Başbakan'a Yargıtay şoku

Recep Erdoğan’ı ’sahtekârlıkla’ suçlayan Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu hakkında mahkemenin verdiği tazminat kararı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından bozuldu. Mahkeme, konuşma için “siyasi nitelikli sert eleştiri” dedi.

Yüksek Mahkeme tarihi bir karara imza attı

Yargıtay’dan Mumcu manifestosu

4. Hukuk Dairesi, Başbakan Erdoğan’ı ’sahtekarlıkla’ suçlayan Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu hakkında mahkemenin verdiği tazminat kararını bozdu.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu’nun partisinin eski grup toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik yaptığı sert eleştiriler nedeniyle Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin verdiği 10 bin YTL manevi tazminat kararını bozdu. Başbakan Erdoğan, kişilik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle Mumcu’nun 2006 yılında partisinin grup toplantısındaki sözleri nedeniyle avukatı aracılığıyla Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açtı.

Kişilik haklarına saldırı sayılmadı

Başbakan Erdoğan’ın avukatı, Mumcu’nun yaptığı konuşma ile Başbakan Erdoğan’ı, ’sahtekar olmakla, kendi çevresine avanta vermekle, hırsızlık yapmakla, çalıp çırpmakla ve açgözlülükle’ suçladığını iddia edip manevi tazminat talebiyle dava açtı. Mahkeme, Mumcu’yu, Başbakan Erdoğan’ın kişilik haklarına saldırdığı gerekçesiyle 10 bin YTL manevi tazminat ödemeye mahkum etti. Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, mahkemenin kararını bozarak davanın reddedilmesi gerektiğine oybirliğiyle karar verdi. Kararda şöyle denildi:

Hukuka aykırı değil

“Davalı Erkan Mumcu, muhalefet partilerinden biri olan Anavatan Partisi Genel Başkanı olarak grup toplantısında ülke ekonomisi ve siyasi gündem ile ilgili değerlendirmeler yapmış ve dava konusu ifadelerde bulunmuştur. Tarafların kimlikleri ve siyasi yapıları dikkate alındığında parti grup toplantısında yapılmış olması gözetildiğinde siyasi nitelikli sert bir eleştiri olduğu, hukuka aykırılık unsuru taşımadığı sonucuna varılmalıdır. Davanın tümden reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.” (ANKA)

Ne demişti?

Mumcu, dava açılmasına neden olan konuşmasında şunları söylemişti: “Benim milletime söyleyeceğim şey şu: Bir an önce hükümetten kurtulmamız gerekiyor. Çünkü bu hükümet kendisinden önce kurulan bozuk düzenin bir parçası oldu. Bozuk düzenin bekçisi oldu. Onlar, diğer imtiyazlı kesimler lehine hizmet ederken biraz kendilerine, kendi çevrelerine ve kendi siyasi hesaplarına avanta çıkarmanın peşindeydiler dört sene boyunca. Bunu da bir güzel yaptılar. Onlar bunu yaparken çok net söylüyorum; çalar çırparken biz feryat ettiğimiz zaman, bu memleketin birçok insanı, vatandaşımız, kardeşimiz diyor ki; bunlar muhafazakarlardır. Ben diyorum ki bunlar muhafazakar falan değil sahtekar. Muhafazakarlık soylu işi. 57 trilyon lirayı arkadaşlara usulü ile hani kılıfını hazırlayarak vermenin yolunu meslek edindirme kursları bulmuşlar. Yalan! Gözlerinin içine baka baka konuşuyorum...Aldığınız, götürdüğünüz, çaldığınız ne varsa sizin olsun, milletin mukaddesatına dokunmayın...”

Erdoğan: Kontenjanı yakalamışsınız

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazı için 3 gündür dinlendiği Abant’tan Bolu’nun Mudurnu ilçesine geldi. Erdoğan, Mudurnu esnafını ziyaret ederek, sorunlarını dinledi. Mudurnu’da Cuma namazının ardından kaymakamlık ve belediyeyi ziyaret eden Erdoğan, ilçe merkezinin sokaklarında yürürken, vatandaşlar ve esnafla sohbet etti. Erdoğan, bir dükkanı ziyaretinde karşılaştığı kadına, “Kaç çocuğunuz var” diye sordu. “3 çocuk” cevabını alması üzerine, “Tamam. Kontenjanı yakalamışsınız. 3 dedim ya... En az 3 tane olması lazım” dedi. Erdoğan, yürüyüş yaptığı sırada bir bebeği de kucağına alarak sevdi ve oyuncak hediye etti.

ya koca yargıtay bu adamın açtığı tazminat davaları yüzünden işleyemez hale geldi.ne dersiniz bu da yargıyı kontrol etme amaçlı olabilirmi

Başbakan Erdoğan’ı, ’sahtekar olmakla, kendi çevresine avanta vermekle, hırsızlık yapmakla, çalıp çırpmakla ve açgözlülükle’ suçladı.

Eksik var:
Ihaleye fesat karistirmak, cürüm islemek amaciyla tesekkül olusturmak, kalpazanlik...

Türk-Kan yazdı:Eksik var:
Ihaleye fesat karistirmak, cürüm islemek amaciyla tesekkül olusturmak, kalpazanlik...

Eksik var : vatana ihanet, halkı sömürmek, satacak toprak, mal bırakmamak, halka hakaret

Pınar yazdı:

Türk-Kan yazdı:Eksik var:
Ihaleye fesat karistirmak, cürüm islemek amaciyla tesekkül olusturmak, kalpazanlik...

Eksik var : vatana ihanet, halkı sömürmek, satacak toprak, mal bırakmamak, halka hakaret

Eksik var : öcalana sayın diyip suçu ve suçluyu övmek,bir af tasarısı kapsamında terör başına bir kereye dair af getirmeye çalışmak,gelen sarıklıların kaldığı otele gül'ü ile ayağına kadar gidip onurumuzu kırmak,operasyon için abd den icazet almaya giderek şanımıza leke sürmek,askerlik yan gelip yatma yeri değil diyerek gururumuzu ve gurur duyduğumuz ordumuzu incitmek...


devam arkadaşlar...

BOP Eşbaşkanı olmak, Diyarbakır'ı BOP'un merkezi/yıldızı yapmak istemek.

Napolyon'un ordusu, bir ara top atmayı bırakmış. Hemen topçu birliği komutanını çağırtıp sebebini sormuş. Komutan:
- Efendim barut bitti, rüzgar çok şiddetli, hesaplarımız karıştı, birlikte zaiyat var....
Diye saymaktayken, Napolyon susturmuş:
- Evladım barut bittiyse zaten top atamayız daha rüzgarı hesabı ne diyorsun, sus Allahaşkına!

Tayyip de, BOP Eşbaşkanı olduktan sonra, oğluna gemi alsa ne almasa ne, yolsuzluk saygısızlık vs. vs.
Allahaşkına!