
Irak Kürdistan Demokrat Partisi lideri Mesut Barzani'nin Sağ kolu' olarak bilinen ve Dış İlişkiler Sorumlusu' olan Safin Dizai, Türk tanklarının Kuzey Irak'a geçemeyeceğini öne sürerken, Kürdistan halkı, Türk tankları ve panzerlerinin Kerküke girmesine seyirci kalmayacaktır dedi.
Kürtçe yayın yapan Nefel internet sitesinde ve Irak Devlet Başkanı Celal Talabaninin lideri olduğu Kürdistan Yurtsever Birliğinde de yayınlanan Dızai, Türkiyenin 1991den 2003 yılına kadar Kürt bölgesiyle ilişkilerinin iyi olduğunu anımsatarak, Türkiye cumhurbaşkanları ve başbakanları, zaman zaman Ankaraya giden Kürdistan Bölge Başkanı Mesut Barzani ile lrak Devlet Başkanı Celal Talabaniyi sıcak karşıladıklarını söyledi.
IKDPnin uzun bir süre Türkiye Temsilciliği görevini yürüten Dizai, yakın bir tarihe kadar Kürtlerin varlığı kabul edilmediğini savunurken, 1991 yılında milyonlarca Kürdün göçünden sonra Kürtler'e bakış açısı değişti. Türkiye ve diğer dış ülkeler ortaya çıkan yeni durumu kabullenmek zorunda kaldılar. Türkiye ile diyalog gelişti ve böylece Ankarada IKDP ile KYBnin temsilcilikleri açıldı diye konuştu. Türkiyenin bölgedeki son 12 yıllık sürece geçici baktığını iddia eden Dizai, şöyle devam etti:
Türkiye, birgün Merkezi Bağdat Hükümetinin lraklı Kürtlere bazı kültürel haklar vererek Kürdistan Bölgesine döneceğini düşünüyordu. Türkiye bölgenin durumuna böyle bakarken, lrak Kürdistan Bölgesinin durumu da siyasi ve ekonomik alanlarında giderek güçleniyordu. Irak Anayasasına göre, lrakta bir bölge kurulmuştur. 1970te de 11 Mart otonomi antlaşması vardı. Türkiye, İran ve Suriye, federal bölge ve federasyonun oluşumuna karşıdır. Çünkü bu konudaki hassasiyetleri kendi ülkelerinde de Kürtlerin var olmasıdır.
Sefin Dizai, büyük Kürt nüfusunun bulunduğu Türkiye, İran ve Suriyenin Kuzey Iraktaki Kürtlerin güçlü olmaları halinde kendi ülkelerindeki Kürtleri de kültürel, siyasi ekonomik olarak etkileyeceğini ve yarın aynı hak talebinde bulunabilecekleri endişesini taşıdıklarını savunurken şunları söyledi:
Bazı siyasi Kürt güçleri, Türkiyeden federasyon talebinde bulunuyor. Bu partilerin program ve tüzüklerine göre, Türkiye Kürt sorununu federal bir yapı içerisinde çözmesi gerek. Bu korku, Türk siyasi arenasında da ciddi olarak hesaplanmaktadır. Çünkü Türkiyenin eski politikasına göre, Kürtler yoktu. Şimdi ise, Kürt davası siyasi bir dava olarak öne çıkmıştır. Bugün Türk yetkilileri kendileri de Kürt sorunun olduğunu söylüyor. Bu sorunu kabullenen Türkiye çözüme de kavuşturması gerekiyor. Türkler, Kürtler'in talebi sadece kültürel olmadığını, bu taleplerin gün be gün fazlalaşarak Kürdistanın diğer parçalarıyla birleşmesinin gündeme geleceğini hesaplamaktadır. PKK da başlangıçta, birleşik bağımsız sosyalist bir Kürdistan talep ediyordu. Türkler, PKKnin hala bunu istediğini hesaplıyor.
Türkiyedeki Kürtler'in bir realite olduğunu ve onlarla gurur duyduklarını söyleyen Safin Dizai, onların demokratik haklarının bu dönemin politikalarına göre korunmasını istediklerini savundu. Dızai, Türkiye Avrupa Birliğine girmek istiyorsa, yasalarını değiştirmek zorundadır. Türkiyenin Avrupa Birliğinin şartlarına göre üye olmasını umut ediyoruz. Türkiye Kürtleri Türk toplumunun önemli bir bölümünü oluşturuyor. Bugün Türkiyenin çok sayıda yazar, aydın, politikacı ve iş adamı Kürttür. Biz bunlarla gurur duyuyoruz. Türkiye de bunlarla gurur duyuyor. Çünkü bunlar yeni Türk devletinin oluşumuna hizmet etmişlerdir. Türkiye Kürtleri bizim için sorun değildir. Zira onlar bizim için sermayedir dedi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin son operasyonlarına da değinen IKDP Dış İlişkiler Sorumlusu Sefin Dizeyi, Saddam rejimi döneminde Türkiye ile lrak arasında Türkiyenin Kuzey Irak sınırlarını 20 kilometre içine girebileceği yönünde bir anlaşma olduğunu hatırlatırken şöyle konuştu:
Türkiye, 1991 sonrası bazen bilgimiz dahilinde, bazen de Kürtlerin haberi olmadan Kürdistan (Kuzey Iraka kastediyor) topraklarına girerek sayısız operasyonlar gerçekleştirdi. PKKya karşı yapılan bu operasyonların hiçbir faydası olmadı. Bu operasyonlarda sayısız sivil öldürüldü. Türk askeri güçleri, ABDyi dinlemediklerini ve kendi başlarına hareket ettiklerini göstermek için sınırda zaman zaman köyleri bombalıyor. Türkiyenin, Habur Sınır Kapısından askelerini Duhok üzerinden Kerküke geçirmesi mümkün değil. Türkiye de bunun mümkün olmadığını çok iyi biliyor. Dünya kamuoyu buna izin vermeyecektir. ABD buradadır ve böyle bir sorunun çıkmasını istemiyor. Kürt kamuoyu da bunu kabul etmeyecektir. Söylendiği gibi, Türkiyenin sınır ötesi bir operasyona girişeceğini beklemiyoruz. Kürt halkı, Türk tankları ve panzerlerinin Kerküke girmesine seyirci kalmayacaktır. Bu mümkün değildir. Tehdit hoş bir şey değildir. Bu askeri güçler buranın realitesini ve Kürt liderlerini çok iyi tanıyorlar. Biz Türkiye ile ilişkilerimizin iyi olmasını istiyoruz.
Safin Dızai AKP Hükümeti ile Kürt yönetimi arasındaki ilişkilerin düzeyine ilişkin sorusu üzerine, Iraktaki Kürt yönetimi ile Türkiye arasındaki ilişkilerin dini ve ya tarikatlara dayalı olmadığını belirterek, Bizim Türkiye ile ilişkilerimiz siyasidir. AKP ile de ilişkilerimiz bu yönlüdür. Bize göre, AKP şövenist değil, makul bir partidir karşılığını verdi.
kaynak:Hürriyet Gazetesi
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/6592751.asp