recepkuyubasi yazdı:1) Bazı kimseler, duygusuzluğu bilim olarak görmektedir. Oysa bilim duygusuz olamaz.
Fakat, bahsi gecen bu iki ise de insanin duygularini karistirmamasi gerekir.
Benim bu konularda duygusuzluktan kastim nesnel (objektif) olmaya engel olan duygulardir. Eger duygularinla bir deneye baslarsan ya husrana ugrarsin (ki bilimde husran yoktur) ya da duygularinin seni yonlendirdigi sonuclara ulasirsin (ki bu da bilim degildir). Eger bilimde duygu yokturdan kasit saf materyalizmin herseye hukmettigi fikriyse, bu da dogrudur bence, ama genel soylemden farkli olarak soyleyebilirim ki dogadaki materyalizm Allah'in bir ayetidir. Allah dogaya (fizige, kimyaya, biyolojiye) materyalizmi emretmistir o da ona uyar. O materyalizmin icinde olasiliklar vardir, belirsizlikler vardir, hesaplanamazliklar vardir ama duygu yoktur.
Hayal bu ya, diyelim Turkiye'nin babakani ve dis isleri bakani, Rusya'nin kadin basbakani ve dis isleri bakanina asik olsun. Duygulari icin memleketi Rusya'ya peskes mi ceksinler?
2) Duygusuzluğu bilim olarak gören bazıları -çoğunlukla millî duruş sergileyemeyenler-, buna stratejik yaklaşım adını vermişler ve görüşlerini dış politikaya yüklemişlerdir.
Bu o kisileri baglar. Bugun islam diye Nijerya'da kadinlari sunnet ediyorlar. Ne yani bu yapilana biz Islam mi diyecegiz? Ya da yapanlara musluman? Zirt pirt agizlarindan laiklik ve demokrasi laflari dokulmeye baslayan, arada pasanin bile adini zikreden akepelilere Kemalist mi diyecegiz? Dogru bir seyi kiliflanarak yanlisa alet edilmesi dogrunun dogrulugunu degistirmez. Sadece bize bu konularda dikkatli olmayi gerekli kilar.
3) Hiçbir konuda "tamamen duygusal olunmamalıdır" görüşü de yanlıştır.
Zaten bu yapilmasi pek mumkun olan bir sey degil. Kim ben boyleyim diyorsa, yalan soyluyordur.
Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular
Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk