Başbakan Erdoğan’ın ayrıştırma çabası / Arslan TEKİN

Başbakan Erdoğan’ın ayrıştırma çabası / Arslan TEKİN

İletigönderen Balasagun » Prş Eki 31, 2013 14:10

Başbakan Erdoğan’ın ayrıştırma çabası

Türk Yurdu’nun Nisan 2013 sayısı “Türk ve Türklük Dosyası”dır.

Keşke Başbakan Recep T. Erdoğan ve çevresi bağnazlık etmeseler, gözlerinin iki tarafındaki gölgeleri kaldırsalar her tarafı görecekler ve gerçekleri idrâk edecekler. Çok bekledim, zaman zaman umutlandım ama artık umudumu tamamen yitirdim. R. T. Erdoğan ve çevresi gözlerinin iki tarafındaki gölgeleri asla kaldırmayacaklar. En büyük desteği de PKK’cılardan alıyorlar.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi R. T. Erdoğan’a “fahrî doktora” unvanı verdi. Hangi başarı karşılığı? “Türk”ü silme, ülke insanlarını farklılaştırma, ortak hissiyatı zayıflatma, milleti/ümmeti parçalama çabası karşılığı mı?

Recep T. Erdoğan, “fahrî doktora” unvanını kaptığı törende şu cümleleri sarf etmiş, koca koca Prof.lar, Doç.’lar meselenin özünü düşünmeden onun dar görüşlülüğünü alkışlamışlardır:

“... İlla başına ‘Türk’ kavramı gelecek veya ‘Türk’ ifadesi gelecek diyorlar. Kardeşim sen ‘illa Türk milleti’ olarak diye dayatırsan, öbürü der ki ‘Hayır Kürt milleti.’ Öbürü çıkar ‘Hayır Laz milleti’ der. Niye bunu böyle diyorsun? Diyor ki, ‘Türk milleti hepsini kavrar’. Hayır, ‘Türk milleti’ hepsini kavramaz; ‘millet’ hepsini kavrar. Okullarda ‘Andımız’ın kaldırılmasının Türklüğe karşı olmakla ne alâkası var? Ben Türk’üm. Hiç gocunmadım ki. Bakıyorsun Türklükle üstünlük taslıyor. Birbirimizi Yaradan’dan ötürü sevelim.”

Recep T. Erdoğan o kadar tehlikeli konuşuyor ki, ileride cemiyette ortaya çıkacak arızalardan habersiz... Halkımızı 36 etnisiteye bölmesi temel şiarı... Madem 36 etnisiteye ayırıyor, “Türk’üm” diyenler “Yetti gari!” deyip bir tarafa, “Türk değilim” diyenler bir tarafa ayrılsa, vaziyet nereye varır? Çokluk azlığı yine içine alır. Müslümanlık dediğin de budur, demokrasi dediğin de...

Yüce Rabb’im İbn Haldun gibi bir âlim yaratmış, “asabiyet”i, “sultan”ı, “halefe”yi, “devlet”i, “mülk”ü tam Kur’ân’a göre anlatmış. Sanki Recep Tayyip Bey’in elinde, bizim bilmediğimiz bir Kur’ân var, ona göre konuşuyor.

R. T. Erdoğan, Yunus Emre’den mülhem “Birbirimizi yaradandan ötürü sevelim” diyor. Vâkıa bu değil; bu, meselenin felsefî yönü. Önceki cümlesi: “‘Türk milleti’ hepsini kavramaz; ‘millet’ hepsini kavrar.” Çok “bilgece”(!) söz!

Defalarca sorduk: “Millet” kim? İslâm milleti mi? Ümmet arıyorsan, Türkiye sınırları içinde yaşayan herkes Türk’tür ve ümmetin adı da budur! Ben de Yunus’un dilince derim ki: “Hakk’ı girçek sevenlere cümle âlem kardaş gelür” ... Hakk’ı gerçek seven ümmeti dilimlemez.

Recep Tayyip Bey! Bırak milletin 36 adı değil, bir adı olsun. Etnisiteleri ön ad kalsın... (Zaten Türkiye’de 36 etnik grup yok. En fazla 15. Bunların yüzde 86’sı “Türk”üm” deme erdemini gösteriyor. Bütün yaygara yüzde 14 için mi? Elbette her ferdin bir değeri vardır; talepleri göz ardı edilemez ama demokrasilerde çokluk esastır ve azlık, çokluğa uymak zorundadır.)

Yazdım, bir daha yazıyorum... Arnavutçanın ve Türkçenin de büyük âlimi Şemseddin Sami (1850-1904) “Türk”ün ne manaya geldiğini en iyi izah eden isimlerdendir. Yer bitti. Yarın vereceğim. Türk Yurdu’nun “Türk ve Türklük Dosyası”da yarına kaldı.

