Barış Harekatı 'istila' skandalı!

Genel & Güncel Konular

Barış Harekatı 'istila' skandalı!

İletigönderen alp » Çrş Nis 04, 2007 9:53

Barış Harekatı 'istila' skandalı!


KKTC devlet televizyonu BRT’de yayınlanan “Duvarımız” belgeseli, Ada’da yeni bir krize yol açtı. KKTC’de iktidardaki Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ile Kıbrıs’taki Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Hayri Kıvrıkoğlu arasındaki “Çavbella” krizinin ardından devlet kontrolündeki resmi televizyon olan, Bayrak Radyo Televizyonu’nda (BRT) yayınlanan belgesel gerginlik yarattı.

TÜRK ASKERİ İŞGALCİ

BRT’de Perşembe akşamı yayınlanan “Duvarımız” adlı belgesel, Türkiye’nin 1974’te gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekatını “istila” olarak nitelendiriyor, Rum mezalimine karşı direnen Kıbrıslı Türklerin kurduğu TMT(Türk Mukavemet Teşkilatı’nı (TMT) ise eleştiriyor.

TECAVÜZCÜ DE YAPTILAR

Belgeselde, 1974’te Ada’ya çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) mensup subayların Rum kızlarına “tecavüz ettikleri”, “Rum çocuklarını annelerinin kucaklarından alıp, yerlere attıklarına” ilişkin, o dönemi yaşayan Rum kesimi vatandaşlarının “anılarına” da yer veriliyor. Duvarımız belgeselinin Perşembe akşamı “sansürsüz şekilde” yayınlandığını BRT yönetimi de, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçiliği de doğruladı.

EOKA'NIN KURULUŞ YILDÖNÜMÜNDE YAYINLANDI

BRT Genel Müdürü Hüseyin Gürşan ise, yaptığı açıklamada Duvarımız belgeselinin Kıbrıs’ta hem Türklerin, hem de Rumlar’ın yaşadığı acıları yansıttığını söyledi. Gürşan, “1 Nisan EOKA’nın kuruluş yıldönümüydü. EOKA’nın Kıbrıs’ta neler yaptığını, nelere neden olduğunu göstermek için belgeseli yayınladık. Kıbrıs Türk basını, belgeselin sadece Türk tarafına yönelik ifadelerini dikkate alıp, öyle eleştirdi. Oysa Rumlar’a da belgeselde çok büyük eleştiriler var. Belgesel, Avrupa’da pek çok film festivalinde yayınlandı. Türkiye’de de film festivallerinde, sinemalarda gösterildi.”

Kıbrıs medyası ayakta
KKTC’de yayınlanan gazetelerde, hükümete ve BRT yönetimine karşı büyük kampanya başladı. Volkan Gazetesi, “Gürşan istifa” manşetiyle verdiği haberde, “Cumhurbaşkanı Talat, Başbakan Soyer, BRT Yönetim Kurulu ve Yüksek Yayın Kurulu bu rezalete ve ahlaksızlığa seyirci mi kalacak?” ifadesi kullanıldı.

Bir Türk ve bir Rum hazırladı
Belgeseli Kıbrıs Türk tarafından Niyazi Kızılyürek, Rum Kesimi’nden ise Panikos Hrisantu tarafından 1993’de hazırlandı. Kızılyürek, şimdi KKTC’de iktidardaki CTP’nin yayın organı olan Yeni Düzen gazetesinde köşe yazarı olarak görev yapıyor. Panikos Hrisantu ise Rum Kesimi’nde Enformasyon Merkezi’nde çalışıyor.

Alman ZDF televizyonun desteğiyle çekilen 1992-93 yıllarında çekilen “Duvarımız” Alman ve Fransız televizyonlarında yayınlandı. Yunanistan resmi kanalı da yayınladı. 1997’de Abdi İpekçi Barış Ödülü’nü alan belgeselini Kıbrıs Rum yönetiminde ise, ne sinemalarda, ne de televizyonda yayınlanmasına izin verilmedi.




