Banu Avar'ı duyan var mı¿?

Genel & Güncel Konular

Banu Avar'ı duyan var mı¿?

İletigönderen Ram » Çrş Nis 09, 2008 1:24

Nedense en çok “düşünceyi ifade etme özgürlüğü” istediğini iddia edenler, kendilerinden başka hiç kimsenin sesini duymaya tahammül edemiyor. Onlara göre, “demokrasi” sadece kendilerinin konuşabildiği bir rejimin adı… “Öteki”lerin konuşması, ya hakarete giriyor, ya da hakaret edilmeyi hak ediyor.

Yukarıdaki sözler, sütun arkadaşım (CHP İstanbul İl Başkanı) Gürsel Tekin’e ait. Tekin, geride bıraktığımız günlerde kaleme aldığı yazısında, TV Programcısı Aysun Kayacı’nın sözleri üzerinde koparılan fırtınayı ele almış ve yukarıdaki tespiti yapmıştı. Hatırlanacağı üzere, Aysun Kayacı, “Benim oyumla çobanın oyu neden eşit olsun ki. AKP’yi ayak takımı yönetime getirdi” demişti.

UFUK URAS AKP’YE PAYANDA OLDU

Tarihi kökleri çok eskilere dayanan bir tartışmanın Kayacı’nın ağzından yeniden ifade edilmesi, nedense AKP’lileri ayağa kaldırdı. Kayacı’ya ardı ardına küfürler edildi. Bu sırada, AKP’ye en ilginç destek ise Meclis’te bir türlü varlık gösteremeyen ÖDP Milletvekili Ufuk Uras’tan geldi. Uras, Kayacı’nın bu sözlerden dolayı, 301. maddeden dava edildiğini öğrenince, ‘aklınca’ espri yaptı. Uras, “Kayacı’nın sözlerine, 301’inci maddeden dava açılması haksızlıktır. Çünkü bu sözlerin içinde fikir göremedim” dedi.

Bu sözleriyle, 301’i adeta ‘kutsayan’ Uras, Antik Yunan ve Roma’daki tartışmaları bilmediğini de göstermiş oldu. Doğrusu, bu durum, Doçentlik tezini 10 yıla yakındır tamamlayamayan bir akademisyen için şaşırtıcı değil. Şaşırtıcı olan, “sol” adına konuşan bir vekilin, 301’i kutsaması… Ve Kayacı’nın “düşünceyi ifade etme” özgürlüğünü savunması gerekirken, aksine, onun da “linç ekibi”ne katılması…

KAYACI'YI LİNÇ EKİBİ

Kuşkusuz, Ufuk Uras’ın tavrında, “aydınlar”ımızın genel hastalığının izlerini görmek mümkün. “Aydın”larımız, ne yazık ki; sadece ve sadece, kendilerinin söz söyleme hakkını savunuyor. Uras, ‘Kayacı’yı susturun’ korosuna katılırken, Meclis’e neden gönderildiğini unutmuşa benziyor. “Ceylan derili” koltukların büyüsüne ‘tez kapılan’ Uras, “somut gerçek” olan sansürü de görmezden geliyor.

Sadece Uras mı?

Avrupa Birliği (AB) Kriterleri adı altında ne olduğu bilinmeyen “sanal özgürlük” sevdalılaları da aynı kategoride. TRT’de bir süreden bu yana program ‘yapmaya çalışan’ Banu Avar ve ekibi, deyim yerindeyse, tam anlamıyla “eziyet” görüyor. “Sınırlar Arasında” adlı programı, İsrail Büyükelçiliği’ni “rahatsız ettiği” için sansürlenen Avar, o günden bugüne, “sesini duyuramıyor.”

İHBAR EDİLMİŞTİ

Avar’ın çilesi, bununla da bitmiyor. İsveç’in yaptığı soykırımı anlatan bir program çeken Avar, dönemin Milliyet Gazetesi Yazarı Yavuz Baydar tarafından açıkça hedef gösterilmişti. İsveç vatandaşı olduğu iddia edilen Baydar, Avar’ın TCK’nın 216. maddesinden yargılanmasını istemişti. Banu Avar, bunların hiçbiri karşısında yılmadı. TRT’ye hazırladığı program için tam seksen ülkeyi dolaştı. Dünyayı evimize farklı bir gözle taşıdı. Ancak AKP hükümeti, TRT üzerindeki egemenliğini devreye sokarak, Avar’ı ‘defalarca’ uyardı. Ve bu uyarılar, “Şu ülkenin büyükelçiliği rahatsız oluyor” şeklinde ifade edildi.