Arslan TEKİN, 30 Ekim 2013
arslantekin53@yahoo.com
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18

Re: Başbakan Erdoğan’ın ayrıştırma çabası / Arslan TEKİN

İletigönderen Balasagun » Prş Eki 31, 2013 14:28

Haykırın: Türk değilim!

PKK’nın Kandil’deki başı Cemal Bayık daha üç gün önce konuştu: “PKK en güçlü dönemini yaşıyor.”

Biz, “PKK altın çağını yaşıyor.” diye yazmıştık.

Kimin sayesinde en güçlü dönemini yaşıyor PKK? Recep T. Erdoğan’ın...

PKK ne yapmak istiyorsa, R. T. Erdoğan da paralelinde onu yapıyor. Sadece PKK istediği için değil -çok çok mühim bir tespit- kendisi de onlar gibi düşündüğü için yapıyor. Yoksa İmralı’yla yol arkadaşlığına çıkar mı? İstişare eder mi?

Cemil’in yerinde olsam, hiç silâh patlatmam. Her yere hâkimsin, ne diye silâh kullanıp dikkatleri üzerine çekeceksin? Milletvekilliği seçimlerinden daha önemli mahallî seçimler. Mart sonunda seçim var. Güneydoğu’yu bütünüyle kontrolüne alır, devletini bile ilân edebilirsin. Karışanın, görüşenin mi var?!

Recep T. Erdoğan Türk’ü yok saysın, etnisiteleri kutsasın bakalım... Atı alan Üsküdar’ı Marmaray’dan önce geçiyor!

Büyük âlim Arnavut/Türk Şemseddin Sami’den dün bahsettim. İlim adamları gerçekleri görüyorlar. Şu yazıyı tekrar veriyorum. 1881’de yazdığını da unutmayalım:

“Söylediğimiz lisân ne lisânıdır ve nereden çıkmıştır? Osmanlı lisanı tabirini pek de doğru görmüyoruz; çünkü bu unvan, selâtîn-i Osmâniye’nin birincisi fâtih-i meşhûrun nâm-ı âlilerine nispetle, müşarünileyhin tesis etmiş oldukları bir devletin unvanıdır; hâlbuki lisan ve cinsiyet müşarünileyhin zuhurundan ve bu devletin teessüsünden eskidir. Asıl bu lisanla mütekellim olan kavmin ismi Türk ve söyledikleri lisanın ismi dahi ’lisan-ı Türkî’dir. Cühelâ-yı avâm indinde mazmum addolunan ve yalnız Anadolu köylülerine ıtlak edilmek istenen bu isim intisabıyla iftihar olunacak bir büyük ümmetin adıdır.” (Ş. Sami, “Lisân-ı Türkî (Osmanî)”, Yayınlarda Çıkmış Dil ve Edebiyat Yazıları, haz. Yüksel Topaloğlu, 2012).

“Türk” neymiş muhterem R. T. Erdoğan? “İntisabıyla iftihar olunacak bir büyük ümmetin adı.” Bunu, “Arnavut” Şemseddin Sami diyor!

Daha önce, “Türk Yurdu’nda Prof. Dr. Ersan Şen’in ‘Yeni Anayasaya Doğru (Kimlik)’ makalesini Ak Parti yönetimi sindire sindire okumalıdır!” diye yazmıştım. E. Şen, R. T. Erdoğan’ın iyi bildiği bir isim. (Deniz Feneri Davası’nın avukatıdır.) Gerçekçi bir dil kullanmıştır:

“Ülke üzerinde yaşayan insanların dini ve ırkı dışında, ana dilleri ile kültürlerinin de farklılık göstermesi olağan olmakla birlikte, farklı inanç ve kültür zenginliklerine sahip olup aynı ülkede yaşamak isteyen, ülke üzerinde ortak değer ve yararları paylaşan insanların bağlı olduğu bir millet ve kimlik mutlaka olmalıdır.”

Genç ilim adamı makalesini şu cümlelerle bitiriyor:

“Bugünleri aramamak ve yarınlarımızı karanlığa terk etmemek için, milletimizin ismine ve kimliğine sımsıkı bağlı kalınmalı, bu konuda devam eden suni tartışmaya da bir an önce son verilmeli, Türk milleti isminin, bu toprakların ve değerlerimizin önemi ve ne kadar zor kazanıldığı gerçeği göz ardı edilmemelidir...” (Türk Yurdu, C. 33, S. 308, Nisan 2013).

Son söz İbrahim Tatlıses’in: “Babam Türk, annem ise Kürt. Ben Türk’üm, Türk oğlu Türk’üm.”

Arslan TEKİN, 31 Ekim 2013
arslantekin53@yahoo.com
“Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki aslî cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin”
Kullanıcı küçük betizi
Balasagun
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 3523
Kayıt: Cum Eki 17, 2008 13:18


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x