katıldı.

Federal Alman İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeble, burada yaptığı konuşmada, Almanya tarihindeki acı bir gerçeği itiraf etti. Schaeuble, “Şunu da belirtmem gerekir ki; her zaman göçmenlerin haklı taleplerini yerine getirdiğimizi söyleyemeyiz. 70’li ve 80’li yıllarda sadece dil güçlükleri çektikleri için çok sayıda yabancı çocuk, Sonderschule’ye (Öğrenme engelli çocuklar için okullar) gönderildi. Bu bizim göç tarihimizdeki çok acı bir dönemimizdir” dedi. Bakan Schaeuble, Almanya’da başarı hikayesine sahip bir çok Türk’ün de bulunduğunu belirtirken, bunların da ön plana çıkartılmasını istedi.

Bakan Schaeuble, yaptığı konuşmada, başarının kökenle bir ilgisinin bulunmadığının da altını çizerken, Türklerin uyumda başarısız olduğu yönündeki Berlin Nüfus Araştırma Enstitüsü’nün araştırma sonuçlarının yeni olmadığını kaydetti. Schaeuble, “Araştırmaya göre Almanya’da eğitimini tamamlayan genç Türkler’in oranı Alman akranlarına göre yarı yarıya. Türk göçmenlerin yüzde 30’u diplomasız. Ancak sosyal şartlar göz önünde tutularak bir kıyaslama yapıldığında Türklerin başarı seviyesinin de diğer halk gruplarıyla eşit seviyede olduğunu görüyoruz. Yani başarı kökene değil, sosyal entegrasyona bağlıdır” dedi.

Alman anayasasının birinci maddesinin insan onurunu korumak olduğunu kaydeden Bakan Schaeuble, anayasanın din özgürlüğünü de garanti altına aldığını kaydetti. Schaeuble, Almanya’daki en büyük Müslüman grubu oluşturan Türklerin de haklı olarak, dinsel bir cemaat olarak tanınmayı ve Hristiyanlar’ın sahip oldukları haklara sahip olmak istediklerini ifade etti. Bakan Schaeuble, bu konuda İslam’ın yapısından dolayı karşılarında Hristiyan cemaatlerde olduğu gibi muhatap alabilecekleri bir Müslüman kuruluş bulamadıklarını da kaydetti.
Etkinlikte konuşan Berlin Eyalet Başbakanı Klaus Wowereit ise, Berlin’de yaşayan 200 bine yakın Türk kökenli göçmenin Berlin’in çeşitliğine renk kattığını söyledi. Yerel seçimler konusuna değinen Klaus Wowereit, “İspanya ve İtalya’dan gelip Wedding’de yaşayan bir AB üyesi yerel seçimlerde oy kullanabiliyor, ancak yıllardır Wedding’li bir Türk’ün yerel seçimde oy hakkı yok. Buradan herkese çağrıda bulunuyorum. Yerel seçimlerde AB üyesi vatandaşı olmayan ülke vatandaşlarına da oy hakkı tanıyalım. Demokrasimizi halksız bırakmayalım” dedi.

OPSİYON MODELİNİ ELEŞTİRDİ

Alman vatandaşlığı konusuna da değinen Klaus Wowereit, Berlin’de Alman vatandaşlığına geçme oranın diğer eyaletlere göre yüksek olduğunu ifade etti. Wowereit, “Konu Alman vatandaşlığından açılmışken, bir noktaya da değinmek istiyorum. Opsiyon modeli ile kimseye iyilik etmiyoruz. Türk gençleri 18 yaşına girdikleri zaman Türk veya Alman vatandaşlıklarından birini tercih etmek zorundalar. Neden bu gençleri böyle bir ikilime sokuyoruzö diye sordu. Wowereit, bu durumun uyum politikasını da olumsuz yönde etkilediğini kaydetti. ATT’nin Alman Anayasasının 60.yılını kutlamasını öven Wowereit, “Bu etkinlik Türklerin de kendilerin bu ülkenin bir parçası olarak gördüklerini gösterir” dedi.

