“Barış Süreci”nin Megalomanyağı

“Barış Süreci”nin Megalomanyağı

İletigönderen Erkan Güçiz » Sal Haz 16, 2015 20:14

Türkiye Cumhuriyeti’ni parçalamaya çalışan hainlerin karşılarına aldıkları “Müzakereci”den inciler...


Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’ndeydim; burjuva kızları vardı, çoğu bürokrat ve subay kızlarıydı. Çoğu bana hayrandı, beni oldukça beğeniyor ve destekliyorlardı.
...
O zaman benim de çok beğendiğim kızlar vardı; ama bu kızların adını bile sormadım, asla nasılsın, sen ne güzelsin gibi sözler söylemedim ve söylemem de. Bu bir tarz sorunuydu. Eğer o zaman böyle söyleseydim, büyük ihtimalle kaybedecektim. Ne kadar akıllı olduğum şimdi ortaya çıkıyor.
...
Çok olağanüstü, hatta kendime göre bir tarz tutturmasaydım, PKK’yi bir yana bırakın-PKK bugün sizi var eden temel örgüttür-, bir kişi olarak kendimi bile kurtaramazdım.
...
Eğer ben bu on yılı bu olay etrafında başarıyla çözmeseydim, ne Kürt kalırdı ne Kürdistan, ne PKK kalırdı ne ARGK, ne de siz kalırdınız. Çoğunuz bu savaşı nasıl, hangi sinir gücüyle verdiğimi bilmezsiniz. Aslında rahatlıkla bir erkek olduğumu söyleyip durumu öyle değerlendirebilirsiniz. Öyleyim, ama hiçbir erkeğin kabullenmeyeceği her türlü hakareti ve dayatmayı başarıyla göğüsledim. Böyle Kürt erkeği yoktur veya dünyada bile böyle bir erkek bulmak mümkün değildir.
...
TC’yle, kadınla ve aileyle olan mücadelemde açığa çıkan sorunların çeşitli çözüm yollarının hepsini bu yaşam ve savaş süresi boyunca biraz netliğe kavuşturdum. Şu anda güçlü biriyim. Gerek TC’ye, gerek kadın gerçeğine ve gerekse Kürt erkek gerçeğine karşı olağanüstü güçlüyüm.
...
Benim yıllık çalışma bilançom, yalnız bu sahada binlerden aşağı olmayan savaşçı ve PKK kadrosunu yetiştirmeye çabalamak ve tabii bir de bunları silahlandırmaktır. Dünyadaki hiçbir kurtuluş hareketinin tarihinde bu görülmüş müdür? Bütün yurtdışı alanlarında çalışan önderlerin örgütlediği insanların sayısı yüzü bulmamıştır. Oysa ben bu süreçte kendi elimle yalnız otuz bini aşkın insan yetiştirdim. Bu işe meteliksiz başladım. Ancak daha sonraları trilyonlarla para harcayarak hepsini silahlandırdım. Sizler ise, “Ne de olsa yağmur gibi olanak ve savaşçı geliyor” diyerek bu imkanları çarçur ettiniz. Bunu Botan’da, Amed’de, kısacası her yerde yaptınız. Şimdi bazıları Güney’de bunu yaparak, orada o yaramaz ve sefil ruhlarını sözüm ona doyuracaklar.
...
Ben kendime fazla pay biçmiyorum veya her şeyi yarattım demiyorum, ama sağlıklı aşkın yolunu da açtığıma inanıyorum. Duyarlı bir biçimde bunu inceleyin. Ben akıllı bir adamım, gerçekten bir şeyler yapıyorum, ama siz onu mahvediyorsunuz. O sizin duygulandığınız bütün erkekleri ve kızları ben yarattım. Belki farkında değilsiniz, ama hala onlara yaşamı öğretmeye çalışıyoruz. Düşünün ki bütün fiziki, ruhi ve cinsel yanlar kusurlu ve özürlüdür; onları muazzam düzeltmekle uğraşıyorum.
...
Fazla kendimi abartmayayım, insanlardan oldukça etkilenen birisiyim, fakat halen kendimi temkinli yürütüyorum. Bütün insanlarla ilişkilerde yüreğim sonuna kadar çok duyarlıdır. İnsanlara verdiğim değerin daha gelişkinini başka bir örnekte bulabileceğinizi sanmıyorum. Ama yine de "ya şöyle olursa" diyerek tedbirli oluyorum. Siz de böyle olursanız büyüdükçe büyürsünüz ve belki de kolay düşmezsiniz.
...
Sizi özel yöntemlerle idare ediyoruz. Bir yandan inanç ve moral vererek, diğer yandan örgütsel tedbirleri geliştirerek, beyninizin zorlayamayacağı bir biçimde ayarlamalarla sizi zor bela sürüklüyoruz. Durum budur. Bazıları bunu yırtarak ihanete gidiyor, bazıları kontralaşıyor, bazıları bela oluyor, bazıları biraz feodal namus anlayışı nedeniyle kalıyor. Ama ciddi anlamda partileşerek süreci aşmada şu andaki görünüm zayıftır. Şimdi bu tespit var. Bu tespite göre kendi ihtiyaçlarınızı ideolojide ve pratiğin düzeltilmesinde iyi görerek gidermeniz gerekiyor. Yarın örgüt ilerlediğinde, mücadeleyi biraz daha ilerlettiğimizde, bu kişilikler üzerinize geldi mi onları etkisiz hale getirin.
...
Açıkça belirtiyorum, bu kavgada her türlü yöntemi uyguluyorum. Bizim kavgacılığımızda yöntemlerimiz çok zengindir. Nasıl ki bizde ideoloji çok zenginse, onun pratikleri de çok zengindir. Kişi olarak en ağır bir kavga ortamına alındığınızı hissediyorsunuz. Bunlar bizim tarafımızdan geliştiriliyor, yoksa kendiliğinden olmuyor. Ben adamın yüzüne gülmem, gülmeye de gerek görmem. Bazı arkadaşlarımız yirmi-yirmi beş yıldır kendi kavgalarını dayatıyorlar; ben de kendi kavgamı dayatıyorum. Kendileri sıfırdır, ama ben mutlak iktidar konumundayım. Onlar akıllarını kullanamıyorlar.


Kaynak:
Abdullah Öcalan, Partileşme Sorunları Ve Görevlerimiz Cilt 1, Bilim Aydınlanma Yayınları, 9 Eylül 1998
Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir.
Gazi Mustafa Kemâl Atatürk

Erkan Güçiz

Facebook - TC ERKAN GÜÇİZ
Kullanıcı küçük betizi
Erkan Güçiz
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 421
Kayıt: Çrş Eyl 29, 2010 5:18

Şu dizine dön: Erkan GÜÇİZ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x