Programı, anlaşma yapıldığı halde yayımlanmayan Avar, geride bıraktığımız Çarşamba günü ise TRT 1’den, TRT 2’ye adeta “sürgün” edildi. ABD’nin NATO’ya “zoraki” sokmaya çalıştığı Gürcistan’ı dosya haline getiren Avar ve ekibi, programın TRT 1’de yayımlanamayacağını öğrendi. TRT yetkilileri, “Sizi TRT 2’ye aldık” dedi.

GECE GELEN TELEFON

Bu “zoraki transfer”in ilginç olan yanlarından biri ise; programın saat kaçta yayımlanacağının bilinmemesiydi. Yapımcı Avar, Çarşamba günü yaptığımız görüşmede, “O gece kanalı açanlar, tesadüfen rastlarsa, programı izleyebilecek” yorumunu yaptı. Ve bu belirsizlik, Perşembe akşamı 23.00’e kadar sürdü.

Perşembe gecesi saat 23.00’te aradığım Avar, programının TRT 2’de saat kaçta yayımlanacağını telefonum üzerine öğrendi. Tesadüfen izlediğim TRT 2’de Avar’ın program tanıtım bantı ‘dönüyor’du. Bunun üzerine, hemen Avar’ı aradım ve “Gürcistan dosyan, cuma günü saat 23.20’de yayımlanacakmış” dedim.

AKP’NİN MAKASI HİÇ DURMUYOR

Avar, bu duruma, sevinsin mi, üzülsün mü şaşırdı. Çünkü; büyük emek verdiği program, adeta ‘sürgün’ edilmişti. Ve o programın ne zaman yayımlanacağını dahi bilmiyordu. Programın yapımcısı, bizden öğrendiği bu ‘haber’ üzerine, Cuma günü TRT 2’nin karşısına geçti. Bu sırada, yine "ilginç" bir gelişme yaşandı. TRT 2, program öncesi yaptığı tanıtımlarda, Gürcistan yerine, "Rusya"yı konu alan programın yayımlanacağını anons etti.

Ne olup bittiğini anlamaya çalışan Avar, 2. şoku ise, saat 23.30'da yaşadı. Çünkü; bir saat önce "Rusya" başlıklı bölümü yayımlayacağını duyuran TRT, yine fikir değiştirmişti. Bu yüzden, son anda "Gürcistan" konulu bant yayına konulmuştu. Ancak; tek bir farkla: Programın içinden 20 dakikalık bölümüne makas atarak! AKP’nin altı yıldan beri yönettiği TRT, yukarıdaki hazin tabloyu yaşıyor. “Burada BBC standartlarını hayata geçireceğim” diyen AKP Bürokratı – Genel Müdür İbrahim Şahin, tipik sansürcü zihniyetin en kaba uygulamalarını hayata geçiriyor.

TRT NEREYE GİDİYOR?

TRT’yi adeta AKP yanlısı, Yeni Şafak, Star ve Zaman’ın ‘görüntülü’sü haline çeviren Şahin, “Gürcistan” adlı dosyanın neden gözlerden kaçırıldığını açıklayamıyor. Bir dönem Çiller’in ‘akıl hocalığı’nı yapan Mümtazer Türköne ve yeni irticacı Emre Aköz'ü kanala transfer eden Şahin, “kamu yayıncılığı” ilkesinden bi haber olduğunu gösteriyor.

Peki, köşesinden demokrasi dersi veren Türköne ile Aköz, Avar özelinde uygulanan sansür karşısında ne düşünüyor? Onlar bu “AB kriteri dışı” uygulama karşısında ne diyor? Belli ki onlar bu durumdan hiç de rahatsız değil. Gürsel Tekin’in yazının girişindeki tespiti, tam da onlara uyuyor. Onlar AKP’nin eteğinin altında, “demokrasicilik oyunu” oynayıp ceplerini dolduruyor. Tıpkı diğer AKP yandaşları gibi…
5 Nisan 2008 / Barış YARKADAŞ
Resim
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen kaye » Çrş Nis 09, 2008 1:33

Bakalım bu saltanat nereye kadar gidecek!
Bakalım bu ihanet nerede bitecek!
Bakalım hakedenlerin cezasını kim verecek!
Bakalım kader en son kime gülecek!!!
Kullanıcı küçük betizi
kaye
Üye
Üye
 
İletiler: 1036
Kayıt: Pzr Oca 06, 2008 0:57


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x