Toplantıya ev sahipliği yapan ATT Genel Başkanı Kenan Kolat ise, konuşmasında göç yasasındaki aile birleşimi sırasında uygulanan dil sınavına değindi. Alman Anayasası’nın ailelerin korunmasına özel bir önem verdiğinin altını çizen Kolat, şu andaki uygulamanın bu yasayla çeliştiğini vurguladı. Kolat, ayrıca yerel seçimlerde oy hakkı verilmesini de istedi. Toplantının son konuşmacısı olan Federal Almanya Anayasa Mahkemesi Başkanı Hans Jürgen Papier de, anayasanın özgür, demokratik ve hoşgörülü bir toplum yaratılmasında önemli bir değerler temeli oluşturduğunu ifade etti.

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/dunya/11307355.asp?gid=229


Not: Bana hiç kimse ''Almanya şöyle modern memleket,böyle insan haklarına saygılı memleket''muhabbeti yapmasın.Adamların soyu bozuk,itlikten başka bir şeye akılları ermez.Yıllarca kendi çocuklarından kat be kat zeki Türk çocuklarını geri zekalı çocukların ya da öğrenme zorluğu çeken çocukların(özürlü çocuklar okulu falan değil)okuluna yollayacak kadar şerefsiz bunlar.Bir de kalkıp Türkiye'ye ve Türkler'e insan hakları dersi verirler.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen brd » Cum Mar 27, 2009 22:21

Almanya şöyle modern memleket,böyle insan haklarına saygılı memleket


Tabii ki böyle birsey yok, ama haberde ismi gecen eyalet basbakani/belediye baskani Wowereit gercekten Türklere cok yakin bir isim. Ancak problem Almanyadaki ayrimci sistemden kaynaklaniyor. Kisiler ne kadar iyi niyetli de olsa yapabildikleri seyler sinirli.

Son vize meselesinde bile Almanya Türklere karsi ayrimci davrandigini bir kez daha ortaya koydu. Önce vizesz olmaz dediler, mahkeme karar verdi hala biz arastiriyoruz deyip lafi eveleyip geveliyorlar. Bu vize karari sadece kamyon söförlerini baglar demeye basladilar, turistler mutlaka vize almak zorunda demeye devam ettiler. Bugün Berlinde bir mahkeme ise bunun tam tersi bir karar verdi: Ailesini ziyaret etmek icin Almanyaya vizesiz gelemk isteyen bir basvuru sahibi "turist" olarak
gelmedigi, ailesini ziyarete gelmek istedigi icin vize almalidir karari verdi.Yani aslinda turist olarak gelseydin vize almana gerek yok demis oldu mahkeme.

Peki, Almanlari bu kadar sucluyoruz söle ayrimcilar böyle insan hakalrini cigniyorlar diye, bizim devletimiz kendi vatandasinin
hakkini korumak icin ne yapiyor, Istanbulun ortasinda insanlari yol ortasinda durdurup sanki herkes potansiyel sucluymus gibi kimlik kontrolü yapiyorsa Türk polisi, Alman polisinin Türklere insan gibi davranmasini nasil beklersiniz. Vize olayinda oldugu gibi ortada artik mahkeme kararlari bile varken, Türk devleti kendi vatandasinin haklarini savunmuyorsa, Alman devleti Türkleri neden umursasin?

Evet, Avrupalilarin uygulamalarini elestirelim ama kendi devletimizde bizim haklarimizi savunsun. Zaten o zaman bize hayvan gibi davranamaz Avrupalialr isteseler bile.
Kullanıcı küçük betizi
brd
Üye
Üye
 
İletiler: 179
Kayıt: Pzr Eki 28, 2007 23:53

İletigönderen Çetin Taş » Cum Mar 27, 2009 22:52

Evet, Avrupalilarin uygulamalarini elestirelim ama kendi devletimizde bizim haklarimizi savunsun.