(Haber: Zeynep GÜRCANLI /Vatan)
Kullanıcı küçük betizi
alp
Üye
Üye
 
İletiler: 335
Kayıt: Sal Nis 03, 2007 18:33

İletigönderen Hasta » Çrş Nis 04, 2007 10:03

Tam bir rezalet...Nankör nankördür.Sağol,pae... :evil:
Kullanıcı küçük betizi
Hasta
Satılmıştır
 
İletiler: 1
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 14:52

İletigönderen Çetin Taş » Çrş Nis 04, 2007 11:21

Şerefsiz insanlar.
Yemeğimi yiyeyim doğrudan BRT yöneticisi kimse ona esaslı bir e-posta göndereceğim.
KKTC Hükümet yetkililerine de cc'leyeceğim.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen Ram » Çrş Nis 04, 2007 13:04

Resim OHA Brrbşşşş! Resim

Bir söz vardır: Hızlı giden atın oku seyrek düşermiş. Biri bunları seyrekleştirecek ama ne zaman...
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen MeRaL » Çrş Nis 04, 2007 13:31

Nankör nankördür

daha ne denir... :evil:
üzgün adım İLeri marŞ .
Kullanıcı küçük betizi
MeRaL
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
 
İletiler: 754
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 14:31

İletigönderen Ram » Çrş Nis 04, 2007 19:19

Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen Çetin Taş » Çrş Nis 04, 2007 20:25

Rezaleti izleme imkanı verdiğin için sağol RAM.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen HunTürK » Çrş Nis 04, 2007 20:27

şerefsizler küfür etsem boş etmesem sinirimi alamam nankörlüğün bu kadarı olmaz bırakacaksın orda rum gelip kafasını ezecek sonra imdat diye köpek gibi bağırdığı günleri izlemek varya ama o günleri görmeyiz inşallah
"Türküz,Türkçüyüz,Atatürkçüyüz"
Kullanıcı küçük betizi
HunTürK
Üye
Üye
 
İletiler: 134
Kayıt: Pzr Şub 25, 2007 19:49

İletigönderen Aslıhan » Cum Nis 06, 2007 13:18

Bence savaş sırasında normaldir bu tür olaylar ve karşılıklı olarak yapıldığına inanıyorum ama tecavüz ve esirlerin öldürülmesi gibi olaylar birbirini tanıyan ve birbirinden canı yanmış insanlar arasında olmuştur yani Türk askeri adaya çıktığında rumları tanımıyordu ama mücahid denilen yerli kıbrıs Türkleri tanıyordu içiçe yaşıyor ve birbirlerine düşmanlık duyuyorlardı bu yüzden bu olaylar yerli iki halk arasında olmuştur diye düşünüyorum çünkü Bosnada da yaşanmış böyle olaylar Sırplar ve Boşnaklar arasında olmuş, savaşı durdurmaya giden Nato askeriyle Bosna halkı arasında değil. Haaaa iki taraftan birisinin yaptığına üçüncü taraf (Bosnada NATO askeri Sıpların yaptığına, Kıbrısta Türk askeri mücahidlerin yaptığına) kendisi karışmasa bile göz yummuş olabilir. :roll:
Resim
Kullanıcı küçük betizi
Aslıhan
Üye
Üye
 
İletiler: 151
Kayıt: Cum Mar 23, 2007 16:21

İletigönderen Çetin Taş » Cum Nis 06, 2007 17:59

Aslıhan.
Her Türk asker doğar.Dolayısıyla savaş sırasında üniformalı ya da milis her Türk askerdir.
Türk askeri çocuklara,kadınlara,yaşlılara eziyet etmez.
Türk askeri tecavüz alçaklığını yapmaz.

Bunlar yalan,dolan.
Senin gibi arkadaşlarımın kafalarını biraz olsun bulandırabilmek için yapılan psikolojik savaş yöntemleri.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

BRT’de ikinci skandal yaşanıyor

İletigönderen Ram » Cmt Nis 07, 2007 6:21

Ada’ya Barış Harekatı düzenleyen Türk Silahlı Kuvvetleri’ni “işgalci” ve “tecavüzcü” olarak gösteren “ihanet belgeselini” ekranlara getiren BRT Genel Müdürü Hüseyin Gürşan’a tepkiler bitmiyor.

