
Tam da, adına Ergenekon denen Ümraniye davasının başladığı gün terör örgütü PKK halkı zorla kışkırtmaya başladı.
Güneydoğu Anadolumuzda yine lastik yakmalar, kepenk kapattırmalar ve 50-60 kişilik kışkırtıcıların (provokatörlerin) halkı zorla sokağa dökmeleri...
Dün Diyarbakırda durum böyleydi. Aynı gün Başbakan Erdoğan da bu kentimize ziyarette bulunuyordu. Dicle Üniversitesinde de bir konuşma yaptı.
TBMM GRUP BAŞKANI ÖCALAN!..
Dış ve iç destekli ülkeyi bölmeyi amaçlayan terör örgütü PKK, her zaman yaptığı gibi sözde bir nedenle halkı isyana sürüklemeye çalışıyordu.
Uyduruk gerekçeleri, İmralıdaki liderleri Abdullah Öcalana kötü muamele! yapılması imiş!..
Şaşırmayın, burası Türkiye!..
İmralı Adasındaki cezaevinden örgütünü idare etmeyi sürdüren Öcalana iyi bakılmıyormuş!
PKK ile mücadele eden Türk Ordusunun orgeneralleri (ordu ve kuvvet komutanları da), henüz iddianamesi olmadan, cezaevindeler. Eski Jandarma Genel Komutanı E. Orgeneral Şener Eruygurun başına gelenleri, uzun süre yoğun bakımda kaldığını biliyorsunuz.
Siz hiç terör örgütü başı Öcalanın bırakın yoğun bakıma kaldırıldığını, burnunun kanadığını duydunuz mu?..
Ama teröristler, ne demekse medyanın diliyle PKK sempatizanları! Türkiyede ortalığı birbirine katıyor, terör estiriyor.
Ve, hiçbiri yakalanmıyor, sokak arasına dağılıp gidiyorlar!..
Bugünlerdeki sahte gerekçeleriyse, Öcalana kötü muamele! imiş.
Onların istediği iyi muamele şu: Teröristbaşı, tıpkı Leyla Zana gibi, serbest bırakılmalı, hatta Mecliste DTPnin grup başkanı olmalıdır!..
Dedik ya, burası Türkiye!..
Bu yazdıklarımızı gençler asla unutmasın ve yarınlara taşısın. Türkiyenin geçtiği bu aşamalardan ibret almak ve bir daha politikacıların ülkemizi benzer durumlara sürüklemesini önlemek için.
BARZANİ ADANA VE SİVASI DA İSTİYOR
Yaşananların hiçbiri yeni ve beklenmedik değil. Yıllar ve onyıllar öncesinden geliyor.
1919 dönemindeki gelişmeleri uzun uzun kitaplarımızda belgeleriyle sundum.
Burada son Ceviz Kabuğu programımda gösterdiğim 42 yıllık bir belgeyi göstermek istiyorum.
Bugün, Türkiyenin görüşmek için ayağına resmi heyetler gönderdiği, dünün postal yalayıcısı (Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçekin sözüdür) Mesud Barzaninin babası da aynı emelleri güdüyordu.
26 Eylül 1966 tarihli, o günün en çok satan gazetesi Yeni İstanbulun manşetinde şu haber vardı:
Barzani, İkinci hedefimiz Türkiyedirdedi
Baba Barzaninin (Molla Mustafa Barzani) birinci hedefi ise Irakta Kürdistan kurmaktı.
İkinci hedef olarak gördüğü Türkiyede ise, sanıldığının aksine, Diyarbakır ve çevresini değil, Adana ve Sivası da istiyordu.
Aynı gazetede bölünmüş bir Türkiye haritasının yanında, Avrupanın desteği de yer alıyordu. Başlıklar şöyle:
- -Avrupada Kürtçülük lehine propaganda hızla yayılıyor.
- Gazeteler, Türkiyeyi de içine alan Kürdistan haritaları veriyor.
- İsviçre televizyonunda, Doğu illerimizle birlikte Adana ve Sivasın da dahil edildiği Kürdistan haritası gösterildi.
-Siyasi yorumcular, Kürtleri İngiliz hükûmetinin desteklediğini söylüyorlar.
O tarihte adı geçen İsviçre televizyonu da -özel değil- devlet televizyonu!.. İsviçre ise, bugün Türkler Ermeni soykırımı yapmamıştır, diyeni içeri atarım diye Nazi yasası çıkaran ülke!..
Bugünkü olayları anlamak isteyenler için alınacak ne çok ders var değil mi?.
Hûlki Cevizoğlu, 21 Ekim 2008