Savunmasın diyebilecek tek bir kimse olabilir mi brd Allah aşkına?Elbette ki savunsun.Ama alıntıladığım konu bu kadar açık ve net iken yani Almanların yıllardır Türk çocuklarına karşı yaptığı ayrımcılığı yine bizzat bir Alman(bu adamın kimliği ya da kişiliği ile ilgili zaten ileri geri bir şey yazmadım,adamın Türk dostu olduğunu yazmışsın da,değil demedim zaten)tarafından itiraf edilmişken Türk polisinin yollarda insanları durdurup kimlik kontrolü yapması ile nasıl bir bağlantı kurabildin?Türk polisinin eleştirilecek belki 100 tane davranışı sayılabilir ama itin,çakalın,PKKlının ve her milletten ne idüğü belirsiz adamın gezdiği İstanbul'da ve diğer büyük şehirlerde şüpheli gördüğü adamları durdurup kimlik kontrolü yapmasından daha doğal ne olabilir?
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen brd » Cum Mar 27, 2009 23:44

Benim söyledigim su; bizim vatandasi oldugumuz devlet bizim haklarimizi savunmaz, bize insan gibi davranmazken, baskasi niye bize insan gözüyle baksin. Madem almanlar türk cocuklarina böyle davraniyordu, nerdeydi Berlin büyükelcimiz, nerdeydi konsoloslar, nerdeydi egitim ateseleri, nerdeydi disisleri bakani, nerdeydi basbakanlar, cumhurbaskanalri. Almanlardan tabii ki hesap soracagiz, ama önce bizim haklarimizi korumak zorunda olanlardan hesap soralim.

Koca disislerinin yapamadigini bir kamyon söförü yapti vize meselesinde. gecen sene polonyadan almanyaya gecen 3 Türk kiz ögrenci Alman polisi tarafindan göz altina alindi, geceyi karakolda gecirdiler ve sabah sinir disi edildiler gecerli vizeleri olamdigi icin. Polonya vizeleri varmis, schengen degilmis. Ne yapti bizim elcimiz, dis isleri bakanimiz? Hic. Gene Alman milletvekilelri hesap sordu Alman polisinden. Simdi görüyoruz ki, bu 3 Türk kizi zaten haksiz yere göz altina alinmis ve sinir disi edilmis, cünkü mahkeme kararina göre zaten turistik amacli seyahatlerde vize gerekmiyormus. Bunlari bizim disisleri elemanalrimiz bilmiyor mu? Bu kadar mi cahiller yoksa iyice köpeklesmisler mi?

Sokak ortasinda kontrol meselesine gelince... Terörist sokakta elini kolunu sallayarak polis gelsin beni yakalasin diye dolasmaz. Sokakta kimlik kontrolü yapmak, siz hepiniz suclu olabilirsiniz mantigidir. Fasist hastalikli zihinlerin ürünüdür.
Kullanıcı küçük betizi
brd
Üye
Üye
 
İletiler: 179
Kayıt: Pzr Eki 28, 2007 23:53

İletigönderen Çetin Taş » Cmt Mar 28, 2009 0:09

Dünyanın pek çok yerinde bulundum ve pek çok yerinde de polisin akla gelebilecek her yerde şüpheli gördüğü insanları aradığını gördüm.

Türkiye Cumhuriyeti Hükümetleri'nin vize,insan hakları,vatandaşlık hakları ve daha nice konularda görevlerini yapmadığını hepimiz biliyoruz.Ama bu yine de Almanya ya da başka herhangi bir ülkenin yanlış yapmasını gerektirmez.Türkiye Cumhuriyeti kendi vatandaşının haklarını savunmasa bile uygar bir ülkenin,insan haklarına saygılı bir ülkenin en azından yanlış yapmasını gerektirmez.Benim bu yazıyı buraya yapıştırırken tartışmayı umduğum,tartışmaya açmak istediğim konu inan ki tamamen buydu.

Tartışmak,körü körüne tartışmak bir sonuç vermez.
Bizler ilk başta tartışma kültürüne sahip olabilmeliyiz.
Ne yazık ki karşıdakinin söylediğini anlamak yerine halen az önceki durumu korumaya çalışarak,''acaba ben de gerçekten bir hata olabilir mi?''diye düşünmek yerine ''ille de benim dediğim doğru''yaklaşımını sergileyerek tartışmak ancak çözümsüzlük doğurur ki bu ülkede özellikle de kendine SOL diyen tüm fraksiyonların en uçtakinden en merkezdekine kadar onlarca yıldır yaptıkları budur.

Neyse...Öğreneceğiz...Hep birlikte...
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x