Barzani Kürdistan için harekete geçti

Genel & Güncel Konular

Barzani Kürdistan için harekete geçti

İletigönderen borabey » Cum Kas 07, 2008 10:15

Barzani Kürdistan için harekete geçti
November 4th, 2008 · No Comments (No Ratings Yet)
Loading ...

04-11-2008
Irak’taki BM mandasının sona ereceği 31 Aralık 2008 tarihi yaklaşırken Barzani, sözde “Bağımsız Kürdistan” için harekete geçti.

Irak’ın Kuzeyindeki bölgesel yönetimin lideri Mesut Barzani, Irak’taki BM mandasının sona ereceği 31 Aralık 2008 tarihi yaklaşırken ABD askerlerinin ülkedeki hukuksal statülerini belirleyecek olan SOFA görüşmelerinin çıkmaza girmesiyle, “Bağımsız Kürdistan” için harekete geçti.

Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin lideri Mesud Barzani’nin, Bağdat ile Washington arasında görüşmeleri sürdürülen kuvvetlerin statüsü anlaşmasının (SOFA) imzalanamaması durumunda, Amerikan üslerinin Irak’ın kuzeyinde kurulması önerisinin hem Irak Anayasası’na hem de uluslararası hukuka aykırı olduğu belirtildi.

ABD, SOFA imzalanmadan ve merkezi yönetimin onayı olmadan Irak’ın kuzeyinde askeri üs kurarsa, Irak’ın siyasi birliğini, toprak bütünlüğünü ve egemenliğini fiilen ortadan kaldırmış olacak.

Irak’taki BM mandasının sona ereceği 31 Aralık 2008 tarihi yaklaşırken ABD askerlerinin ülkedeki hukuksal statülerini belirleyecek olan SOFA görüşmelerinin çıkmaza girmesiyle Barzani, “Bağımsız Kürdistan” için harekete geçti.

ABD’de yaptığı “güvenlik anlaşması olmazsa, Amerikan üslerine seve seve ev sahipliği yaparız” yönündeki önerisiyle tehlikeli bir adım atan Barzani, Irak Anayasası’nı, uluslararası hukuku, ülkesinin egemenliğini, siyasi birliğini ve toprak bütünlüğünü yok saydığını gösterdi.

Irak Anayasası’nın 110. maddesinin 2. fıkrasına göre “Silahlı kuvvetlerin teşkil edilmesi, Irak’ın sınır güvenliğinin sağlanması ve ülkenin savunulması dahil olmak üzere milli güvenlik politikasını belirleme ve uygulama” sorumluluğu merkezi yönetimde bulunuyor. 121. maddede ise bölgesel yönetimlere sadece polis gücü kurma hakkı tanınıyor.

Eğer, ABD Barzani’nin önerisini kabul ederse uluslararası hukuku ve BM Güvenlik Konseyi’nin, koalisyon güçlerinin Irak’taki varlığının düzenlenmesine ilişkin kararını da ihlal etmiş olacak.

BM Mandası Irak’ın tamamını kapsadığı için Amerikan askerleri SOFA imzalanmadan, bölgesel Kürt yönetimi ile varacakları mutabakat çerçevesinde bölgeye yerleşirse, Irak’ın egemenliğini fiilen ortadan kaldırmış olacak. Böylece bölgesel Kürt yönetimi merkezi yönetimden kopacak. “Büyük Kürdistan” için hem ABD askerinin koruması sağlanacak hem de ABD’nin BM Güvenlik Konseyi üyesi olmasından dolayı uluslararası toplumun yaptırım kararlarının önüne geçilecek.

Merkezi yönetimin ve Irak parlamentosunun onayı olmadan ABD askerinin Irak’ın kuzeyinde kalıcı üsler kurması, Türkiye açısından da yeni koşulları beraberinde getirecek.

Irak’ın kuzeyinde konuşlanacak ABD askerleri hem İran’da hem de Suriye’de tehdit olarak algılanacağı için, bölgede ciddi anlamda istikrarsızlık baş gösterecek. ABD askerinin Irak’ın kuzeyindeki varlığı, hukuksal açıdan herhangi bir sınırlamaya tabi olmayacağından, Washington’ın üçüncü ülkelere operasyon konusunda eli güçlenmiş olacak.

http://www.tanis-turkmen.nl/index.php?s ... =tr&page=1
Kullanıcı küçük betizi
borabey
Üye
Üye
 
İletiler: 333
Kayıt: Çrş Haz 25, 2008 14:06

OBAMA: kürdistan’ı TÜRKİYE’YE KURDURACAĞIM OHA !... MA...

