Sevgili Türk-Kan arkadaşım,
Yüzyüze olmadığımızdan sözcüklere duyguları tam yükleyemediğimizden bazı ayrımlar, aktarılamıyor, en azından bazen başarılamıyor.
Kürt sorunundaki verili durumum nedeniyle adını anmak istemediğim sitedeki malum PKK ve Öcalansever çocukların ağır yalan, iftira, hakaret ve küfürlerine maruz kaldığımı biliyorsunuz.
Onların ne solcu ne de devrimci olmadıklarını aşikar. Hal böyle iken bir çok kendini sağda gören "milliyetçi" kardeşim, sol düşüncede insanların onlara yakın olduğu ön yargısı içinde.
Ben "Türk milliyetçisiyim". Ancak tabii ki ırkçı, kafatasçı bir anlayışa karşıyım. Bu topraklarda zaten onu ancak Kürtçüler ile malum şebekedeki kendine Türkçüler yapabilir.
Ben yine "Türk milliyetçiliğinin" ancak "halkçı devrimci" bir karakter ile özünü yakalayacağını düşünüyorum.
İlerideki buradaki arkadaşlarımla bunu tartışabilmeyi isterim.
Bir de "kendine Türkler" ve onun milliyetçisi olanlar var, onlar aynı zamanda içimizdeki ABD-İsrail'in denetiminde. "Türk milliyetçiliği"ni onların egemenliğinden ve milliyetçi/millici duygu ve düşünceleri olan genç kardeşlerimizi onların elinden kurtarmak gerektiğini düşünüyorum.
Kürtçülük, eninde sonunda, Türk ulusal kimliğine, Türk ülkesine, ilericiliğine düşman ve emperyalizmin dümen suyuna giren bir şovenist akım olacaktı. Bununla da kalmadı, TSK'ne, bu vatan toprağını bekleyen askerimize, ABD-İsrail emperyalizmince donatılarak saldıriyor bu Kürtçüler...
Bu nedenle "alçaktır"lar, "şerefsiz"dirler, "onursuz"durlar.
Hepimizin yüreği, Batı emperyalizminin stratejik çıkarlarının maşası olan bu alçaklara karşı vatanımızı koruyan askerlerimizle birlikte atmalıdır.
Hiç yüksünmeden, "şehitler ölmez, biz oldukça bu vatan bölünmez" diyebilmeliyiz.
Yine bu adamların, bu ülkede bir iç savaş çıkarmak istediklerini biliyoruz. Akla ve bilgiye bu nedenle çok ihtiyacımız var.
Barış ve kardeşlik söylemlerinin hakiki olmadığını defalarca söyledim.
Aynı şekilde, "demokratik özerklik ile demokratik Cumhuriyet" tezlerinin de ne sol ile ne de birlikle ilgisi vardır, Batı emperyalizminin "böl ve yönet" siyasetinin "ulus ötesi", "yeni gerici" söylemlerinin uzantısıdır.
Tekraren, "propaganda" savaşın kendisi kadar önemli etkiye sahiptir.
Onların göstermek istediği, kendilerinin "solcu" olduğu "zavallı Kürtlerin haklarını savunduğu" ama bizlerin "sağcı" olduğumuz ve "Kürt düşmanı" olduğumuzdur. Bu tabii ki koca bir yalandır. Bu toprakların insanları en zor durumlarda bile belli kökendeki insanlara düşmanlık yapmadı ancak
bir yandan yavrularımız, askerlerimiz, subaylarımız hayatının baharında toprağa düşerken, öte yandan bu alçaklığı yapanları birileri övecek olursa, o birilerine yönelecek tepkiyi önleyabilmek olanaksız olur.
Arkadaşlarım güzel ortaya koymuş, iktidarı ile muhalafeti ile bu meclis içindekilerin verili duruşu; halkta büyük isyana neden oluyor. Daha ciddi sorunların önünü açıyor. En yakın zamanda onlardan kurtulabilmenin aklını, bilgisini ve cesaretini gösterebilmemiz umuduyla.
Sevgilerimle