Çirkin belgeseli yayınlayan BRT internet sitesindeki KKTC ve Türk bayraklarını da çıkarttı!

Geçtiğimiz hafta yayınladığı belgeselde 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nı “işgal”, Türk askerlerini “işgalci” ve “tecavüzcü” olarak tanıtan BRT, yenilediği internet sitesinden KKTC ve Türk bayraklarını da çıkarttı. Sitenin sağ üst köşedeki “TC ve KKTC Sonsuza Dek Varolacak” ibaresi de kaldırıldı. AB’nin kuklası Talat ve yandaşları daha önce de okul kitaplarındaki Türk tarihi ile ilgili bölümleri çıkartarak vatanseverlerin yoğun tepkisini çekmişti. Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Kıbrıs Yunanistan Uzmanı Sema Sezer, BRT’nin yeni internet sitesinde yapılan değişiklikleri, “KKTC’yi bir devlet olarak tanımlayan ifade, bilgi ve semboller kaldırıldı, ‘Kuzey Kıbrıs’ tanımlamasına indirildi” sözleriyle tanımlayarak, sitenin hiçbir yerinde KKTC bayrağı olmadığını ve ‘Rumca’ link eklenmesine de dikkat çekti. KKTC’de yeniden alevlenen bir Batı rüzgarı olduğunu ileri süren Sezer, “BRT yasasının kuruma verdiği ‘ulusal davanın içte ve dışta savunulması’ görevinin yerine getirilmesinde tereddütler oluşmaktadır. İçinde bulunulan hassas ortamda KKTC’deki toplumsal bölünme ve kutuplaşmalara ve Rum istismarına zemin oluşturacağı düşünülmektedir” dedi.

BRT Müdürü Gürşan, Kıbrıs’ta Mücahitlerin yaptıklarını görmemezden gelen “Duvarımız” belgeseli için “EOKA’nın Kıbrıs’ta neler yaptığını anlatan bir belgeseldi” dedi.

AB devşirmesi kendisini savundu.

Kıbrıs Bayrak Radyo Televizyonu’nun başına geldiğinden beri adı skandallarla anılan BRT Müdürü, AB kurslarında yetişen Hüseyin Gürşan, vatanseverlerin isyan noktasına gelen tepkileri üzerine açıklama yapmak zorunda kaldı. Kıbrıs’ta yayınlanan Volkan Gazetesi’nin haberine göre BRT Müdürü Hüseyin Gürşan, “Duvarımız” belgeselinin Kıbrıslı Türk ve Rumların yaşadığı acıları yansıttığını ileri sürerken, “Türkiye ile Türk askerinin Rumlara acılar yaşattığı” iddiasını da tekrarlamış oldu. Açıklamasında yalana sarılan Gürşan, “Belgesel EOKA’nın kuruluş yıldönümü olan 1 Nisan’da yayınlandı. EOKA’nın Kıbrıs’ta neler yaptığını, nelere neden olduğunu göstermek için belgeseli yayınladık. Kıbrıs Türk basınında yer alan yayınların aksine belgeselde EOKA eleştiriliyor” dedi. Talat ise, konu ile ilgili soruları yanıtlarken “ben belgeseli görmedim” diyerek olayı geçiştirmeye çalıştı.

Belgeselde neler denmişti¿?

Türkiye 1974’te garantörlük hakkını kullanarak Kıbrıs’a müdahale etti. Anayasa ile toprak bütünlüğünü koruyacaktı, barışı getirecekti. Ama ne var ki Türk ordusunun barışı, istila, cinayet, işgal ve tecavüzdü. “Türkler bizi esir aldılar. Bir Türk subayı geldi, hepsini kurşuna dizin dedi. Dipçiklerle bizi dövmeye başladılar. Daha sonra kurşunlar yağmaya başladı. Eşim, oğlum ve yanımdakiler yere düştü. Bir Türk, kucağımdaki çocuğumu alıp yere savurdu. Bu arada Türkler tecavüz etmek için genç bir Rum kızını yakaladılar. Yere yatırıp, tecavüz ettiler.”
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x