İletigönderen borabey » Cum Kas 07, 2008 10:27

OBAMA: kürdistan’ı TÜRKİYE’YE KURDURACAĞIM / Read Obama’s plans for Turkiye
October 31st, 2008 · 1 Comment Loading ...

http://www.yenicaggazetesi.com.tr/haber ... ?hit=10314

OBAMA: kürdistan’ı TÜRKİYE’YE KURDURACAĞIM

Obama, Kürdistan’ı Türkiye’ye kurdurtacak
ABD’de Demokrat Parti’nin başkan adayı Barack Obama’nın seçim bildirgesinde, “şimdiki Cumhuriyetçi Başkan George Bush’un yanlış Irak müdahalesi yüzünden, bölücü PKK terörünün arttığı ve Obama’nın, başkan seçildiği takdirde Türk-Amerikan stratejik ortaklığının onarılması için çalışacağı” bildirildi. Obama’nın internet sitesinde yayımlanan ve bütün önemli iç, dış ve ekonomi politikalarını kapsayan bildirgesinin Avrupa ile ilişkiler bölümünde Türkiye’den, “Türkiye ile stratejik ortaklığın restore edilmesi” başlığı altında bahsedildi. Kuzey Irak’ta bir Kürt devletinin kurulması için üstü örtülü olarak Türkiye’nin de destek vermesini isteyen Obama, bildirgede şunları söyledi: “Türk ve Iraklı Kürt liderlerin bir araya getirilmesi ve PKK tehdidiyle uğraşılmasını, Türkiye’nin toprak bütünlüğünün güvence altına alınmasını ve Irak’ın kuzeyinde çok ihtiyaç duyulan Türk yatırımlarının ve buradaki Kürtlerle ticaretin kolaylaştırılmasını öngören kapsamlı bir anlaşma için görüşülmesi yönünde bir diplomatik çabaya önderlik edeceğim.”

Türk-Amerikan ilişkileri
Türk-Amerikan ilişkilerine geniş yer verilen bildirgede şöyle devam edildi: “Barack Obama ve Joe Biden, Türkiye’de demokrasi, insan hakları ve ifade özgürlüğünün ilerletilmesini ve Türkiye’nin AB’ye katılma çabalarını destekleyecek. Obama ve Biden istikrarlı, demokratik, yüzünü Batı’ya çevirmiş bir Türkiye ile yakın bir ilişkinin, ABD’nin ulusal çıkarı için önemli olduğuna inanıyor. Bu ilişki, özellikle, bölücü PKK’nın Türkiye’ye yönelttiği terörist tehdidin yeniden canlanmasına yardım eden, Bush yönetiminin yanlış yönlendirilmiş ve yanlış idare edilmiş Irak müdahalesi yüzünden, son yıllarda derin şekilde gerginleşti. (A.A)


24/10/2008 01:38
Kullanıcı küçük betizi
borabey
Üye
Üye
 
İletiler: 333
Kayıt: Çrş Haz 25, 2008 14:06

İletigönderen borabey » Cum Kas 07, 2008 10:29

Obama/Biden/Pelosi baş ağrıtacak!
November 5th, 2008 · No Comments (No Ratings Yet)
Loading ...
Özcan YENİÇERİ

Türkiye’de Amerikalılardan daha çok Amerikancı geçinen kesim “Obama seçildikten sonra, kendisinden önceki başkanlar gibi davranarak ’soykırım’ iddiaları konusunda daha sağduyulu davranacaktır” türünden yaklaşımda bulunmuşlardı. Onlara göre Amerika’da “taç giyen baş” uslanacak, Türkiye’nin önemi ABD tarafından dikkate alınacak ve bu “soykırım” iddiaları konusunda Obama dengeli bir strateji izleyecektir.
Aynı mantıkla Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Erivan ziyaretine, Türkiye’nin getirdiği Kafkas İttifakı önerisine ve Ermenistan’la yapılan gizli görüşmelere fazlaca bel bağlanmış bulunulmaktadır. Aynı çevreler Gürcistan’a Rusya’nın müdahalesi, Irak ve Afganistan’daki gelişmeler ve İran’la yaşanan nükleer sorunun da ABD’nin Türkiye’yi incitecek “Ermeni Soykırımı” tasarısını kabul etmesini zorlaştırdığını ileri sürmektedirler.
Bu yaklaşımın kendisi bile başlı başına Türkiye’nin bu konudaki zafiyetini gösterir niteliktedir. Demek ki Türkiye’nin ABD ile olan ilişkilerini karşılıklı çıkarlar, “stratejik müttefiklik” ve ortak hedefler değil konjonktür tayin etmektedir. Bu malum çevreler resmen Türkiye’nin bu konuda yapabileceği fazla bir şey olmadığını söylemeye getirmektedirler. Bu durum Türkiye’nin ABD ile olan ilişkilerinin ne denli sorunlu olduğunu da göstermektedir.

Kurumsallaşmış Türkiye karşıtlığı!
Barack Obama tarafından ABD’nin iki numaralı adamı olarak seçilen Delawere senatörü Joe Biden tam bir Türkiye karşıtıdır. Biden, Rum-Yunan lobisinin en güçlü ismidir ve Ermeni lobisiyle Türkiye’ye karşı birlikte çalışmaktadır. 1974’te Türkiye’ye silah ambargosu konulmasında en etkin rol oynayan senatörlerdendir. Biden, Irak’ın Bosna gibi bölünmesini, olmazsa beş federasyona ayrılmasını savunmuştu. Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından Türkiye’yi kınayan, 301. maddenin kaldırılmasını ve Türkiye’nin Ermenistan’la ilişkileri normalleştirmesini isteyen bir tasarıyı Senato’ya sunmak isteyenlerin en önde gelenleri arasında yer almıştı. Biden’in, Türkiye aleyhtarlığı fanatiklik ölçüsündedir. Eğer ABD’de Demokratlar işbaşına gelirse Obama-Biden ikilisinin Türkiye-ABD ilişkilerine derin hasarlar vereceği şimdiden söylenebilir.
Obama ve Biden ile iş bitmiyor. Bir de Temsilciler Meclisi Başkanlığı’na Kaliforniya’dan Ermeni lobisinin desteğiyle seçilen Nancy Pelosi faktörü vardır. Pelosi, Ermeni lobisinin yanı sıra Amerikan Yahudi lobisine olan yakınlığıyla da bilinmektedir. Meclis Başkanı Pelosi yayımladığı bir makalede, 20 yıldır Ermeni lobisini desteklediğini belirtmiş ve tasarının geçmesi için çalışacağını taahhüt etmişti. Nitekim Temsilciler Meclisi Başkanlığı sırasında Pelosi, “soykırım tasarısının” geçmesi için elinden her geleni yapmıştı. Onun döneminde hazırlanan 30 maddelik bir “Ermeni Soykırımı Kararı” tasarısında sözde “Ermeni Soykırımı’nın 1915-1923 yıllarını kapsadığı, dolayısıyla Kurtuluş Savaşı yıllarının da buna dahil edilmesi gerektiği, 1,5 milyon Ermeni’nin öldürüldüğü, Doğu Anadolu’nun Ermenilere ait olduğu, 1918’den sonra kurulan Türk mahkemelerinin de soykırımı kabul ettiği, dönemin ABD Büyükelçisi Morgenthau, General Harbord ve Hitler’in de Ermeni soykırımını tanıdığı” iddiaları ile daha birçok mesnetsiz ifade yer almıştı. O dönemde Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olan Abdullah Gül ABD’ye giderek, tasarının kabul edilmesinin iki ülke ilişkilerine vereceği zararlar hakkında ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ve Pelosi ile görüşmek istemiştir. Ancak Pelosi kendisine randevu vermemişti.

http://www.yenicaggazetesi.com.tr/a_hab ... ityaz=5837
Kullanıcı küçük betizi
borabey
Üye
Üye
 
İletiler: 333
Kayıt: Çrş Haz 25, 2008 14:06


Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x